tarih.
Keyifli okumalar!
1.BÖLÜM: ''Mesaj"
"Günaydınlar, portakallı böreklerim!"
Mustafa, yine neşeyle salonun ortasına hopladığında herkesin gözleri ona döndü. "Sabah sabah yine hiperaktifliğin üzerinde, Mıstık. Ne oldu?"
Ali sakince salona girip, Mustafa'ya 'Yine ne yapıyorsun mal?' bakışını attı.
"Aliş'im gelmiş, her gün beni elleri ile doyuruyor. Nasıl böyle olmam ki?"
Mıstık, Ali'nin boynuna atlayıp kafasını ısırmaya çalışırken Zeynep, kenarda duran oyuncak kılıcı kaparak Mustafa'ya doğru sallamaya başladı. Yiğit mutfağa koştururken, Deniz telefonunu koltuğa fırlatıp büyük salonun başka bir köşesinde duran Kaptan Amerika'nın kalkan'ını kaptığı gibi onlara doğru, "Allah, Allah, Allah!" nidaları ile koşmaya başladı.
Bu anı asla kaçıramazdım.
Koltuğa çıkıp, telefonu kenara attıktan sonra yumruğumu havaya kaldırıp, "Savaş başlasın!" diyerek onların üstüne atladım.
Atlamam ve un çuvalı gibi yere yapışmam iki saniye sürmüştü.
"Al kırdın kırdın!" Mıstık üzerime atladığında, Zeynep elindeki oyuncak kılıcı onun boğazına dayadı. "Hatunuma nasıl elini sürersin pis kâfir! Öl!"
Zeynep, onun boynunu keser gibi yapıp kılıcı çektiğinde Mustafa üstüme yığıldı. "Bir tane daha savaş istiyorum!" Gözlerim koltukta ağzına mısırları dolduran Yiğit'e döndüğünde üzerimde yatan Mustafa ona dönüp üzerine atladı.
Ali, bana elini uzatıp yerden kalkmama yardım ettiğinde omzuna iki kere vurdum. "Eyvallah koç."
Onu ardımda bırakıp, bizimkilerin üzerine atıldım. Birkaç tane mısır koparabilmiştim. Zafer kazanmışcasına gülümserken, kendimi telefonumun yanına attım. Mısırları ağzıma doldurup, çiğnerken Zeynep, Yiğit'e bağırıyor, mısırları almaya çalışıyordu. Ben ise avucumdaki mısırların hepsini ağzıma doldurup, çiğnemeye devam ettim.
Hepsi bir süre sonra sakinleşip, telefonlarına gömüldüğünde bende onlara eşlik ettim. O sırada, ekrana bir mesaj düştüğünde önce afalladım. Çünkü mesaj bilinmediğim bir numaradan gelmişti ve ben kimseye numaramı verdiğimi hatırlamıyordum. Bildirim ekranında bulunan mesaja tıklayıp, ekranın açılmasını bekledim bir kaç saniye.
0534**: Selamlar
0534**: Şu anonim işlerinden anlamam, ama olsun
ayza: Sende kimsin?
0534**: anonim?
ayza: Ciddi misin ya ben seni bizim aşağı mahalledeki bakkal Hüsamettin amca sanmıştım
0534**: ŞDÖGMWŞÖFŞEÖGLÖDLF
0534**: Nasılsın?
ayza: İyiyim de kimsin?
0534**: Sana âşık bir adam.
"Ne?!" Ben ekrana şaşkınca bakıp, bağırırken Zeynep üzerime atılıp telefonuma baktı ve benim gibi bağırdı.
"Ne oluyor lan size?" Deniz telefonumu alıp, mesajları okuduktan sonra telefonu kucağıma fırlatıp yerine oturdu.
"Bir şey yokmuş canım, biri Ayza'ya âşıkmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
akça pakça çiçekler [yarı texting]
Roman pour AdolescentsVe o, kilometrelerce ötede, o mumu benim dileğim için söndürdü kendi nefesi ile. yayımlanma tarihi: 30 Mayıs 2020