BÖLÜM 4: SİNSİ

276 113 37
                                    

Herkese merhabaaa. Yeni bölüm geldi. Sonraki bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. Çünkü hem Renksiz Bukelamunu yazıyorum hem de yeni bir kurgu yazıyorum. En kısa sürede gelir. Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalarrrr

Multimedia= Lana Del Rey-Dark Paradise

***

Sabah erkenden Yalın'la arabamızı yaptırmaya gittik. Motor kısmıyla ilgili bir sorun varmış. Arabanın bir süre sanayide kalması lazımmış. Eve dönerken market alışverişi yapmaya karar verdik.

"Soğan aldım, marul aldım, ekmek aldım, domates de tamam."

Yalın alışveriş arabasının içini kontrol ediyor ve eksik bir şey olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.

"Her şey tamam sanı..."

Yalın hemen sözümü kesti.

"En önemli şeyi unuttuk" diyerek ketçaplı sandviçi gösterdi. Gülümsememi saklayamadım. O da aynı şekilde bana bakıyordu.

"Şimdi," dedi Yalın. "Her şey tamam."

                                                                                                              *

"Yalın!"

Kahkahamı bastıramıyordum. Eve geldiğimizde hala kimse uyanmamıştı. Biz de kahvaltı hazırlamaya karar verdik. Ama Yalın'ın doğradığım her şeyi yemesi yetmezmiş gibi benim de ağzıma sokması... Sanırım biz kahvaltımızı çoktan yapmıştık.

"Tamam ben doydum," dedi doyduğunu asla düşünmediğim Yalın ve devam etti. "Artık arkadaşlarımız için hazırlayabiliriz." Sonunda gülmemi durdurmuştum. Yalın yumurtaları yaparken ben de sosis kızartıyordum.

"Enfes kokular alıyorum!"

Oğuz'un sesinin bu kadar dinç çıkmasına şaşırmıştım. Sosisleri masaya koyarken Oğuz almak isteyince eline vurmuştum.

"Hey! Bunu hep beraber yemek için yaptım."

Bu sırada gülmemi bastırmaya çalışıyordum. Çünkü Oğuz şuan benim mor bornozumu üzerine geçirmiş bulunmaktaydı. Kesinlikle onda daha güzel durmuştu.

"O zaman ben gideyim de arkadaşlarımızı uyandırayım."

dedi ve sinsi bir şekilde arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

"Oğuz, kimseyi kızdırmadan uyandır. Tamam mı?"

Yalın'ın sorduğu soruya karşılık Oğuz sanki öyle bir şey hiç yapar mıyım der gibi baktı ve bizim kahkaha atmamıza sebep oldu.

"OĞUZ!"

Beste'nin sesiyle Yalın'la göz göze geldik ve Oğuz'un bir şeyler yaptığını anlayıp gülmeye başladık.

                                                                                                             *

"Dünkü olaydan sonra Orkun kovulacak değil mi?"

Hepimiz kahvaltımızı ederken sohbet ediyorduk ama Berk'in sorusuyla Orkun'u tamamen unuttuğumuzu farkettim. Bizim yüzümüzden işinden olacaktı.

"Büyük ihtimalle." diye cevap verdi Seray.

"O zaman ona yeni bir iş bulmalıyız. Ne de olsa bu bizim suçumuz."

dedim ve herkes söylediğim şeyi onaylayıp kahvaltısına geri döndü. Açıkçası iş olarak ne bulacağımızı da bilmiyordum. Ayrıca bizim de çalışmamız lazımdı. Evet tatildeydik ama paramızı da harcıyorduk ve ailelerimizden sürekli para isteyemezdik. Sadece güzel bir iş bulmayı ummak zorundaydım.

YAZ TADINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin