Bölüm 1

42 7 6
                                    

  Sabahın ilk saatlerinde uyanan ailenin üstlerine doğan güneş aslında birlikteyken gördükleri son gün ışığıydı. Bir daha ne aynı masayı ne aynı havayı ne de aynı odayı paylaşacaklardı. Çünkü bugün onların son karar günüydü.

Üzgün bir şekilde odasından çıkan küçük kız bugün ayrılık günü olduğunu farkındaydı. Babasının "Hazırsanız çıkalım" sözlerini duymasıyla birlikte içindeki korku ikiye katlanmıştı. Gözlerindeki yaşlara hakim olamayan küçük kız koşar adımlarla annesinin odasına gidip ona içtenlikle sarıldı ve "Ben annesiz babasız kalmak istemiyorum." Bunun üzerine annesi "Böyle olmak zorunda hem ikimizi de göreceksin." dedi ve kızının elinden tutup merdivenlerden aşağıya indiler.

Salonda düşünceli bir şekilde volta atan adamın yanına yaklaşmasıyla birlikte göz göze geldiler. Adam derin bir iç çekip tekrar sorusunu yineledi "Hazırsanız çıkalım" ve kadın başını sallayarak onay verdi. Bir daha beraber giremeyecekleri kapıdan son kez beraber çıkmanın üzüntüsü tüm ailenin yüzüne yansımıştı.

Sessiz bir şekilde bahçedeki arabaya binip yola koyulmuşlardı. Yol boyunca ağızlarını bıçak açmayan aile adliye bahçesine geldiklerinde ne kadar belli etmeselerde içlerinde büyük bir heyecan ve panik bir aradaydı. Duruşma saatinin yaklaştığını fark ettiklerinde mahkeme salonuna doğru sessiz bir şekilde ilerlemeye başladılar .mahkeme salonu önüne geldiklerinde küçük kızın gözleri yine dolu dolu ve korku içinde bakarken bir yandan da annesiyle babasını süzüyordu ama onlar kararlarını çoktan vermişlerdi.

Mübaşirin "Kutluhan ATEŞ, Aysar ATEŞ" diye bağırmasıyla birlikte mahkeme salonundaki yerlerini almışlardı.

Duruşmayı başlatan hakim çiftleri sırasıyla dinledikten sonra tekrar "Boşanmak istiyor musunuz?" diye sorduğu soruya her ikisininde "Evet"cevabı vermesi üzerine hakiminde kararıyla boşanmalarına, çocuğun kız olması ve yaşının küçük olması nedeniyle velayatinin annesine verilmesi kararlaştırılmasıyla birlikte hakim duruşmayı kapatmıştır.

Mahkeme salonunu terk etmek üzere duruşmadan çıkan o eski çift dışarıda duran küçük kızın gözyaşları içinde "Sonunda istediğiniz oldu"diye bağırmasıyla birlikte bir an göz göze gelen kadın ve adam adeta birbirlerine öfke kusuyorlardı. Bir süre bakıştıktan sonra kızının yanına ilerleyen adam dizlerinin üzerine çöküp kızına "Üzülme kızım ben yine hep seninle olacağım." demesiyle kızına sıkıca salırıp,öpüp,koklayıp " Ben her zaman seni görmeye geleceğim ama şimdi gitmem gerekiyor." dedi ve mahkeme salonundan çıkmak için yürümeye başladı, aniden yükselen "Baba" diye bir sesle mahkeme koridorları çınlıyordu. Arkasını dönen adam kendisine doğru koşan küçük kızı gördüğünde "Kızım" diye bağırarak oda hızlı adımlarla kızına doğru yürümeye başladı. Birbirlerine sıkı sıkı sarılan baba-kız sanki birbirlerini bir daha göremeyecekmiş gibi öpüp koklaştılar.

Bir zamanlar aşkla baktığı adama artık nefretle bakan kadın içindeki tüm kini kusmaya hazırdı. Kızına sesli bir şekilde bağırıp ona hemen yanına gelmesini söyledi. Küçük kız korkmuştu ve şaşırmıştı. Kadın tekrar yineledi. "Gel buraya" dedi ve kız çaresiz bir şekilde annesine doğru yönelmeye başladı. Bunun üzerine adam "Görüşeceğiz" diyerek mahkeme koridorlarını terk etmek için yola koyuldu. Kadın da küçük kızını yanına alıp evin yolunu tuttular.

Eve vardığında kendisini bir hayli yorgun hisseden kadın önce küçük kızını odasına götürdü ve yatağına yatırıp uyuttu, daha sonra dinlenmek için kendi odasına geçti. Yatağa uzanmasıyla birlikte yorgunluğun etkisiyle, kendisi de uykuya dalmıştı.

Kısa bir sürenin ardından çocuğunun çığlık sesine uyanan kadın kızının odasına doğru yöneldi ve ürkek adımlarla yürümeye başlamıştı, kapının önüne yaklaştığında içerden gelen inleme sesleriyle kadın bir hayli korkmuştu. Çaresizce içeriye girmek için kapıya yöneldi ve kapıyı araladığında küçük kızı yatağın üzerinde arkası dönük bir vaziyette titrediğini gördü.

  Yavaş yavaş yanına yaklaşmaya çalıştığında yatağın üzerinde gördüğü kan lekeleri onu daha çok korkutmuştu. Ellerini kızının omuzlarına uzatmasıyla birlikte, küçük kızın annesine doğru dönmesi ve elindeki bıçağı annesinin boynuna saplaması bir oldu. Kadın aldığı darbe ile boynunu tutup yere düşmüştü. Acılar içinde kalan kadın çaresizce çırpınıyordu.


  Yatağından kalkan kız annesine doğru yaklaştı ve kulağına "Bunların sebebi sensin." diye fısıldadı. Kadın can havliyle kendini odadan dışarı attı. Kıyafetleri kanlar içinde kalan kadın merdiven korkuluklarına tutunarak çıkış kapısına doğru yönelmişti. O an aklındaki tek şey kendini o evden dışarı atmaktı ve çıkış kapısına ulaşan kadın kendini dışarı atmayı başarmıştı ama artık ayakta durmaya gücü kalmayan kadın bir anda yere yığılıp kaldı.











 

UĞULTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin