1

24 4 0
                                    

Azra ŞAHMERAN... Barlas ŞAHMERAN...Yusuf DERİN...Hilal SARUHAN...

Hikayenin geri kısmında farklı roller ile karşılaşacaksınız.

....................

Sabah güneşin aydınlığı ile uyanmıştım. Sol tarafımda yatan pişmanlığıma baktım bir anlığına...AH NE DE ÇOK SEVMİŞTİM SENİ GÜZEL YÜZLÜM... Ne kadar da zordu herşeyin  olan kadının bir anda hiçin olması değil mi? 

Bakmayı kesip yataktan kalktım banyoya doğru ilerledim,işlerimi halledip aşağıya indim. Bugün bitecekti bu pişmanlıklarım...ona duyduğum sevgi bitmişti fakat saygım vardı . Ne oldu da bitti bir anda tüm bu duygularım, ona olan hayranlığım?

Söyleyeyim.

''Doğru duydun ağam gözlerimle gördüm onları.''

''Eğer yalansa ölümün benim elimden olur mahmut,yaşatmam seni!''

Sinirlenmişti Barlas ağa ,inanamıyordu melek yüzlü kadının bunu yapacağına. Kanıtı yokken hareket etmemeliydi, akıl alır gibi bir şey değildi. Şoför gelip Azra'nın onu aldattığını idda etmişti. Bunun gerçeklik payı varmıydı bilmiyordu ama tek bildiği şey Azra'nın bunu yapmaya cesareti yetmezdi .Barlas gibi bir ağaya yapılacak iş değildi bu.

Telefonunu eline alıp Azrayı arayacaktı,o ara da şoförün odadan çıkması için kapıyı işaret etmişti.

Telefonu çalan Azra kocasının aradığını görünce heyecanlanmıştı, gün içinde pek aramazdı onu Barlas. 

''Alo?'' dedi Azra.

''Müsaitmisin şu an'' korkuyordu Azra, normalde kocası bu kadar soğuk bir tavır sergilemezdi bir şey mi olmuştu?

''Evet müsaitim ,bir şey mi oldu?''

''Birazdan araba yollayacağım, hazırlan şirkete getirecek şoför seni.''

''Neden? Ne oldu?''

''FAZLA SORGULAMA AZRA!''

Bağırarak kapatmıştı telefonu. Fazla mı yükselmişti bilmiyordu fakat korkuyordu...karısı onu aldatmışmıydı?

Korku sarmıştı Azrayı ne olmuştu birden bire anlam veremiyordu. Üzerine kabanı inip odasından çıkmıştı. Konağın en büyük oturma odasında oturan kaynanasının yanına gitmişti.

''Ana, Barlas şoför yollamış şirkete gel diyo müsaadenle bir uğrayayım.''

''Ne oldu birden hayırdır kızım?''

''Bilmiyorum ana gidince öğrenirim.''

''Tamam, varınca haber edesin beni.''

Başını sallayarak ayrılmıştı oradan. Azra ile kaynanası Zelal hanım arasında çok tuhaf bir bağ vardı. Başlarda Azrayı oğluna yakıştırmayan Zelal hanım şimdilerdeyse pek bi düşkündü küçük gelinine.

Zelal hanımın 3 oğlu 2 tane de kızı var, en büyük oğlu Baran karısını da alıp çekip gitmişti buralardan. Fazla disiplinliydi bu yer ona. Bilirsiniz ,Mardin gibi bir yerde yaşamak pek de kolay değil. Ortanca oğlu Serkan ağa bekar ve gözü fazla dışarıda olan çapkın bir ağadır. Babası pek de hoşnut olmasa da şu söze kanaat getirir. ''Evlattır, atsan atılmaz satsan satılmaz. Bu saatten sonra onunla mı uğraşacağım.''

En küçük oğlu ise Barlastır, ayrıca en sevdiği oğlu olduğuna da tüm Mardin şahittir diyebiliriz.En büyük kızı Nazlı pek bi şımarıktır, hiç haz etmez Azra'dan. Evlidir, bu en çok da Azranın işine gelir kendisi de görümcesini pek seviyor sayılmaz. En küçük kızı bir nevi de son beşiğidir.Daha 18 yaşında olan Dilşah fazla sözünün eridir, pek de sever Azra yengesini.


Azra konağın önüne gelen arabaya binmiş ve konaktan ayrılmıştı fazla endişeliydi, sözde bu gece kocasına güzel bir haber verecekti ne olmuştu da birden bire sinirlenmişti.

tanırdı kocasını 2 yılını vermişti ona hiç de böyle sesini yükseltmezdi kendisine, onu bu hale getiren şeyi bir hayli merak ediyordu.

Dalgınlığından yeni fark etmişti şirkete geldiklerini, arabadan inip şirketin içine doğru yönlendirmişti kendini. Asansöre binip ne olduğundan habersiz sessizce karşılaşacağı olaya hazırlanıyordu. Asansörden inip kocasının odasına doğru yol almıştı, odasının kapısına gelince duraksamış ve yutkunmuştu. Kapıyı açıp içeri girmişti. Karısını gören Barlas ağa işaretleyerek koltuğa oturmasını sağlamıştı.

''Ne oldu? Ne için beni çağırdın?'' dedi azra sessizce.

''Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var.''

''Dinliyorum.''

''Bugün yanıma şoförün geldi. Geçen gün benden habersiz evden çıkmışsın ve seni gören şoför peşine takılmış. Ardından seni bir restoranta girerken görmüş ve seninle beraber girmiş orada da Yusufun olduğu masaya oturmuşsun. ARADAN BİR SAAT GEÇMİŞ BENİM KARIM İLE YAKIN ARKADAŞIM EL ELE TUTUŞUP FAZLA SAMİMİ KONUŞMALAR YAPMIŞ BUNUN DOĞRULUK PAYINI ÖRENEBİLİRMİYİM AZRA ŞAHMERAN!'' Barlas ağa fazla parlamış sonlara doğru ise sesini yükseltmişti bu Azrayı epey bir korkutmuştu. 

Azra duyduklarına inanamaz bir şekilde ayağı kalkmış ve kocasının yüzüne:

''...''

DEVAMI BİR SONRAKİ BÖLÜMDE OLACAKTIR...İYİ OKUMALAR :)

YAZAR: ANONİM.

YARALI CEYLAN (1:AŞKIN KOLLARINDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin