Aylin'in Ağzından
Yukarı çıkıp baktık. Pencereyi açık gören Tilki rahatladı. Daha sonra da gitti.
'Yukarda kim var ? .. Yoksa sevgilini eve mi aldın ?' dedi Meltem ve sırıttı.
'Yukarda Savaş var. Savaşşşşşşşşş !! Aşağı gelebilirsin tehlike gitti.'
'Heyy siz ikiniz ne halt karıştırıyosunuz ?'
'Selim onu da tehdit etti. Yardımımı istiyo' dedi Savaş.
'Tilki'ye söylemeniz gerekmez mi ?' dedi Meltem
'Selimi öldürür bu sefer.'
'Haklısın'
'Eee plan ne ?'
'Plan Aylin'in oyunculuk yeteneği ve cazibesi' dedi Savaş.
'Bu çok tehlikeli resmen Aylin'i yem olarak kullanıyosun'
'Ah bende bayılmıyorum bu duruma bana kalsa çoktan Tilkiyi aramıştım ama Aylin herşeye razı.'
'Kafayı yemişsiniz siz'
'Meltem Tilkiye söylemek yok Savaş söz verdi.'
'Ah sanki Tilkiyle konuşuyoruz da gidip sizin planlarınızı anlatıcam.'
.....................................................................................................................................................................................
Okula geldm ve Selimi beklemeye başladım. Yapcağım konuşmayı dün gece hazırladım ama çok heycanlıydım. Ve işte günün adamı !
'Selim..?' dedim ve bana şaşkınca baktı (multimedia) sonra adımlarını bana yönlendirdi.
'Selam' dedi.
'Konuşabilir miyiz ?'
'Ne hakkında ?'
'Müsait bi yerde konuşabilir miyiz acaba ?'
'Ahh peki kütüphaneye gidelim o zaman sessiz ve boştur' dedi ve göz kırptı. Kütüphaneye gidince herşey zihnimden uçtu. Ah ne dicem şimdi !
'Şeyy ..... ben ...'
'Rahat ol kimse yok burda söyle'
'Ahh şeyy peki... Şeyy ben müzik odasında yaptığım şey için özür dilerim fazla gergindim. Seni fazla tanımıyorum. Aranızdaki düşmanlığa karışmak istemiyorum.'
'Korkuyo musun ?'
'Hayır sadece aranızda kalmak istemiyorum.'
'Anladım. Aylin sıkıntı yok. Sana zarar vermicem tabi bana yanlış yapmazsan.'
'Yanlış derken ?'
'Yani yarışma da yada herhangi bi konuda bana zarar vercek bişey planlıyosan acımam'
'Peki anlaştık' dedim ve elimi uzattım o da sıktı.
'Çay ya da kahve içmek ister misin ?' diye sordu.
'Tabi neden olmasın ' dedim. bu işin sonu kötü bitcekti. Peki ben Tilki'nin ateşinde mi ? Selim'in ateşinde mi yanıcam ?
Kantine indik ve can kenarında bi masaya oturdum. Selim de çaylarımızı alıp geldi.
'Anlat bakalım Tilkiyle nasıl tanıştın ?'
'Ah uzun hikaye. Uzun ve kötü.'
'Dinlemek isterim derse daha var.' ona herşeyi anlattım tabi biraz abarttım çünkü Tilkiyi sevmediğimi düşünmeliydi. Bi dakika bi dakika ben zaten Tilkiyi sevmiyorum ! O ukala öküzün neyini sevcem ben !
''Ailenle mi yaşıyosun ?' dedi Selim.
'Ailemi iki sene önce kaybettim.'
'Ahh başın sağolsun seni üzdüm.' der demez masada bi yumruk gördüm. Masaya vuran kişinin kesin eli kırıldı. Başımı kaldırdığımda Tilki gözlerini ayırmadan bana bakıyodu. O sıra da Selim'in sesini duydum.
'Elini masamızdan gözünü Aylinden çek Tilki. Aylini korkutuyosun.'
'Hah. Sence korkuyo mu korksa böyle mi olur.!'
'Ben kimseden korkmuyorum ' dedim bi anda. Yalan korkuyorum.
'Belli korkmadığın sana onla konuşma dedim seni uyardım Aylin.'
'Sakin ol Tilki. Aylinle sohbet ediyoruz sadece solistini çalmıyorum.'
'Aylin benimle geliyosun.'
'Aylin hemen benimle geliyosun.!' Tamam kesinlikle çok korkuyorum. Selim gözlerimin içine bakıyodu Tilki de öyleydi. Ve sinirliydi sesi tüm kantin de yankılandı.
'Aylin kalk ve hemen benimle gel!' Ah herkes bize bakıyo kahretsin.!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç Bitmez
FanfictionHerkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç Bitmez