Merhaba. Bu aslında ilk kitabım değil. Yayınladığım 3. Kitap ama diğerlerini yayından kaldırdım. İçime sinmediler.
Bu kitabın projesi aslında 2 sene evvel gelmismişti aklimda. Fikir ablama ait olsada genel kurgu tamamen bana aitti ama ablamın hakkını yiyemem.Çok büyük hayallerim var demeyeceğim. Sadece hissedenler ve hissetmeyi unutmayanlar için güzel bir kitap olacağını düşünüyorum.
Elbette ki hatalarım olacaktır. Kim hatasız ki? Ama umarım zevkle okuduğunuz bir kitap olur sizler için.
♡ iyi okumalar❤
.
.
."Bilmiyorum Helin." Gözlerimi sinirle kapatıp açtım. Ne bekliyordum ki? Evet Helinciğim bende gitmeni dört gözle bekliyorum falan mı? Sanki beklemiyordu da... derin bir iç çektim.
"Bak enişte saçmalıyorsunuz. Ben 18 yaşındayım ve kendi kararlarımı verebilecek yaştayım." Dedim. Kullanmam gereken kelimeleri özenle seçmeye çalıştım. Evet beni sevmesede hatta mecburiyetten katlansada-ki defalarca dile getirmesinide ibneligine yoruyordum.- 4 senedir yanında yaşadığım ve bana ebeveyinlik yapan kişiydi.
"Benim hayallerim hakkında çok bir bilgin yok, evet, haklısın konuşmuyoruz genelde benim hakkımda ama bu çok önemli bir durum. Kendimi bildim bileli bu üniversite için hazırlıyorum. Boston'da belkide hayatım boyunca burs olmasa asla ayak basamayacağım yer ve ben kazandım."
Kaşlarını kaldırıp yüzüme dikkatlice bakmaya başladı.Şiddete meyilliydi evet ama genelde sarhoş olduğu zamalar ileri gittiğini bildiğimden içmediği zamanlarda pek endişelenmiyordum. Ablam her ne kadar inkar etsede o da korkuyordu bu itten. Ona defalarca gitmemizi ve bu adamı terk etmesini söylesemde beni dinlemeyip bana düşman kesilmeyi seçmişti.
"Ve hayallerime bu kadar yaklaşmışken saçma sapan bir nedenden dolayı elimin tersiyle itemem. Bu benin hayatım ve ben karar veririm." diye devam ettim.
Merdivenlerde durduğumuzu yeni idrak ettiğinden midir? yoksa yüz ifadesini bana göstermemeye çalıştığından mıdır? bilinmez, arkasını dönüp inmeye başlamıştı.
Telefonumun melodisi kulaklarımı doldurunca sıkıntılı bir nefes daha verip eniştemin pesinden inmeye başladım.
Koltuğun üstüne rast gele fırlattığım telefonumu alıp arayana baktım.
Ablan arıyordu."Efendim?" dedim düz bir sesle.
"Bora yanındaysa versene bebeğim." Ahh tabii ki Helin seni neden arasin ki az önce konusmuştunuz. Söz konusu senken bile muhattabı sen olmuyordun. O senin ablandan çok onun karısı.
Elimdeki telefonu enişteme uzatıp kendimi koltuğa bıraktım.
"Efendim canım?"
Göz ucuyla bana bakıp tekrar önüne döndü. Aynı zamanda sağ ayak bileğini sol bacağı üzerinde tutturup ritmik harketler yapmaya başladı."Evet konuşuyorduk bizde. Senin haberin var mı Amerika'da okuma mevzusundan?" Bana 7 yaşındaymışım gibi davranmalarından nefret ediyordum.
"Bilmiyorum Nazlı. Yani sen bilirsin tabii ama benim kararım belli gerisi senle kardeşinin arasında olan bir şey." Gözlerimi devirdim.
Can atıyordu gitmem için o da ablamda açıkçası ama işte laf lafa gelince sahip çıktık edaları sürsün amaçlarıydı.Yavaş harketlerle ayaklanıp mutfağa geçtim. Kendime bir bardak su doldurup kalçamı tezgaha yasladım.
İzin verselerde vermeselerde gidecektim ve sadece bunu daha legal bir yoldan yapmaktı amacım. Boş bardağı tezgahın üzerine bırakıp salona geri döndüm. Eniştem pozisyonunu bozmadan kafasını geriye yaslayıp gözlerini kapatmıştı.
Tekrar yerime oturup eski pozisyonuma geçtim.
Kafasını düzeltip sehpanın üzerindeki sigara paketinden bir sigara alıp dudaklarına götürdü. Çakmakla alevlendirmeden hemen önce sesi doldurdu kulaklarımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONUN CİNAYETLERİ
Teen Fiction"Biliyorum. Ateşsin. Yakıyorsun." Gözlerimi kırpıştırıp ayağa kalktım. Elimdeki silahı yere atıp elimde ki kanı zaten kana bulanmış bluzuma sürdüm. "Ama sorun değil yangına yanık gidiyorum zaten." Onu arkamda bırakarak çıktığımda ne kadar yürümüştü...