Ella Es Solo Mia || roségguk

-18-

İlk görüşte de son görüşte de
hep aşık kalacağım sana Meleğim...

~

"Şimdi sıra sende Jungkook."

Daldığım düşüncelerden Hoseok'un sesiyle ayrıldım. Sıra bendeydi ama anlatmadan önce öğrenmem gereken birçok şey vardı.

"B-ben hiçbir şey anlamadım lütfen tekrar açıklar mısınız?" Yoongi göz devirip başını masaya yasladı ve uykusuna devam etti. Hoseok ise neşesinden hiç eksik etmeden yine daldı lafa.

"Ben anlatayım canı-" Tam onun anlatmasını istemediğimi söyleyecektim ki Taehyung benden önce davrandı. "Sen bir sus artık ya! Olayları gören kişi olarak ben anlatacağım." Ardından derin bir nefes alıp bana döndü. Gerildiğini hissedebiliyordum.

"Biz hepimiz liseden beri çok yakın arkadaşlarız." Kısa bir anlığına durdu ve devam etti. "Aslında öyle demek doğru olmaz Arkadaşlar-dık." Son kelimesini vurgulayarak söylemişti. "Mezuniyet gecesine kadar öyleydik en azından." Gözleri yavaş yavaş doluyordu.

"Ben ilk tanıştığımız günden beri Lisa'ya aşıktım. O zamanlar kardeşimden yakın gördüğüm Baekhyun ise Chae'ye aşıktı." O şerefsizin adını anmasıyla yüzümü buruşurdum. "Her gün birbirimize hayallerimizi anlatırdık. Baekhyun Chae'den öyle güzel bahsediyordu ki bazen imreniyordum ona." Hafif gülmeye çalışıp devam etti.

"Chae de Baekhyun'a aşıkmış ama itiraf edemiyormuş. Tabii biz bunu Mezuniyet gecesine kadar bilmiyorduk." Her Mezuniyet'ten bahsettiğinde burnunu çekiyordu. O an anlamıştım bunu anlatmak canını çok yakıyordu.

"Hoseok'un da dediği gibi Mezuniyet'ten 1 hafta önce gittiğimiz barda Lisa'ya açılmaya karar vermiştim. Ve bana bu fikri veren ise Baekhyun'du." Konu daha ne kadar kırıcı olabilir diye bekliyordum adeta.

"Bana gelip Lisa'nın da benden hoşlandığını ve eğer teklif edersem kabul edeceğini söyledi. Bara gideceğimiz geceden önceki sabah beni o hazırlamıştı hatta. O zaman Tanrı'ya şükürlerimi sunuyordum onun gibi bir arkadaşım olduğu için." Sol gözünden akan yaşı eliyle silip devam etti. "Meğersem şükür sunmak yerine lânet etmem gerekiyormuş." Jimin'in de onun gibi sinirden çenesi kasılmaya başlamışı.

"O gece Lisa hava almaya çıktığında Baekhyun kulağıma yaklaşıp onun peşinden gitmemi, kendisinin de bizi uzaktan izleyeceğini söyledi." Bakışlarını benden kaçırıp derin bir nefes aldı. "Tanrı şahidim olsun heyecandan kalbim yerinden fırlayacaktı. Çünkü Lisa'ya karşı hislerim basit bir hoşlantıdan ibaret değildi. Deli gibi aşıktım ona." Öyle yaşayarak anlatıyordu ki, yavaş yavaş benim de gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Ben de onu dinleyip Lisa'nın peşinden çıkışa gittim." Artık gözlerinden düşen yaşlara engel olamıyordu. "Ama Lisa yalnız değildi. B-baekhyun onu kucağına alıp duvara dayamıştı ve öpüşüyorlardı." Hıçkırıkları konuşmasını zorlasa da devam ediyordu anlatmaya.

"Yemin ederim o an onları öyle görmektense ölmeyi diledim. Biri en yakın arkadaşım biri ise k-kardeşim-" Jimin daha fazla dayanamayıp kolları arasına sardı onu. Koluma gelen ıslaklıkla ben de ağladığımı yeni farketmiştim.

Taehyung geçen birkaç dakikanın ardından Jimin'in kollarından ayrıldı ve tekrar bana döndü. Onun konuşmasına izin vermeden ben girdim lafa.