Bölüm Şarkısı: Roxette - It Must Have Been Love
Ω
Kai'nin Gözünden;
Banyonun fayansındaki kurumuş kusmuklar gözlerimi açtığımda gördüğüm manzaraydı. Başım hala alkolün etkisiyle zonkluyordu. Berbat haldeydim ve buna üzülmüyordum bile.
Sehun'un yıllarca benim yüzümden çektiği acı ve ızdırabın yanında benim berbat halim hiçbir şeydi. Bunu hak etmiştim hem de sonuna kadar.
Yavaşça ayağa kalktım, başım hala dönüyordu. Kendime gelememiştim, aslında o günden beri kendim bile değildim. Sayemde acı çeken herkesi düşünüyordum, yaptığım şerefsizlikleri... İçerken aklıma geliyorlardı teker teker.
Okula gitmeyi bırakmıştım, Hyuna'nın aramalarına bir kez bile dönmemiştim, yerim dolmuştu çoktan. Bankadaki param da eriyordu ama umurumda değildi. Yaptıklarımın bedelini ödüyordum.
Yavaşça banyodan çıktım, koridordaki boş alkol şişelerine baktım uzun uzun. Salona doğru ilerlerken kaç şişeyi devirdiğimi saymamıştım bile.
Sehun'a hediye olarak yaptığım tabloyla karşılaştım. Kendime eziyet etmeyi seviyordum, onu seyredip içiyordum. Yüzüne söyleyemediklerimi tabloya söylüyordum.
Çok günah işlemiştim, çok kalp kırmıştım. Geçmişin hayaletleriyle doluydu evim. En yakın arkadaşımın yüzüne gülüp onun yanından ayrılınca kendimi onun sevgilisinin yatağına atmıştım. Nasıl bir midesizdim, anlam veremiyordum.
Okulda her gün önüme gelenle dalga geçiyordum. Kıyafetini mi beğenmedim, hemen fotoğrafını çekip Instagram'da rezil ediyordum. Aşırı mı kilolu? Anında balina diye bağırıyordum. Sivilceli mi? Lakabı sayemde mayın tarlası oluyordu.
Ben gerçekten kötü biriydim, hala da öyleyim.
Eminim ki Sehun'u tekrar gördüğümde o sahnede, karşımda dört sene önceki sivilceli, ezik çocuk olsaydı kıçımı dönüp giderdim. Böyle yüzsüzdüm işte, şekilciliğin zirvesiydim.
Ben ona ağır şeyler söylemiştim, onun hisleriyle oynayıp mesajları arkadaşlarıma okutup gülüyordum. Hatta biriyle dalga geçeceksek Sehun'dan daha ezik mi diye karşılaştırıp ona göre davranıyorduk.
Sonra ne oldu? Eşcinselliğim ortaya çıktı. Zaten arkadaşlarım biliyordu ama tüm okulun bunu bir videodan öğrenmesi, beni en dibe batırmıştı. Bir barda çekilmişti video, her kesin içerisinde bir adamın kucağındaydım yarı çıplak.
Benim senelerce dalga geçtiğim insanlar benimle dalga geçmeye başlamıştı, hem de dün benim yanımda onlarla dalga geçen insanlarla birlikte. Karma beni vurmuştu ya da ben en azından öyle sanıyordum.
Sonra video aileme kadar ulaştı ben üniversitedeyken, kaydım silindi ve evlatlıktan reddedildim. Bir gün öncesinde beni oğlu olarak gören adam, artık bana iğrenç bir yaratıkmışım gibi bakıyordu ve ben cidden iğrenç bir yaratıktım.
Yeniden sınava hazırlanıp buraya kaydolurken hala kendimi suçlu olarak görmüyordum, tüm bunlar bir hataydı ve ben masumdum. Oysa benim hücrelerimin bir tanesi bile masum değildi. Annemin babamdan gizli ayarladığı bu evde sorunsuzca yaşayacak olmam bile beni mutlu etmiyordu. Ben her şeyi isteyen hiçbir şeydim.
Sehun, o gece benim kulağıma o videoyu çeken kişiyi ayarladığını ve babama bizzat kendisinin yolladığını söylemese ben hala bu konuda kendimi asla suçlamazdım. Ben kurban değildim, cezasını çeken bir mahkumdum. Videoyu ise o sevgilisiyle yattığım kız çekmişti, ona da kızamadım. Kızdığım tek kişi bendim, bunlar hep günahlarımın bedeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM |HUNHAN|
Fiksi Penggemar"Sense benimle dalga dalga geçtin. Beni daha da yaraladın. Ben seni sevdiğimi söylerken altına yattığın adamları anlattın. Bir gün bana değerliymişim gibi hissettirirken ertesi gün bir çöpmüşüm gibi davranıyordun. "Hiç için acımadı mı? Hiç sızlamadı...