-Sangwo! Nereye gidiyorsun o kızda kim?
Sangwo kızın elinden tutmuş yürümeye devam
ediyordu beni duymuyordu biraz daha yaklaştım peşinden ve yine seslendim.-Sangwoo!
Çok çaresiz hissediyordum sadece dizlerim titriyordu Ve yere çöküp Ağlamaya başladım ağlamak hep beni rahatlatmıştı hayatım boyunca en güçlü ağrı kesicim buydu.
-Sangwo bana ne olacak ?
Omuzumda bir el hissedip irkildim hemen başımı elin sahibine döndüm ah şimdi yandık bu gelen polis memuruydu hala bedeninde o boğuşmadan kalma izlerle bana bakıyordu ama gözlerinde öfke değil sevgi vardı yani ben öyle anlamıştım ki...
P.M : Bay Yoon Bum siz iyi misiniz ?
-Evet sadece biraz dengemi kaybettimde düştüm canım yandığı için ayağa geri kalkamadım.
Sangwo'yu söylersem onu alıp götürürlerdi bir bahane bulmalıydım Ve yalan söylerken çok hızlı konuşuyorum Emin'im yanaklarım kızarmıştı çünkü Yanaklarımı hayli sıcak hissediyordum.
PM: Anladım bay Yoon Bum buraya kötü haberlerle geldim . Dosyanız henüz kapanmamışken hastaneye gidip külleri almışsınız Ve bize bilgi vermediniz üzgünüm ama tutuklusunuz.
Sesim çıkarsa arkamdan bir kurşun yiyecek gibi hissediyordum sessizdim ve soluk almaya bile çekiniyordum arabadan inip o renkleri soluk binaya geldim yine ve yine defalarca buraya gelmiştim ve burdan nefret ediyordum. Ellerimde ki kelepçeler bileğimin üç katı kadardı sırf göze batmamak için onları çıkarıp buradan kaçmamıştım ne çıplak ayaklarım ne bileklerim acıyordu ama kalbim paramparçaydı çünkü
Sangwo beni bırakıp gitmişti o kız için yine şu süslü bebekler için Zaten benim sevilecek bir yanım yoktu ama yinede umut etmiştim o kadar şey yaşamıştık omunla birlikte bile olmuştum ama sangwo'da artık bana dayanamamıştı bu amcamın dayaklarından Ve tecavüzlerinden daha etkiliydi sanki bir yanımı baştan aşağı kesmişlerdi ama ben yinede Sangwo'yu koruyacak Ve onu gördüğümden işkenceler çeksem bile bahsetmeyecektim nede onunla yaptığımız o şeylerden bahsedecektim. Polislerden çok korksamda sol yanımda ki sızı sadece teslim olmaya zorlamıştı beni.
sıkıcı karakoldan içeri girdiğimde Ayaklarım birbirine sürtünerek geri gitmeye çalışıyordu adeta Gözlerim çaresizce Sangwo'yu arıyordu belki burdaydı o sokaktan sola dönmüştü buraya gelmişti.. anılarımız gözlerimde canlanıyordu işte şu iki yan yana duran sandalye belkide onun dilinde ilk ve sonmez duyacağım "Bum ve ben birbirimizi seviyoruz ." Cümlesini saklıyordu. Sangwo'nun Dudaklarımı öptüğü yerdi şurası Ve Burada koşarak ona sarılmıştım burda el ele tutuşmuştuk. Sarsıntıyla irkildim ve neşeyle Kafamı kaldırdım o eli sangwo'nun sanmıştım .
Ama bu el komiserindi.
Bu adam psikopatın tekiydi bundan önce sırf beni konuşturmak için üzerime yürümüştü beni sıkıştırmış alanımı ihlal etmişti hususi bir meselesi olduğuna yemin bile edebilirdim.Bay Yoon Bum hakkınızda ki bu suçlamalara karşı ne cevap vereceksiniz?
-Ne suçlama mı ben duymadım.
Dalga mı geçiyorsunuz siz benimle !?
-Üzgünüm gerçekten duymadım.
Belki kodeste hatırlarsınız bay Yoon.
-Özür dilerim gerçekten duymadım .
Yine Gözlerimde o yanma hissi oluşmuş Ve Ağlamaya başlamıştım polisler şaşkınlıkla bana dönmüştü ama komiserin emiri kesindi polislere baktı tek bir mimik yaptı ardından polisler beni sürükleyerek soğuk fayanslara zorla bastırarak kodese iri adamların içine attı hepsi benim on mislim kadardı bana yiyecek gibi bakıyorlardı kafamı duvarda patlatıp gözlerimi oyacak gibiydi bakışları hayli ürkmüştüm.
Bir yavru kedi gibi kenara çöktüm o kadar yorgundum ki oturduğum yerde uyuya kalmıştım gözlerimi açtığımda adamların hepsi bana bakıyordu tehditkar bakışları arasında anlam vermek istercesine onlara bakıyordum.
Bu işleri daha da kötüleştirmeye başlayacaktı bundan emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni yavaşça öldürüyorsun..
Teen FictionYoon Bum x Sangwo Bum sangwo'nun peşinden adımlıyordu seslenmeye devam ediyordu Sangwo'nun arkasından seslendi "Sangwo bana ne olacak ? " ...