⚫7⚫

266 18 10
                                    

* hatırlatma

Uyuyamıyordum. Artık dayanamıyordum belki de uzak durmamız daha iyiydi benim için. Sabah olunca otelle konuşacaktım eğer bir müşteri ayrıldıysa biz de ayrılacaktık..
.
.

Sabah uyandığımda saat sekizdi erken uyanmam garipti ama dün çok uyuduğumu hatırlayınca fazla da garipsemedim. Seokjin hâlâ uyuyordu kalkıp rutinlerimi hallettim. Kahvaltıyı odamıza istedim. Kapıyı açıp yemekleri aldım. Seokjin'i uyandırmak için önce odanın penceresini açıp sonra üzerine açtım. Soğuk havanın içeriye esmesiyle yorganı kendine çekmeye çalıştı ben de kendime doğru çekiyordum.

-" Minseo ! Kapat şu camı çabuk !" aman ne bağırıyon be. Camı kapatıp yemeklerim başına oturdum. O ise tekrar gözlerini kapattı. Kahvaltı yapıyorum ve eğer uyanmazsan senin kahvaltını da yiyeceğim. Söylediğim şeyle gözlerini büyüttü. Yemek onun için de çok önemliydi. Bir anda kalktı elini masadaki salatalığa uzatıp alacakken duraksadı.

-" Yersen ye. Ben dışarıda yapacağım kahvaltımı." keşke hep uyusa..
+" Otur da yiyelim işte hem ben hepsini yiyemem ziyan olur."
-" İstemiyorum dedim." kıyafetlerini alıp banyoya gitti. Kahvaltı etmek içimden gelmiyordu. Oturduğum yerden nasıl öğrenecektim bu tavırlarının nedenini ? Odaya geldiğinde şık giyindiğini gördüm nereye gidecekti acaba.
-" Akşama yokum başının çaresine bakarsın yarın da geç gelirim merak edersen.." bir an duraksadı ve devam etti.
-" Etme." kapıya doğru ilerlerken konuştum.
+" Ya o adamlar gelirse." arkasını dönüp gözlerime baktı. Endişeli gibiydi ama biraz da ifadesizdi.
-" Jungkook'a söyledim gelecek." ulan çocuk bildiğin bana yavşıyor bi de beni ona mı emanet edecekti.
-" Tae'ye söyledim ama sevgilisiyle beraber olacağını söyledi."
+" Ama.."
-" Aması yok gelecek diyorum yeter ! " bana bağırması bardağı taşıran son damla olmuştu. Arkasını dönüp gidecekken masadan kalkıp hızlıca kolundan tuttum.
+" Ne bu tavırların ?"
-" Sana hesap verecek değilim bırak kolumu." sinirle soluyordum.
+" Bir şey mi yaptım diyeceğim yok yapmadığımdan eminim durup duruken ne diye beni tersliyorsun?" cevap vermeden kolumdan itti bir anda dengemi kaybedip düştüğümde hemen yanıma geldi.
-" Minseo iyi misin özür dilerim"
+" Git !! "
-" Minseo cidden.."
+" Git dedim ! " kapıyı açıp hızlıca çıktı. Bana her yönden zarar veriyordu. Bu kadarına da mecbur muydu gerçekten..
.
.
Bir taraftan sinirden titrerken diğer bir taraftan da ağlamamak için kendimi zor tutuyordu. O gittikten bir saat sonra kapı çaldı Jungkook gelmişti galiba. Kalkıp açtığımda tahminimin doğru olduğunu gördüm.
-" Selam güzellik ben geldim." bir şey söylemeden içeriye girip yatağın üzerine oturdum. Kapıyı kapattı ve arkamdan geldi.
-" Galiba iyi değilsin." gözlerim hafiften dolduğunda ellerimi yüzüme koydum. Yaklaşıp kafamı omzuna koydu şu an buna ihtiyacım vardı o yüzden geri çekilmedim. Ağlamam daha da şiddetlenirken sakinleştirmek için saçlarımı okşadı. Abim de böyle yapardı..Hiç konuşmadı sadece beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Kollarını iyice bana sardığında gözyaşlarım tişörtünü ıslattı. Saçlarımı okşamayı hiç bırakmamıştı. Ağlamama ara verip sordum.
+" Ne olduğunu sormayacak mısın?"
-" Ağlayan insanlarla konuşmaktansa susmayı tercih ederim. Ağlamak rahatlatır. " benim gibi konuşmuştu. Hafifçe gülümseyip yatağın başlığına yaslandım.
-" Daha iyi misin ?"
+" İyiyim sayende."
-" Ne zaman anlatmak istersen dinlerim."
+" Teşekkür ederim." bir anda ellerini birbirine çarpıp ayaklandı.
-" Hadi ağladığın yeter şimdi biraz da gülmen gerek ki dengelensin." saçma gelse de güldüm.
+"Peki tamam." ben de ayağa kalktım.
-" Şimdii öncelikle benim markete gidip abur cubur almam gerek." telefonumu eline alıp numarasını tuşladı.
-" İstediğin gibi kaydet. Bir isteğin veya sorunun olursa hemen arıyorsun." kafam ile onu onayladıktan sonra çıktı. Onun hakkında biraz ön yargılı davranmıştım. E ne yapayım o da azcık mesafeli davransaydı. Numarasını telefonuma kaydettim. *Tavşankook* tam bir tavşandı. Yirmi dakika sonra geldi ve hemen aldığı şeyleri açtı.
-" Dizi izleyelim mi hem Seokjin hyung yarın da geç gelecekmiş" doğru geç gelecekti yaptığı şey aklıma gelince sinirlendim.
-" Sana diyorum huhuu" elini gözümün önünde sallamasıyla kendime gelip sorusunu cevapladım.
+" Olur ne izliyoruz ? "
-" Doctor Stranger izleyelim mi ?" bu diziyi izlemeyi kendime not etmiştim ama mâlum olaylar olunca izleyememiştim.
+" Evet ben de onu izlemek istiyordum."
.
Telefonunu alıp usb ile televizyona taktı birkaç işlem yaptıktan sonra ekranı televizyona aktardı. Diziyi izlemeye başladık. Oğlanın kız çocuğuna babasının dikişleri gibi yaptığı bilekliği verdi. Ahan kesin bunlar ileri de tekrar karşılaşacaklar
Birkaç bölüm ilerledik babasının vurulduğu sahnede yüreğimi bıraktım.
-" Hey çok sulu gözsün." normalde böyle değilim sadece herkesin ağladığı şeye ağlamazken kimsenin ağlamadığı şeylere ağlayabiliyorum bazen.
+" A-ama ba-babası k-kollarında ö-öldü." güldü ve izlemeye devam etti.
20 bölümdü ve biz 10 unu izlemiştik. Gerçekten çok merak dolu ve güzel bir dizi.
(spoiler vermek istemiyorum çok ama severek izlediğim bir diziydi) Sabah ilk ışıklarını gösteriyordu. Çok uykum gelmişti. Ona baktığımda çok uykulu gözükmüyordu. Yatağa uzanıp yorganı üzerime çektim. Televizyonu kapatıp o da uzandı.
-" Yarısını da yarın izleriz." çok üşüyordum dişlerimin titremeye başlamasıyla yorgana iyice sardım kendime.
+" Ç-çok üşüdüm." kollarını belime sarıp kendine çekti. Ama hâlâ üşüyordum vücudum titremeye başlayınca kalkıp elini alnıma koydu.
-" Çok ateşin var çabuk kalk." kolumu kıpırdatacak hâlim yoktu. Öylece titriyordum. Beni kucaklayıp banyoya götürdü. Üzerimde pijamalarım vardı. Suyu açıp ılıklattı. Beni suyun altına sokmaya çalışırken ben izin vermiyordum üşüyordum bana ne. Başlığı alıp üzerime tutmasıyla çığlığı basmıştım daha da geri kaçınca belimden tutup kendine çekti ve tekrar üzerime tuttu. Başlığı oma doğru itmemle saçları ıslanmıştı. Ara ara çığlıklarıma devam ediyordum dişlerim delicesine titriyordu. Bi beş dakika sonra suyu kapatıp dolaptan eşofman getieye gitti pijamalarımı çıkartıp bornozumu giydim. İçeriye geçip ona da giymesi için eşofman takımlarımdan birini verdim.

Giyinmek için banyoya girdi. İki dakika sonra kapının çalmasıyla kapıya ilerledim Jungkook önüme geçip kapıyı açtı.
-" S-siz ne yaptınız ? "
.
.
.

   .İşte Tavşankook' umuz

İşte Tavşankook' umuz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


.Ve tatlış Minseo'muz

Owowoow olaylar olaylar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Owowoow olaylar olaylar.. Biraz hüzünlü biraz ekşınlı bir bölümdü. Umarım kitabı beğeniyorsunuzdur. Bu aralar biraz meşgulüm sık bölüm atamadığım için kusura bakmayın ama sizleri fazla bekletmeyeceğim. Hepinize iyi okumalar cancağızlarım 🌙💕

 ROOMMATE || KSJ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin