ve hâlâ daha gelmiyorsan başkası var bence

556 60 192
                                    

no

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

no.1-dünya gül bana
O gergin akşamın üstünden on yedi saat geçmişti. Saat şimdi sabah beşi gösteriyordu, üç saat sonra ise alarm çalacaktı. Bu gerçekle yüzleştiğim saniyelerde güzel bir of çektim. Zaten kaç gecedir uykusuzdum, mışıl mışıl uyumam lazımdı ama gözüme uyku kırıntısı dahi girmemişti. Chanyeol şimdi bilmem kaçıncı pembe rüyasını görüyordu, ben ise sayısız karanlık gerçeklerle yüzleşiyordum. Bu hiç adil değildi, aşk hiç adil değildi.

Kendime söz vermemin üstünden tam dört saat geçmişti. Artık güçsüz birisi olmayacaktım. Canımdan can kopsa da bunları kimseye göstermeyecektim. Chanyeol ve benim hikâyem bitmişti, bu gerçeği kabullenerek yaşamayı öğrenecektim. Bu durum her ne kadar canımı yaksada bir şekilde yaşamayı öğrenecektim.

Bu zamana kadar Chanyeol yoktu, Baekhyun. Bu zamana kadar nasıl yaşadıysan o şekilde yaşamaya devam edeceksin. Demeyin. Bana her şeyi söyleyin ama bu cümleyi kurmayın.

Gözlerini feda edebilecek kadar sevmemiş gibi davranmayın. Bu duygunun yabancısıymışsınız gibi davranmayın. Sen de sevdin, biliyorum.

Tükenmez kalemimle, bir hışımla yazdığım cümlelerin üstünü hiç düşünmeden sert bir şekilde karaladım. Ne yazıyordum ki ben bu boş satırlara? Kime ne yazıyordum? Hani günlük tutmak beni rahatlatacaktı?

Yatağımdan doğrulduğum sırada belimin tutulduğunu daha yeni idrak ederek sağlam bir küfür çektim.

Sehun günlük tutmamın bana yararı olacağını söylemişti. İçimi rahatlatacağına o kadar emin konuşmuştu ki lambanın içinden çıkan cine inandığım kadar onun sözüne de inanmıştım.

"Hani rahatlayacaktım ben?" Gergin sesime aldırmadan çalışma masamda oturmuş, sırtı bana dönük olan -ne yaptığını bilmiyorum- Sehun'a bodoslama sordum.

"Hey sana söylüyorum, alooo" bana cevap vermediği için sinirle yatağımdan kalktım ve ensesine beş kardeşi yapıştırdım, çat diye.

"Ne yapıyorsun EMBESİL?!" Kulağında ki kulaklığı çıkardığı gibi kükredi bana. Sehun ensesine vurulmasından hoşlanmazdı, Byun Baekhyun ise yani ben, onun neyden hoşlanıp hoşlanmadığıyla ilgilenmez ama özellikle hoşlanmadığı şeyleri yapmaktan onur duyardı.

"Görmüyor musun, müzik dinliyorum." Sehun gözlerini kısıp tısladı.

"Beni duyamayacak kadar ne dinliyorsun? Ben mi daha önemliyim yoksa kulağında ki zımbırtı mı?" Kaşlarımı çatarak direk söyledim, sinirliydim çünkü günlük yazmak beni rahatlatmamıştı.

Sehun derin bir iç çekerek omuzlarını düşürdü. Keskin ve sinirli bakışları aniden soldu ve başını eğdi. Üzülmüştü?
Sehun'a garipseyerek baktığımda gerçekten de üzüldüğünü gördüm. Çatılı kaşlarım aniden düz bir hal alınca iki adımla yanına ulaştım ve başını göğüsüme yasladım. Sırtını pat patlayıp, "Ne dinliyordun?" diye tekrardan sordum.

Güçlü Çocuklar Ağlamaz √chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin