YOLCULUĞUN BAŞI

1 0 0
                                    

Sarsılarak uyandım , her zaman olduğu gibi. Nedensiz hava değişimine artık alışmıştık. Beyaz bulutların mor ve kırmızıya dönüşmesine ve daire biçimi almasına ...

Hala haberlerden düşmeyen bu hava olayının nedenini uzaylılar sanan insanlar vardı. Kaç ay geçmesine rağmen bitmemişti. Aslında güzel bir manzara yaratıyordu.

Aşağıdan annemin " Ava!! Hala kalkmadın mı yemek hazır." diye seslenmesiyle merdivenlere yöneldim.
Kahvaltımı neşe içerisinde yerken babam dikkatle son dakika haberlere bakıyordu. Kardeşim Jack nutellayı almış koca bir ekmeğe sürmekle meşguldü. Tabi annemde bir yandan yemek yemeden nutellayı hızla süren Jack' a kızıyor bir yandan da bardaklara çay koyuyordu. Yine güzel bir sabahtı. Kıkır kıkır gülen Jack ekmeğinden koca bir parça ısırdı. Ekmekten akan krema anında Jack'ın eşefmanında yer edindi. Annem konuşarak gelirken babam hiç görmediğim bir surat ifadesiyle bana baktı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken anneme çaktırmadan bana gel işareti yaptı.

Merak içerisinde sandalyeden kalktım. Babamın yanına oturdum. Eliyle televizyonu gösterdi.

Haberlerde hava durumunun nedenini bilmedikleri fakat yaydığı radyasyondan( radyasyon mu yayıyordu?) sadece büyüklerin
etkilendiği ,bu yüzden yeni bir kararla 20 yaş atlının etkilenmemesinin kaynağını araştırmak üzere devletlerle belirlenen yerlerde ve kamplarda 1 hafta kalacakları buna engel olacak ailelerin öldürülmesine karar verildiği söyleniyordu. Ağzım acık bir şekilde babama döndüm. Kulağıma eğildi ve " Sizin oraya gitmenizi istemiyorum." Dedi.
Hızlıca " Ne yapabiliriz ki , hem kaçarsak seni öldürürler tabi annemi de ." Dedim.

Babam bana sarılarak kulağıma fısıldadı "Orada kardeşine göz kulak ol. Şimdi ben annene durumu anlatacağım. Sen durumu kolaylaştır ki annem üzülmesin. Hızlıca hazırlanın. Bu yasa çıktıysa gelmeleri an meselesi. Kardeşine de tatlı bir dille tatile gidiyoruz de. Umarım her şey düzelir canım kızım." Dedi.

Yavaşça odama çıktım. Kıyafetlerimi aldım. Babamın eski asker bıçağınıda aldıktan sonra komidinin üzerinde duran aile fotoğrafını gördüm. Onu alıp eşyalarının üztüne bıraktım. Eşyalarının hazır olmasıyla kardeşimin odasına yürümeye başladım. Kolidorda yükselen annemin bağırışları ve ağlaması yürek burkuyordu. Kapıyı yavaşça açıp odaya göz gezdirdim . Jack odanın köşesine oturmuş, dizlerini kendine çekmiş sessizce oturuyordu. Yavaşça yaklaştım Jack'a " Hadi Jack neden hazırlanmıyorsun tatile gideceğiz." Dedim. Jack " Annem neden ağlıyor?" Dedi. Ellerinden tutup kaldırdıktan sonra " İlk kez bizimle gelmiyor. Bu yüzden üzgün." Bana sorgulu gözlerle bakıp" Nereye gidiceğiz tatilde?" Dedi. Tanrım bu çocuk neden çok fazla soru soruyordu ki " Kamp' a gideceğiz. Hadi hazırlanalım. Daha soru yok. "

Jack' ın valizini de hazırladıktan sonra aşağıya indik. Annemin yaşlı ve kızarmış gözlerine bakarak " Anne sadece 1 hafta yapma ama." Bana hızla sarılıp kulağıma " Orada yapacakları araştırma sizin üzerinizde olacak. Sence endişelenmem doğal değil mi?" Annem böyle söyleyince dank etti kafama. Yavaşça ayrılıp babama yöneldim. O sırada kapı çaldı , gelmişlerdi. Babam hızlıca beni kendine çekip " Kızım sana verdiğim bıçağı da aldın mı? " Dedi. Kafamı sallayarak onayladım. Son bir kez alnımdan öptü.

Annem kapıyı açtı. Asker konuşmaya başladı." Hanımefendi iyi günler. Haberleri duymuşsunuzdur. Lütfen zorluk çıkarmayın. Çocuklar şuradaki arabaya geçin lütfen." Dedi.

Annem bana dikkatle baktı. Sanki ben hiç gelmeyecekmişimde kafasına kazımak istermiş gibi...

Eveet nasıl buldunuz ilk bölümü ?
Umarım gidişatı beğenmişsinizdir.

Unutmayın siz yorum ve vote attıkça benim yazasım geliyor.

Beğenip yorum yapmayı unutmayın.😁👋

SON DENEK #200#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin