*𝓑𝓮𝓷, 𝓼𝓲𝔃𝓲𝓷 𝓰ö𝓵𝓰𝓮𝓷𝓲𝔃𝓭𝓮 𝓴𝓪𝔂𝓫𝓸𝓵𝓪𝓷 𝔂𝓪𝓻𝓪𝓵ı 𝓼𝓸𝓵𝓶𝓾ş 𝓫𝓲𝓻 ç𝓲ç𝓮𝓴𝓽𝓲𝓶.*
Sadece birkaç saatliğine.... Kendime gökten bir renk beğendim ve umuduma bağladım tebessümlerimle.
Yaklaşık 1 saat boyunca kaykay kaydık... Kaymamı durduran şey, asılsız yorgunluğumdu. İleride gördüğüm çiçek bahçesine bırakıverdim kendimi...
Kopmuş bir papatyayı alıp yerden, rüzgarda savrulurken yapraklarından ayırdım onu. Aynı babamın 16 yaşımda benden çekip alındığı gibi...
"Ufaklık, yeterince kokunu çiçeklere sindirdiysen, artık gidelim..."
Rüzgar'ın söyledikleriyle yapraksız papatyayı saçlarımın arasına sıkıştırıp ayağa kalktım. "Bak, aynı benim gibi... Bir papatya ama yapraksız..." dedim buruk bir gülümsemeyle.
"Bak ufaklık, kendi gökyüzünde yalnız kaldığını her düşündüğünde, bir ışığı kapat hayatında. Çünkü her kapanan ışık, yıldızlara eklenen bir parıltıdır..." dedi ve saçlarımın arasındaki papatyayı alarak çiçek bahçesine attı. Yere eğilip yeni bir papatya aldı ve saçlarımın arasına sıkıştırdı...
"Bir dal versene." dedim yürürken kendine bir sigara çıkarmak için durduğunu anladığımda. Sigaraları tutuşturup birini benim ağzıma koyarken diğerini kendi ağzına armağan etti.
...
Eve geldiğimizde Yiğit, içkiyle köşesine sinmiş oturuyordu, dalmıştı sanki. "Arın, telefonun var mı?" dedi Yiğit.
Ben unutmuştum! Benim telefonum vardı tabii ama şarjım bitti diye çantama kaldırmıştım.
"Telefonumdan konumumu bulabilirler Yiğit. Ben annemin beni bulmasını istemiyorum." dedim.
Bir süre Yiğit'le Rüzgar bana bakıp alayla güldüler. "Ne?.." dedim dayanamayıp.
"Burada konumunu bulamazlar Arın, rahat ol." dedi Yiğit. Tamam, biraz teknoloji özürlüsü olabilirim ama bu kadar acımasız yargılanmamalıydım!
Yiğit'ten şarj aleti isteyip telefonumu şarja taktım. Yarım saat sonra merakla telefonumu elime aldım.
"40 cevapsız arama
50 yeni mesaj"
Önce mesajlarıma bakma kararı aldım...
Nisa (Sıra Arkadaşım💖) >5 yeni mesaj<
Anne'm 🥰 >30 yeni mesaj<
Haldun> 15 yeni mesaj<
/Haldun, Arın'ın üvey babası/
Bu pislik hangi yüzle hala bana mesaj atıyordu ki? Sinirden ellerim titrerken merakıma yenik düşerken kendime sövdüm ve mesajları açtım.
Kimden: Haldun
Arın eve dönüp annenle vedalaşman için son 1 saatin. (00.38)
>>
Kimden: Haldun
Zamanı azalıyor...
>>
Kimden: Haldun
Annen ölecek son 20 dakikan... (01.18)
>>
Şu anki saat 01.20'di. Neler olduğuna anlam veremedim. Annem, eve gelmem için böyle numaralar yapmazdı, emindim.
İster istemez telaşa kapıldım. Ya... annemi öldürürse?..
Oturma odasında korkuyla ayağa kalkınca bütün bakışlar bana döndü. Ağladığımı fark ettim.
"Rüzgar! Yiğit! O... a-adam annemi öldürecek! Ne olur yardım edin!" ayakta zor duruyordum. Beni taşıyamayıp beni yere çökmeye mahkum eden titreyen bacaklarımla, ikisinin gözlerindeki endişe büyüdü.
Yiğit, yanıma gelip telefonumdaki mesajları okudu. "Kalkın Arın, evine gidiyoruz." dedi. Titreyerek ayağa kalktım.
Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Yorulan bacaklarım, koşmama engeldi. Rüzgar beni elimden tutup çekiştirirken cebimden telefonumu çıkarıp saate baktım. 01.30!
Daha hızlı olmalıydık. "DAHA HIZLI KOŞALIM!" diye bağırdım var gücümle.
Yağmurlu bir gece yarısı, sokaklar kayganken koşuyorduk çaresizliğe.
...
Evimin kapısının önüne geldiğimizde dışarıda ambulans vardı. Bir ceset torbası, ambulansa konuluyordu. Görüşüm bulanıklaştı.
"Anneme ne oldu?!" diye var gücümle bağırırken boğazım acıdan sızladı.
Bir polis memuru bana yaklaşarak "Arın Hanım, anneniz zehirlenmiş." dedi.
Kocaman bir haykırışla yere çöktüm. Asfalt taşları dizime batarken bu, canımı bir nebze olsun yakmadı. "Anne!"
Çığlıklarımın ardından, zihnimde bir uğultu koptu. Gözümü karanlığa açmadan önce bedenimi tutan Rüzgar'la göz göze geldik. Gözümü, onun mavi bakışlarına kapayıp karanlığa açtım...
^BÖLÜM SONU^
Nasıl buldunuz canlar?
Umarım beğenmişsinizdir 😄🖤
En yakın zamanda YB gelecek! Beklemede kalın.🙋🏼♀️
Sizleri seviyorum 💖 İyi ki varsınız.... ^^
-🎀Selin Nur Kaplan
// 500 kelime//
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sen" Benimsin (TAMAMLANDI) ♡
Romance/KISA HİKAYE/ Sigarasından bir nefes bahşederken ciğerlerine sevdiği kızın başını omzuna koydu... /Ellerin ellerime değmedikçe öyle uzağım ki sana, Kokunu hapsettiğim ciğerlerim özlemle seni beklemede Gel artık, ne olursa bırakmam artık seni çünkü g...