Beril: aaa azracığım hoşgeldin
Eslem: sen arkadaşlarınla olmayacak mıydın
Azra: evet birkaçı ekti plan dağıldı, bende annenden buraya geleceğini öğrendim
Beril: hadi içeri gel ben de esleme fizik anlatıyordum.
Eslem: aynen gel aşkım
Azra: dersinizi bölmem umarım
Beril: yok yok gel
Odama çıktık ama yastık tüylerini görünce azra şaşırdı.
Azra: buraya ne olmuş böyle, yastık savaşı mı yaptınız
Beril: yok canımm, dün ben annemle yastık savaşı yaptım da toparlamaya üşendim, öyle kaldı işte hem odamda durmayalım dağınık burası aşağıya inelim
Azra: ben eslemi kaçırmaya geldim madem ders çalışmayacaksınız
Eslem: nereye
Azra: gel sinemaya falan gideriz
Eslem: yok böyle iyi ya
Beril: olur olur hatta ben de geleyim
Azra: olur gel
Eslem: ne alaka ya evde takılalım işte
Azra: ne oldu eslem ya mızıkçılık yapmaa
Beril: evet hadi
Eslem: iyi mademm
Kendimizi saçma sapan bir planın içinde bulmuştuk. Azrayla eslem önümde el ele yürüyorlarken aklıma mira gelmişti. Keşke şu an yanımda olsaydı. Bu gelgitli hallerime ben de inanamıyordum. Sinemaya girdik ve eslem ortamızda oturuyordu. Azra onun omzuna yaslanmış elini tutuyordu. Eslem bana dönüp bakınca ben önüme döndüm ve film boyunca onlara bir bakış bile atmadım. Sinema salonundan çıkmıştık.
Azra: eee beğendiniz mi filmi
Beril: eh işte biraz gidişatı sıktı ama güzel bitti
Azra: ben yan karaktere sinir oldum. Gözüne baka baka sevgilisini aldattı ya pes. Öyle insanlardan hiç haz etmem.
Eslem: neden öyle diyorsun, ya kalbine söz geçirememiş aşık olduysa?
Azra: ne alakası var güzelim. Zaten biriyle beraberken hem onu aldatıyor salak yerine koyuyor, iğrenç bir insan türü işte.
Eslem: ben de onu diyorum. İyi bir insandır ama sadece aşık olmuştur
Azra: ne yani sen bana aldatmayı mı savunuyorsun, sen başkasına aşık olsan beni aldatır mısın
Eslem: azra iyice saçmaladın he ne diyorsun ya
Azra: bayaa baya aldatan tarafı savundun
Eslem : ne demek istiyorsun yani savundum diye seni aldatırım diye mi korkuyorsun
Beril: gençler saçmalamayın ama
Azra: ama beril haksız mıyım ya resmen aldatan tarafı savunması saçma değil mi?
Beril: bilemem
Eslem: biraz daha uzatırsan sinirlenmeye başlayacağım
Azra: özür dile o zaman
Eslem: pardon ne için?
Azra: saçma bir düşünce belirttiğin için
Eslem: düşüncem sana saçma geldiği için senden özür dilememi bekleme benden azra
Azra: seni hiç anlamıyorum zaten 2-3 haftadır çok değiştin çok uzaksın bana
Eslem: şimdi konu bana geldi yani anlaşıldı sen bugün çatacak birini arıyorsun
Beril: gençler herkes bize bakıyor
Azra: ben gerçekten seni artık tanıyamıyorum bana aşık sevecen o eslem gitti yerine soğuk ilgisiz bir eslem geldi
Eslem: beğenmiyorsan ayrılabiliriz
Azra: ne diyorsun eslem ne ayrılması
Eslem: madem benden bu kadar şikayetçisin neden hala benimle berabersin?
Azra: çünkü seni seviyorum
Eslem: sevseydin düşüncelerimi desteklerdin bana muhalefet olmazdın
Azra: seni sevdiğime inanmıyor musun
Eslem: az önceki sözlerin beni çok yaraladı
Azra: özür dilerim (sarılır)
Eslem: hayır özrün işe yaramayacak bir süre ara versek iyi olur galiba( geri çekilir)
Azra: sen ciddi misin (ağlamaya başlar)
Eslem: (gözleri kızarır,sesi titrer) evet, kırgınlığım geçip düşününceye kadar ayrı kalalım hadi hoşçakal
Eslem yanımızdan gidince azra ağlamaya devam etti. Gidip onu teselli ettim ve bu olanlardan kendimi suçlu hissediyordum. Yani bir taraftan benim için ayrılmıştı. Azrayı böyle kötü görünce kendimi çok kötü hissetmiştim. Bir süre onunla vakit geçirince ayrıldık ve eve gittim. Çok kötü etkilenmiştim. Eslemle hiç konuşmamıştık. Aklıma mira gelmişti. Azra'nın üzülmesine bu derece üzüldüysem mira'ya nolacaktı? Ona bunu yapmaktan nefret ediyordum. Tam bu sırada telefonum çaldı. Arayan candı. Şaşırmıştım.
Can: alo?
Beril: efendim can
Can: naber beril
Beril: iyilik sen
Can: idare eder işte
Beril: neden aradın noldu ki?
Can: seninle konuşmam gereken önemli bir şey var.
Beril: neymiş o?
Can: buluşalım öyle.
Beril: ne zaman? Geç oldu
Can: hemen beril hemen
Beril: peki nereye geleyim?
Ödüm kopuyordu. Ne konuşacaktı ki benimle? Çıkıp söylediği adrese gittim. Bir parktı ve can bir banka oturmuş beni bekliyordu.
Beril: selam can
Can: otur kanka otur
Beril: canım noldu da apar topar çağırdın beni buraya
Can: her şeyi biliyorum beril
Beril: ne, neyi biliyorsun?
Can: eslemle seni
Beril: nasıl yani ne de-
Can: hadi ama beril, sizi geçen akşam sahilde gördüm, öpüşüyordunuz. Sonra aklıma şarkı yarışmasındaki halleriniz geldi.
Beril: çok mu belli ettik?
Can: hayır sizi sahilde kim görseydi anlardı zaten, inanamıyorum sana, eslemden beklerdim tamam o kız ayran gönüllü ama sen? Nasıl yapıyorsun bunu mira'ya?
Beril: aslında başlarda mücadele ettik, uzak durmaya çalıştık ama olmadı... aslında aramızda çok şeyde olmadı. Sadece sahildeki o öpüşmemiz onun dışındaki şeyler kafa karışıklığı gibiydi bilmiyorum of
Can: kanka lütfen kendini toparla ve bu iş büyümeden eslemle arandaki şeyi kes, söz veriyorum ağzımı açmam, mira belli etmiyor ama ilişkinizin çalkantılı gitmesinden çok üzgün. Ben bu olayı bildiğimden beri sizi izliyordum, lütfen daha fazla kızı üzme. Senin aklın esleme uçtu olabilir insan şaşırır ama kabul et sen mira'yı seviyorsun
Beril: öyle mi diyorsun, aslında bugün eslemle azra ayrılınca azraya çok üzüldüm sonra aklıma mira geldi. Onun da böyle olursa çok üzüleceğini düşününce kalbim ezilmiş gibi hissettim.
Can: al işte, onun üzülmesine bile dayanamıyorsun, bence sana cazip gelen eslem değil, onunla birlikte olma düşüncesi cazip geliyor, ve bana kalsa eslem azra'dan sıkıldı sana sardı. Düşme bu tuzağa. Mira'ya böyle birkaç açıklama yapıp özür dile eskiye dönün. Eslemi ben hallederim.
Beril: teşekkür ederim cancığım, gözlerimi açtın, zaten bugün olanlar beni sarsmıştı, beni aydınlattın
Can: ama senden karşılığında ufak bir şey isteyeceğim
Beril: tabi söyle
Can: handeyle barışmamı sağlar mısın, onsuz çok zor beril..
Beril: inan o da sensiz zorlanıyor ama çaktırmıyor, bu iş kolay ama sen de çok kıskançlık yapıyorsun kanka noldu sana eskiden böyle değildin
Can: ya ne bileyim üniversiteye geçtik mi onu kaybederim diye korkuyorum biliyorsun o çok güzel..
Beril: kanka mal mısın, o çok güzelse sende çok yakışıklısın, hem hande çaktırmasa da seni hala deli gibi seviyor sınıfta hep çaktırmadan sana bakıyor
Can: öyle mi? Ben niye görmüyorum
Beril: çaktırmadan baktığı içindir :D
Can: vallahi çok sevinirim beril ya ama sende unutma dediklerimi, eslem hatasına daha fazla kapılma. Mira seni hayatta mutlu edecek en doğru insan, güvenilir taraf.
Beril: tamam hayatım görüşmek üzere o zaman iyi geceler
Can: iyi geceler güzellikResmen oradan içim rahatlamış şekilde ayrılmıştım. Eslemle bu konuyu konuşup sonsuza dek kapatacaktım. Gözlerim açılmıştı resmen ya, sağol can! Gerçekten de bana eslem değil de onunla birlikte olma düşüncesi cazip geliyordu. Pazartesi günü olmuştu, öğle teneffüsü için eslemi arka bahçeye çağırmıştım. Geldiğinde normal gözüküyordu.
Eslem: geldim, merhaba
Beril: sinemadan beri hiç konuşmadık
Eslem: evet öyle oldu
Beril: azrayla düzelmişsin
Eslem: evet özür diledim, ben abartmışım
Beril: onu üzdüğünde ben de onun haline üzülmüştüm
Eslem: aslında bakarsan ben de çok üzülmüştüm
Beril: ben düşündüm de ben mira'yı seviyorum
Eslem: evet ben de azrayı seviyorum
Beril: bizim için bir saçmalama dönemiydi bitsin böyle
Eslem: kesinlikle, zaten her şeyi ben başlattım, kendime heyecan aradım bir anlık sende ortak oldun
Beril: evet tam da böyle oldu son bulsun o zaman
Eslem: peki ama hala arkadaşız değil mi?
Beril: arkadaşız
Eslemle el sıkıştık ve ben sınıfa döndüm. Mira beni görünce gülümseyince yanına gidip başına kocaman bir öpücük bıraktım. O sırada can bana bakıp göz kırpınca ben de ona elimle okey işareti verdim.
Mira: çok güzel bir öpücüktü
Beril: aşkım halletmemiz gereken bir şey var
Mira: ya nedir o?
Beril: canla handeyi barıştırmamız lazım
Mira: o nerden çıktı güzelim
Beril: ya can benle konuştu işte hala birbirlerini seviyorlar ama inattan birleşmiyorlar hadi handeyle konuşup şu işi yapalım
Kalkıp handenin yanına gittik. Durumu güzelce açıkladım ve anında can'a bakıp gülümsedi. Can da utangaç ve gülümser bakışlarıya handeye baktı. Hande sırasından kalktı ve can da kalktı. İkisi sarılıp barıştı ve bizde alkışladık.
Hande: demek beni üniversiteye geçince kaybedersin diye korktuğun için saçma sapan davranıyordun he ben seni edward cullen gelse değişmem şapşal kafalım benim
Hepimiz güldük ve eslemle azra sarma dolaş içeriye girdi. Eslemle göz göze gelince gülümsedik. Böylesi daha iyiydi.
Eslem: vaayy büyük aşıklar barışmış demek
Mira: evet kanka ya içim rahatladı.
Eslem: mira bi gelsene kuzum
Mira: geldim bebeğim
Eslemin ne yapacağını bekliyorduk. Miraya sıkı sıkı sarıldı ve yanağına bir öpücük kondurdu.
Eslem: seni çok seviyorum kankacım
Mira: yaaa seni yerim ama durup dururken bu ne böyle çok tatlısınn
Eslem: bilmem içimden geldi
Beril: kanka dediğin böyle olmalı
Mira: kuzum ya
Hoca gelince herkes yerine dağıldı. Her şey rayına oturmuştu şimdi..