Baekhyun ve jongin giyinmek için gittiklerinde, sen de odana geçmiştin.
Hesap sormak için öylesine bir şeyler geçirmiştin üstüne, şimdiyse daha iyi bir şeyler bakıyordun giymek için.
Baekhyun ile aldığınız sweati görmenle onu giymeye karar vermiştin. Bi taraftan da Sena seni aradığında açmış kısaca olanları anlatmış durum raporu vermiştin.
Altına da rahat kot pantolonlarından giydiğinde, saçını at kuyruğu şeklinde toplayıp hazır hale gelmiştin.
Odanın kapısını açtığında Baekhyun ve Jongin de odadan çıkmıştı. Sabah çarpışmış olsanız da net bir şekilde görememiştin jonginin ne giydiğini.
Giydiği sweate bakarken sen Baekhyun da aynı şaşkınlıkla bir sana bir ona bakıyordu.
-Yanılmıyormuşum işte, kıyafet bir yerden tanıdık gelmişti bana da zaten.
-Gerçek bir çiftiz hayatım.
-Profesör ile sözleşmiş olmasak üzerimi değiştirirdim ama acelemiz var. Hadi çıkalım.
Aldığınız sweati çok beğenerek almıştın, daha giymeye kıyamamıştın bile, özel bir gün olması sebebi ile giymeye karar vermiştin fakat kıyafet unisex idi ve anlaşılan jongininde tarzına uyuyordu.
Çift kıyafeti gibi olmuştu işte. Hadi aynı tarzı beğenmiştiniz tamamdı da ama bir de siz aynı rengini de almıştınız. Gerçekten gerçek bir çift gibiydiniz.
Apartmandan çıkıp otobüs durağına doğru yürümeye yeltendiğiniz sırada Jongin size seslendi.
-Arabayla gelmiştim, gelin sizi de bırakayım.
-Olu-
-Yok ne gereği var, otobüs geçer zaten birazdan, biz seni hiç yormayalım di mi Baek? Hem biz birer öğrenci olarak otobüs kullanmayı çok seviyoruz. Tek başına rahat rahat arabada gitmek çok sıkıcı. Sıkış tepiş yolculuk yapmıyorsan o yaptığına yolculuk denir mi hiç?
-Tamam o zaman ben de sizinle otobüse bineyim.
-Aa hiç olur mu öyle şey? Araban ne olacak? Gül gibi arabada yolculuk yapmak varken, niye lanet otobüse binesin ki?
-Hayatım iyi de az önce otobüsü övüyordun. Şimdi ne yaptı iki dakikada da lanet oldu?
-Aman bana gül, sana lanet işte zorlama.
-Maviş, şey sanırım jonginle gitmezsek geç kalıcaz çalışmaya ama...
-Ne? Saat oldu mu o kadar ya? Jongin niye lafa tutuyorsun hadi hadi bas gaza.
Böyle garip bir tartışma içerisine girip arabaya binmiştiniz sonunda. Sen ön koltuğa oturmuştun, çünkü araba kullanan insanlara karşı garip bir şekilde zaafın vardı.
Birinin sürüşünü görünce ister istemez dikizliyor ve fena halde ona kapılıyordun. Söz konusu kişi Jongin olunca bunu fark etçeğine de adın kadar emindin.
Ha birde çocuk zaten her şeyiyle gel bana kapıl diyordu, bi de bunu eklemek fazlasıyla gereksiz olurdu.
Yola odaklanmalıydın, evet yola. Sol tarafına bakmamalıydın, hayır olmazdı. (Çok komik değil mi ya😅😅)
Kısa ve hızlı bir yolculuğun ardından varmıştınız. Baekhyun, Laye selam verelim dese de sen geç kaldığınızı söyleyip direk eve yöneltmiştin onu.
Neyse ki Jongin kafeyi net gören bir yerde durmamıştı. Sürpriziniz bozulsun istemiyordun sonuçta. Onun arabayı park etmesini beklemeden çıkmıştınız hocanızın dairesine.
