Bu mektubu tuhaf bir neşeyle yazmaya başlıyorum. Aslında bu neşemden dolayı biraz da utanıyorum.
Korkulacak bir şey yok Kemal. Sadece mesafelerden bahsetmiştim. Aramızdaki kilometreler bile beni yerle yeksan ediyor, ne yapayım. Ondan dedim ben o lafı.
Ayrıca, senden bir şeyleri telafi etmeni istemiyorum, canım. Zaten telafi edilmesi gereken bir şey de yaşamadım.
Sadece seni sevdim, ve inan ki bu hayatımda başıma gelmiş en güzel şeydi.
Zaten sen bana yüreğimi kıpır kıpır edecek şeyler söyleyince, ben seni severken çektiğim acının bir gramını bile hissetmiyorum, inan bana.
Seni sevmek çok güzel Kemal. Sana gelmekte, seni sevmek kadar güzel bir şey olsa gerek.
O yüzden bırak da bu ayaklarım artık senden uzak olduğu için değil, sana geldiği için sızlasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anlat ona.
Acakyerin dolmuyor, boşluğun karaladığım şu kağıt kadar acı verici. sen de al bunu, oku, yaz, gönder bana. beni susturma. beni hiç unutma, hep hatırla. @mektup