Karanlık mezarda geçen nefessiz dakikalarım,
Bir ağacın dalında asılı bekler adını sayıklarım.
Elime tutuşturulan bir kalem birde kağıt,
Kalemin en güzel yerinden tutup adını sayıklatırım !
Başımın ucunda yanan titrek mumun sönmesi,
Aşk yolunda giden kuşun başınının dönüp ölmesi.
Çok mu tuhaf hakim bey insanların beni görmesi ?
Ne cezası amirim ? Görmeden kanıtlayamazsın beni !
Dönmüştüm sanki tahta sıralara baştan.
Saçmalama kızım dönülürmü alınan karardan?
Snirlenip yumruk attığın duvardan tut,
Sövdüğün lise hocana kadar hepsi yalan !
Dokunduğun tenime başkası değmez asla,
Döktüğün her göz yaşında başını başıma yasla.
Biliyorum... Zor ama...
İstesende tenim tenini bırakmaz asla. Anla ! Anlaaa !
Tırmalar başımı ölümcül hastalıklar,
Ölüm kokusu var sanki baş ucumda.
Geldi azrail gidiyormuşuz hakka,
Koydular tabuta gidiyorum kendimle başbaşa !
Tek vasiyetim bensiz mutluluklar bu hayatta.
söylediğin o saçma sevgini bırak git bi yana !
unut dediler unutmadım tuz bastılar yarama.
Ölümden korkunca ağlayıpta gelme yanıma !