Ben geldim.
Iyi okumalar.
Okuyan herkesten en az bir yorum bekliyorum.
***********************************
Sabah erken saatte kalktım. Sakinleşmek ve spor amaçlı koşu yaptım ve eve geldim. Duş aldıktan sonra mutfağa kahvaltı hazırlamaya indim. Enes daha uyanmadigi için rahat rahat hazırlıyordum. Çayı ocaga koydum patatesleri soydum patatesleri kızgın yağa koyduktan sonra krep ve pankek hamuru hazırladım. Patatesler kızardıktan sonra krep ve pankekleri pişirdim. Kahvaltiliklari tabak çatal bardakları koyduktan sonra her şey hazırdı. Hemen odama çıkıp üzerimi degistirdim ve Enesin odasının kapısını tiklattim. Kapıyı uykulu bir Enes açtı
-Kahvaltı hazır hazırlan aşağı gel.
-Tamam geliyorum.Aşağı indim bugün bizim için hazırlanmış bir parti vardı ona katılmak zorundaydık. Yarışmanın ödülü verilecekti. Ben gitmek istemesemde Enes zorla beni oraya gitmeye ikna etmişti. Enes de sofraya oturunca kahvaltımızı yapıp bulaşıkları yıkadım. Ne zamandan beri buraya gelmediğimiz için baya kirlenmişti elime temizlik malzemelerini alarak temizliğe giriştim. Temizlik 2 3 saatimi almıştı ama içime sinmişti.
Tabi kızım sen yaptın temizliği bal dök yala oldu ha.
Ilayda kılıklı ego yapması gereken benim ego yapan sensin az sus bahçeye geçip dinlenmek istiyorum.
Peki prenses hazretleri.
Üzerime sabah giydiklerimi giyip bahçeye gectim. Partiye daha olduğu için cimlerin üzerine yatıp başıma gelenleri düşünmeye başladım. Bir süre sonra düşünürken uyuya kalmışım. Enes' in beni uyandirmasiyla parti için hazırlanmak için odama çıktım. Güzel bir duş aldım ardından siyah doğum günümde amcamın aldığı elbiseyi giydim saçımı hafif dalgalı bıraktım. Tek bant bir ayakkabıyla kombinim tamamdı. Makyaj yapmayı sevmedigim için rimel ve hafif renk ruj sürünce parti için hazırdım. Aşağı indiğimde Enes hazır bir şekilde beni bekliyordu. Geldigimi anlayınca benden tarafa döndü büyük bir beğeniyle baştan aşağı süzdü.
-Suzmen bittiyse gidelim artık.dedim gülerek. Arabaya bindik ve partinin yapıldığı mekana gittik. Iceri girdiğimizde bütün gözler bizim üzerimizdeydi. Bizim çocukların yanına gidip direk Mehmete sarildim. Enes'in arkadaşları ve benim dostlarım çok iyi arkadas olmuslardi.
-Buğlemim daha iyi misin?
-Degilim iyi olmadan da eve gelmeyeceğim.
-Peki canım sen bilirsin.
Ödül zamanı gelmişti müdür bey bizi sahneye çağırdı.
-Evet arkadaşlar bildiğiniz üzere bu yarismayi Enes ve Nisa kazandı ama bilmediğiniz bir sey var oda bu yarışmayı Enes başlattı. Annesinin kendine hamile iken çizdiği tabloyu onun kadar iyi çizen birine hediye etmek istiyordu. Yarışmayı Nisa kazandığı için ödülü Enes Nisaya verecek. Nisa için kocaman bir alkış lütfen.Ben müdürün dedikleriyle şoka girmiş bir şekilde boş boş etrafa bakınıyordum. Enesin elime tabloyu vermesiyle gozyaslarimi tutamadım. Tabloyu aldığım gibi çıkışa doğru koştum. Burada daha fazla duramazdim. Benim kosmamla Enes de koşmaya başladı. Dışarı çıktığımda artık ayaklarım beni taşıyamadığı için yere oturdum. Bir yandan ağlıyor bir yandan tabloya sariliyordum. Enes yanıma gelip bianda bana sarıldı. Şuan en ihtiyacım olan şey sarılmak olduğum için anında karşılık verdim.
-Enes ağaç eve gidelim. Lütfen.
-Tamam arabayı getiriyorum. Sen ağlama yeter.Araba geldiğinde hemen arabaya bindim. Çok yorgun hissediyordum göz kapaklarim ne kadar dayanmaya çalışsa da pes edip kendini uykuya teslim ettiler. Rüyamda Eylül annemi gördüm bana gülümseyerek ''kızım seni çok seviyorum'' diyerek bana sarılıyordu. Üzerinde bembeyaz uzun bir elbise vardı. Sarı saçları rüzgarda dans ediyormuş gibi uçuşuyordu. Eylül annem " emanetime iyi bak hep yanında ol " diyerek kendini uçurumdan aşağı attı.
-Eylül anneeeee.dememle beraber Enes hemen arabayı kenara çekti.
-Nisa iyi misin? Sadece rüyaydı ben buradayım.diyerek yanımda olduğunu belli etmeye çalışıyordu.
-Tamam iyiyim bir şeyim yok sadece rüyaydı. Eve gidelim artık.dememle arabayı çalıştırdı 5 dk sonra eve ulaşmıştık. Duş alıp aşağı Enesin yanına gittim. Oda duştan yeni çıkmış olmalı ki saçları ıslaktı. Yemek hazırlamak için mutfağa girdiğimde yardım etmek amacıyla o da yanima geldi.
-Enes neden böyle bir sey yaptın. O tablo Eylül anneden kalan bir sey. Ben kazanmasam nolacakti?
-Senin kazanacağına emindim çünkü uyuyamadigin derslerde çizim yaptığını fark ettim. Sen tenefüste iken biraz göz gezdirdim eğitim alanlar kadar iyi çizdiğini anladım.Ben Enesin söylediklerinin şokunu atlayıp yemek masasını hazırladım. Yemekleri yedikten sonra Enes e dönerek
-Futbol oynayalım mi?diye sordum Enes şaşırmış bir şekilde bana baktı.
-Bunda şaşıracak bir sey yok benim çocukluğum amcam ve Mehmetle futbol oynamakla geçti. Bu ağaç evini aldıktan sonrada futbol sahası yaptırdık.
-Peki o zaman oynayalım ve senin ne kadar kötü oynayabileceğini görelim.demesiyle ben sinirlenerek
-Ben yenilmem.
-Yenilirsen?
-Yenilirsem 1 hafta boyunca istediğin her seyi yapacağım.dedim
-Peki o zaman eğer ben yenilirsem bende 1 hafta senin her istediğini yapacağım.dedi
Kıyafetlerimizi değiştirdikten sonra ağaç evin bodrum katindaydik. Siz diyorsunuz ki ağaç ev diyorsun bodrum kat ve saha diyorsun o nasıl oluyor. Şöyle ki ağaç ev dediğim şey kocaman bir ağaca bitişik bir şekilde yapılmış ev ve bu ev bodrum kat ile beraber 3 kat.
-Şimdi şöyle olacak bu maç hem kaleleri koruyacağız hem gol atmaya çalışacağız. 10 gol atan kazanır.
-Tamam nasıl istersen prenses. Başla bakalım.***********************************
Evet bölümün sonu sizce kim kazanacak maçı.
Seviliyorsunuz.
Kitapla kalın mutlu kalın
😻😻🌟🌟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Bir Rüya
Literatura KobiecaBir Resim nelere yol açacak kızımızın başına neler neler gelecek okuyup öğrenelim