+18 Aşk Engel Tanımaz...

Bölüm-47-(Part2)|Şimdiye kadar kabul olmuş en güzel duamsın sen benim!

Aayy! Kızlaar kızlaar, içim sızlaar! Nasıl oldu, ne yazdım bilmiyorum ama bunu diğer bölümün ikinci partı olaraktan varsayın. Olur mu? Tamamdır o zaman " Olur" dediğinizi duyar gibi oldum ve içim rahatladı:) Resmen oturup ağlayacağım duruma yazarak sizlerin moral ve desteği ile gülümseyip hiç sıkıntıya sokmuyorum kendimi. Amanında ne büyük bir ironi! İnşallah beğenirsiniz güzellerim:)

Bölüm şarkısı değişmedi bu arada. Mahzar Alonso- Sarı Laleler.

NOT; Unutmadan @beautiful-girl2' ye çok teşekkür ederim bir kez daha. Kapak fotosunu muhteşem bir şekilde benim için yaptı! Emek harcadın kuzum, çok sağol:) Bu bölüm senin olsun! Umarım ki beğenirsin:)

Keyifle okuyunuz o vakit..

~

Bırakıp gitmişti resemen adam kendisini. Üzerinde hissettiği bakışlarla hafifce yere eğdiği başını kaldırıp ilerde büyük bir özlemle kendisini süzen yeşillerle buluşturdu bakışlarını genç kadın. Gülümsedi istemsizce zeynep.. Tanrım! Her defasında bu kadar aklını başından alınası yakışıklılıkta olmak zorunda mıydı?! Neydi ki onu bu denli kendisine çeken bu adam'da?! Genç adam, gülümseyerek karşısındaki mucizevi varlığını süzüp, yutkundu. İçini kaplayan arzu aşkla harmanlanıp tüm damarlarında atmaya koyulmuştu şimdiden. O kadar çok özlemişti ki kokusunu.. nefes alırken her hangi bir yerde, sevdiği kadının kokusu sarıyordu etrafını sanki. Küçük adımlarla ilerleyip, içindeki fırtınaları dizginlemeyi denedi kerem. Yapamayacağı belliğdi fakat sadece denemek istiyordu. Zira bu kadar özlemişken kontrol edemezdi hareketlerini. Kısıtlayamazdı. Kendisine doğru gülümseyerek gelmekte olan ve sürekli durmaksızın süzüp sırıtan sevdiği adam'ı hayranlıkla izledi zeynep. İçini kaplayan garip duygular bir anda gözlerinin boğulanmasına neden oldu. Kendisinin bile anlayamadığı bir şekilde gözleri doldu genç kadının. Gözlerinin dolmasına neden olan şey şu an tamda gelip karşısında durduğu adama karşı duyduğu aşırı özlemden kaynaklanıyordu. Titreyen dudaklarına rağmen gülümsedi.. zaten yeşil gözlerine bakarken gülümsememek elinde değildi. Sevdiği kadının pınarlarına dolan yaşları fark etmesi üzerine hafifce kaşlarını çatıp aynı anda gülümsedi kerem. Avuçlarının içine uzanarak hapsetti yanaklarını genç kadın'nın. Vakit kaybetmeden dudaklarını birleştire bilmek için yaklaştırdı yüzlerini bir birine. Şu an pekte umrunda değildi kolidorda öpüşmeleri sadece düşündüğü sıcacık dudaklarına kapanıp saatlerce öpmekti sevdiği kadını. Zeynep, gözlerini kapatarak hafifce kafasını yukarı kaldırıp yüzünü kavradığı ellerinin üzerine yerleştirdi ellerini. Parmakları buz gibiydi fakat umursamıyordu. Önemli olan avuçlarının içinin alev alev yanmasıydı.. duyuyordu sevdiği adamın kalp atışlarını. Gözlerini usulca kapatarak kipriklerinden yanağına doğru düşen bir damla sıcak göz yaşını hissetti. Yanağından o bir damla süzülerek buz dağının soğukluğunda olan genç adamın parmaklarına değdi usulca. Daha fazla dayanamayarak hızla bastırdı alev alev yanan dudaklarını zeynep'in dudaklarına, kerem. İçindeki tarifsiz fırtınalara nazaran küçük öpücüklerle, iliklerine kadar hissederek öpmeye koyuldu genç kadının dudaklarını. En sevdiği.. oynamaktan bir an olsun bıkmadığı olan alt dudağını ilahi bir tada sahipmiş gibi gözlerini sıkıca bir birine bastırarak çekti içine genç adam. Zeynep, ayaklarından başlayan titreme ile kollarını boynuna doladı sevdiği adamın. Kokusu sarmıştı şimdi etrafını. Ayaklarının altından zeminin yok olması ile kendini bir anda havada kerem'in kucağında buldu genç kadın. İstem dışı gülümseyip iki dudağının arasında olan üst dudağının üzerinde dilini gezdirirken, zeynep, bacaklarını çoktan sıkıca belinde kenetlemişti bir birine genç adamın. Kerem, hızla kucağındaki kadını bir anda gelen titreme dalgası ile hemen solunda duran duvara yapıştırdı. Sırtından başlayan sızıyı iliklerine kadar hissederken dudaklarının arasında öpücükler kondurmaya çalıştığı üst dudağına bu seferde küçük bir ısırık bırakarak inlemesini işitti zeynep. Tanrım! Boğulu sesini bile özlemişti..