S̤̮i̤̮x̤̮

118 10 6
                                    

"Jimin?"
"Seni merak ettim. Annem için kusura bakma."
Kusura bakma mı? Beni sadece yatırım olarak görüyordu ve tepkisi kusura bakma mı?
"Jimin yanlız kalmak istiyorum. Çıkar mısın?"
"Rosie seni yanlız bırakmam. Zaten bunca zamandır yanlızmışsın."
Deyip sarıldı. Gerçekten şimdi mi fark ediyordu.
Bu sarılmaya belki de ihtiyacım vardı.
Belki de birinin beni sevmesine ihtiyacım vardı. Bu yüzden geçmişi bir yana bırakıp
Ben de ona sarıldım.
Sarıldım ama onun amacı çok farklıydı.

Çünkü Kalçama dokunan parkmaklarıyla olduğum yerde kaskatı kesildim. Dokunmakla kalmayıp sıkınca onu var gücümle iktirdim. Bir milim bile kıpardamamıştı.
"Jimin ne yapıyorsun bırak!"
"Şşşt. Bebeğim sen de sevdin biliyorum."
Deyip göğüslerimi sıktı. İktirmeye çalıştıkça daha çok dokunuyordu. Ben istemiyordum. Her ne kadar içimde ona karşı bir şeyler olsa da onun bana dokunmasını beni öpmesini istemiyordum. Göğüsünden tutup sertçe iktirdim. Yine milim bile oynamadı. Aksine beni yatağa sabitledi. Kollarımı tek eliyle tutup beni öpmeye başladı. Karşılık vermedim. Dudaklarından şuan iğreniyordum. Ne kadar ittirmeye çalışsan da yerinden kıpırdamıyor dudaklarımı da bırakmıyordu. Ben şuan resmen taciz ediliyordum. Bağırmak istesemde dudaklarımın üzerindeki dudaklardan olmuyordu. Sertçe dudağını ısırıp onu üstümden ittim. Dayanamayan gözlerim yaşlarla doldu.
"S-sen nasıl..."
Konuşmaya dilim varmıyordu. Geri geri duvara giderken o da üstüme üstüme geliyordu. Beni tuttuğunda Dayanamayıp çığlık attım.

"Şşş rosie! Bu gece unutulmaz olmalı. Geldiğinden beri seni nasıl arzuladım bir bilsen... Dolgun kalçalarınla her yürüdüğünde aletim nasıl havalanıyor bir bilsen..."
Bu muydu yani? Beni sevmiyor sadece bedenimi seviyordu. Aptalın tekiyim ben...

Boynuma kafasını serçe gömüp dişlerini köprücük kemiğime baştırmasıyla canım çok yanmıştı. O kadar acımıştı ki çenem kasılmıştı. Ayrıca boynumdan sıcak bir sıvı akıyordu. Kan...
Evdekiler duymasın diye sesiz kalmıştım ama artık yetmişti.
"Yardım edin! Bırak beni! Lütfen yardım edin!"
Jimin ise ağzımı eliyle kaptmış kendini bana bastırmıştı.
Onu hissedebiliyordum. Bu beni daha da korkutmuştu ki elini var gücümle ısırmıştım.
"Yardım edin!"
O ağzımı sertçe kapatırken
arkamızdaki kapı sertçe açılmıştı. İçeriye giren jungkook direk jimine gidip yumruk atmıştı. Ben ise duvara sinmiş ağlıyordum. O kadar sert yumruklar atıyordu ki acısını ben bile hissetmiştim. Korkudan tir tir titriyorken yavaşça yerimden kalkıp jungkookun kolundan tuttum. Jiminin dudağı patlamış yüzü kana boyanmıştı.
"J-jungkook b-bırak"
Gücüm yettiğince konuşabilmiştim ama sesim fısıltı gibi çıkmıştı.
Daha yüksek olduğunu düşündüğüm bir sesle
"Jungkook yalvarırım bırak. Evi başımıza toplayacaksın!"
Duymuş olacak ki attığı yumrukları kesmiş bana bakmıştı. Ardından yavaşça kafasını sallayıp jiminin yakalarından tutup kapıdan dışarı atmış ve kapıyı kitlemişti. Ardından Hızlıca yanıma gelmiş ve yanaklarımı avuçlamıştı.
"İyi misin? Bir şey yaptı mı sana?"
Gözlerinde endişe vardı. Peki iyi miydim? Berbattım. Olayın şokunu bile atlatamamıştım.
Aklıma o pis dokunuşları gelince boğazıma dizilen hıçkırıklarım ağzımdan kaçmıştı. Titreyen sesimle
"B-bana t-tecavüz edecekti. S-sen sen gelmeseydin b-bana..."
Yanaklarımda kurumuş olan göz yaşlarımı yavaşça silmiş
"Şşşt tamam geçti. Geçti güzelim. İyisin."
Ardından gözleri boynuma... jiminin ısırdığı yere kaymış kanayan boynumu görünce çenesi sertçe kasılmıştı.
Kolumdan nazikçe tutup beni yatağa oturtmuştu. Sonra Kendisi de yanıma oturdu. Yumuşak sesiyle
"Ben boynuna birşeyler bulup gelicem. Sen burada bekle olur mu?"
Sadece kafamı sallamıştım. O da saçlarımı yumuşak bir şekilde okşayıp ayağa kalkmıştı.

Şimdi Ben yanlız kalacaktım. Ya tekrar gelirse? Ya tekrar aynı şeyleri yaparsa? Ya yine olursa? Diye düşünürken aniden ayağa kalkan jungkookun koluna yapıştım.
"Gitme. Bırakma beni burada. B-ben yanlız kalmak i-istem-miyorum."
Derince iç çekip
"Odada ilk yardım çantası var mı?"
Bilmiyorum dercesine omuzlarımı silktim. O da banyoya doğru yürümeye başladı. Bir yandan da arkasını dönüp beni kontrol ediyordu.
Bunu neden yapıyordu ki? Daha 3 gündür buradaydım. Ayrıca yolda giderken ona çarpmıştım. Neden?
Niye yardım ediyorsun bana jungkook?

who is the killer? ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ. ᵗᵃᵉˡⁱᶜᵉHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin