Nayeon bana döndü. "İstersen sen seç istediğin kahveyi. Bana da aynısını söyle Kyungsoo." Kafa salladım. Arka kapıdan çıkan Seungwan önce dikkatle bana ve Nayeon'a baktı. Ardından gülümsedi. "Kyungsoo, hoşgeldin." Gülümsedim. "Hoşbuldum."
Nayeon kaşlarını kaldırdı. "Buranın en güzel tatlısı hangisi?" Seungwan gülümsemeye devam ediyordu, ne kadar göze yapmacık gelse de. "Limonlu cheesecake, kendi ellerimle yapıyorum." Nayeon gülümsedi. "O halde limonlu cheesecake alacağım."
"Seungwan, ben sadece bir mocha isteyeceğim." Seungwan kafa sallayıp karton bardağı doldurmaya başlarken Nayeon iç çekti. "Gerçekten moralim çok bozuk." Elimi Nayeon'un omzuna koyup sıvazladım. "Çok kafana takmamaya çalış." Ardından başımı çevirdiğimde Seungwan'ın büyük bir ciddiyetle bize baktığını farkettim.
Tanrım...
Çok güzel. Şimdi yanlış anlamış olma olasılığı yüzde yüz!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
