13. Bölüm

303 16 0
                                    

İyi okumalar

..........

Murat ben kazandım diye bana sarıldı ve sonra bunun kutlaması olarak birlikte film izledik. Aslında pek kutlama olmadı. Sadece film izledik ve odalarımıza çıktık. Biraz telefonlardaki bildirimlere bakıyordum. Bir şey gelmemişti. Azra ve ayşe bir şey yazmadığı için bende yazmadım.
Sabah uyanınca direk banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Duş alacaktım. Dolabıma gidip duş içi kıyafet aldım.
Sonra duşa girdim. Duştan çıkınca kıyafetlerimi giydim. Bugün belliki kimse doğum günümü hatırlamamıştı. Belki murat hatırlamıştır diye koşa koşa merdivenlerden indim. Murat bügün hiç doğum günüm değilmiş gibi oturup yemek yiyordu. Belki hatırlar diye

-murat bügün günlerden ne?

-cuma

Hatırlamamıştı.belki hatırlar diye sordum bir umut ,

-ayın kaçı?

Hadi be murat hatırla . insan başkasını unutursa az bir şey bile olsa anlarım ama insan kendinin doğum gününü unuturmu?
Aslında murata doğum günü yapamayız çok kızıyor. Bir kere yapmıştık ağzımızdan getirdi. O daha çok başkasınınkini kutlar.

-26 sı ne oldu be önemli bir gün mü soruyorsun?

Hatırlamamıştı. O hatırlamamışsa hatırlamaz bende hatırlatmıyacaktım. Demek değer vermiyorki unuttu.
Üzgün üzgün muratın Sabah hazırladığı sofraya geçtim.
Yemek yedim. Okula gidesim yoktu. Muratta arkadaşlarıyla buluşacakmış. Ben evde tek kaldım desenize, bende film izlemeye karar verdim. 2 saat sonra telefonum çalınca kim olduğuna bakmadan açtım.

-alo?

-kanka canım çok sıkılıyor buluşalım mı?

Tuğçenin kanka demesiyle afallasamda canım sıkıldığı için kabul ettim nerde buluşacağımızı öğrenip öğrenmez koşa koşa odaya gittim.
Bana düğüne gidermiş gibi giyin dedi. Neden diye sorunca orada öyle giyiniyorlar dedi.
Bende normalde bu doğum günümde giymek için aldığım ama unuttukları için giyemediğim elbisemi aldım.
Nasıl olsa doğum günümü unutmuşlardı. Şimdi giyersemde sakınca olmaz sonuçta abartılı giy demişti.
Hemen giyindim. Hafif makyaj yapıp dışarı çıktım. Arabama binip tuğçenin dediği yere gittim. Tuğçe beni bekliyordu. Hemen yanına gittim. Benim gibi süslüydü ama benim kadar abartılı giymemişti. Sanki ben doğum günü kızı o misafir gibiydi.
Neyse o beni bir yere götürüyordu. Dayanamayıp,

-nereye gidiyoruz?

-sus ve gör.

Merakdan çatlıyacaktım. Sonra beni bir tane restauranta soktu. Her yer karanlıktı ve ışıklar açıldı. Ve hepsi sürpiz diye bağırdı. Hepsi dediğim ayşe, azra, mehmet, murat, akın ve sınıftan bir kaç kişiydi.

Unutmamışlardı. Murattan çok iyi oyuncu olur. Hiç belli etmemişti.

Biraz çoştuk sonra en sevdiğim şarkıcı yani sancak sahneye çıktı. "Korkma söyle "yi söylemeye başladı.

Ne kadar uzak kaldık seninle?
Ne kadar böyle habersiz?
O benim dediğimiz günlerden bi' haber
Ne hallere gelmişiz?
Ben hala kopamıyorum senden, ya da ters giden bir şeyler var
Sen ağla ben silerim yaşını
Hem de neredeysen koşar bulur yanar yüreğim sana

Korkma söyle ne zaman unuttuğunu
Hatta yerimi kimlerle doldurduğunu
Susma söyle yeter ki sesini duyayım bana yeter
Bilsem de şimdi nerede uyuduğunu

Korkma söyle ne zaman unuttuğunu
Hatta yerimi kimlerle doldurduğunu
Susma söyle yeter ki sesini duyayım bana yeter
Bilsem de şimdi nerede uyuduğunu

Ne bahar uzak kaldık seninle
Ne de kış şimdi neredesin?
Ya gelirse sana bir gün benden bi' haber
Ne halde bu? der misin?
Ben hala kopamıyorum senden
Ya da ters giden bir şeyler var
Sen ağla ben silerim yaşını
Hem de...

Sonra sancak bana, gel beraber söyliyelim dedi. Birlikte" Gözümden düştüğün an"ı söyledik bir kıtasını o bir kıtasını ben söylüyordum. Şarkı bitince sancak bana bir alkış yaptırdı. Sesimi beğendiğini söyledi.

..........

Devamını en kısa zamanda yayınlıyıcam. Okuyanlara çok teşekkür ederim.
Yorumlarınızı bekliyorum.

Melez İkizler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin