Magnus istediğim odaya yerleşmiş olsa da gece onu odama çağırmadım. Bu geceyi yalnız geçirmek istiyordum.
Saraydakiler de yavaş yavaş olayı öğrenmeye başlamışlardı ve bu beni mutlu ediyordu. Hemen herkes öğrensin istiyordum çünkü.
Gece kitap okumaktan ötürü aşırı geç bir saatte yatağa girmiştim ama ne yaparsam yapayım bir türlü uyku tutmadı. Ben de dayanamayıp yataktan çıktım ve bir süre camdan dışarıyı izledim.
Magnus ile henüz sevişmemiş olmamıza rağmen onunla sürekli yan yana olmak istiyordum. Umarım ona sandığımdan fazla bağlanmam.
Üstüme bir şeyler alıp odadan çıktım ve birkaç askerin bakışlarına aldırış etmeden koridorun sonunda bulunan odaya ilerledim. Kapıyı çalmadan içeriye girmek hakkım olduğu için direkt odaya dalmıştım.
Saat çok geçti ve Magnus elbette ki uyumuştu. Onu uyandırmak istemedim ve hızlıca yatağa girip yanına kıvrıldım.
(1.90lık bir kedi ya bu ansnsmkwd)
Onu kollarım arasına çektiğim zaman hızlıca bana sığındı ve sanki varlığımı fark etmişçesine birkaç mırıltı sesi çıkardı. Ben de onun saçlarına bir öpücük bıraktım.
"Neden bu kadar fazla istiyorum seni, anlam veremiyorum. Sanırım bu kadar saf olman beni etkiliyor."
Onu bir kez daha öpüp gözlerimi kapadım ve zaten birkaç dakika içinde uykuya teslim olmuştum.
....
Sabah gözlerimi açtığımda beni izleyen bir çift gözle karşı karşıya kalmıştım.
"Benden önce uyanmışsın."
"Evet sanırım öyle olmuş." Deyip gülümsedi ve uzanıp dudaklarıma bir öpücük bıraktı. "Geldiğinizi duymadım."
"Uyandırmak istemedim. Çok güzel uyuyordun."
"Beni dün istemediniz diye yanınıza gelmedim."
"İstememek demeyelim, biraz kendimle baş başa kalmak istemiştim ama uyku tutmadı. Sonra da senin yanına geldim işte."
Elimi yüzüne atıp alnına düşen saçları geriye attım. Yüzüne dışarıdan gelen gün ışığı vurunca resmen gözleri parlamıştı.
"Birazcık daha yatakta kalalım mı?" Dediğimde başını olumlu anlamda sallayıp omzuma başını koydu. Sonrasında ben de kollarımı ona dolamıştım. "Benimle birlikte olmayı ne zaman isteyeceksin?"
Aniden sorduğum soru karşısında bir süre afallamıştı.
"Ben.... bunu hiç düşünmedim."
"Peki düşünmeyi düşünüyor musun diyeyim o zaman? Beklemek ile ilgili bir sorunum yok ama beni istemediğini düşünmeye başlayacağım."
Bir cevap vermeyince biraz geriye çekilip yüzüne baktım. Sanki çekiniyor gibi bir tavrı vardı.
"Böyle bakarsan söylediğime pişman edersin beni."
"Ben... utanıyorum. Utandığım için düşünmek de istemiyorum."
"Utanmanı gerektirecek bir durum yok ortada." Deyip yatakta oturur pozisyona geçmiştim. "Tişörtünü çıkar."
"Ben..."
"Hadi, çekinme." Deyip onu süzdüğümde o da oturur pozisyona geçmişti. Sonrasında üstünde duran tişörtü yavaşça sıyırıp üstünden attı ve öylece bana bakmaya başladı.
"Tam olarak çekindiğim şey ne?" Dedim onu süzerek. "Harika bir bedenin var Magnus, bunu neden çekinerek sergiliyorsun bana. Bununla gurur duymalısın."
