Bir sürüü bir sürüüüü yorum istiyorum hadi siz yaparsınız
Sınıfa 'günaydın eşek sıpaları' diyerek girip, Selinay'ın yanına çanta mı atıp 'günaydın lan dürzü' diyerek Cem'in yanına geçip oturdum. Geçenlerde müdürün önüne diz çökmüş ağlama numaralarıyla Selinayı bizim sınıfa aldırmıştık.
Bu aralar pek Cemle uğraşmıyordum. En son yaptığımız kışkırtmadan sonra bir daha götümüz yememişti.
Cem yatmakla meşgul olduğu için tikiyle uğraşmaya başladım. 'Ya Erva kes şunu uykum var.' Diye söylenmeye başlamıştı bile. 'Gece uyumadın dimi lan ağzına sıçtığım.' Diyerek kafasına geçirdim.
Söz dinlemeyip sürekli sabahlıyor ya da 1 2 saat uykuyla okula gelip uyukluyordu.
'Gerizekalı, küfretme diye kaç kere dedim ben.' Evet bir de küfretmemden hiç hoşlanmaz ama kendisi sürekli küfrederdi. Pislik lanet.
Onla uğraşmayı kesip yerime geçerken hoca gelmişti sınıfa.
Selinaya dönüp kanka geçen bir olaylar oldu diye lafa girmiştim bile. Niye arayıp söylemiyon mal herif diye cimciklemişti. Göz devirip anonimle mesajlarımızı açıp okuttum. 'Trollüyo da olabilir kanka bunlara güven olmaz".
Ben de troll olabileceğini düşünmüştüm ama Rüzgar olma ihtimali de vardı. O yüzden anlayana kadar konuşma taraftarıydım.
Biz konuşurken matematik öğretmeni Yılmaz hoca beni işaret ederek 'Erva, bu soruyu çöz bakalım' diyerek beni ayağa kaldırmıştı.
Matematikle alakam hiç yoktu matematiği yapsam bile geometriden hiç anlamıyordum. Bu soru da bir hayli zor gözüküyordu. Hocam soru neydi diye sordum tekrardan. X'i bulacaksın diyince x'i gösterip burada ya hocam siz de yani bunu bilemeyecek ne var diyerek yerime geçerken 'Erva!' diye bağırması bir oldu 'çık sınıftan hemen' bu benim işime gelirdi tabi.
Selinay'ın bu duruma anırmasıyla selinaya döndü ve 'ikiniz de müdürün odasına!' Diye tekrardan bağırdı.
Selinayla sırıta sırıta yerimizden kalkarak Koray hoca'nın yani müdürün odasına yöneldik. Kapıyı 2 kere tıktıklayıp içeri girdik. Koray hoca 'aa gençler sizi görmeyeli uzun zaman oluyor, özlettiniz kendinizi' diyerek bir gülüş bahşetmişti bize.
Selinay boş boş konuşurken Koray hocanın masasının üstünde ki lokumlar dikkati mi çekmişti. Hocam çok ayıp bize lokum ikram etmeyecek misiniz?' Sorusunu yöneltirken bir yandan lokumlara uzanıyordum. Hocalar artık bu konu da bana alışmıştı.
O sıra oda da sadece üçümüz olmadığını farkettim. 2 erkek öğrenci daha vardı. Sanırım yeni öğrenciydiler. 'Arkadaşlar yeni heralde?' Diye soru yöneltirken sarışın olan çocuğu biraz süzüp 'Hocam bunlar da bir keko tipi var sanki, okulumuza hiç yakışacağını sanmıyorum' diyerek hayvan gibi lokumu mu yemeye devam ettim. Esmer olan çocuk 'okula böyle ayılar girebiliyor muydu ya?' diyip beni süzdü. Ay haspam sanırsın kendisi brad pit. Allam yakışıklı da ama he. Töbe töbe yemin ederim bir gün yakışıklı kesmekten çarpılıcam.
'Tartışmayı kesin şimdi Selinay, Erva zaten derste değilsiniz okul sessizken arkadaşlarınıza okulu gezdirin. Aynı sınıftasınız daha sonra sınıfa gidersiniz." Diyerek koray hoca bizi odasından kovmuştu.
Ben önden gidip kapıyı tutma girişimi bile duymamıştım. Arkamdan birinin 'Ben böyle odun bir kız görmedim abi' diye konuştuğunu duydum.
Birden arkamı dönüp işaret parmağımla onları azarlar gibi ' burası benim çöplüğüm maykıl, lanet olsun burada kurallara uymak zorundasınız' diyerek mal mal hareketler sergiliyordum. Çocukların gerizekalı heralde Aq bakışları eksik kalmıyordu haliyle.
Selinay'ın karnı guruldamasıyla 'kantine gidelim olum, ben bu şartlar altında hiç birşey yapamam' demesiyle kantine yöneldik.
Oturunca 'sizin isminizi bilmiyoruz biz, isimleriniz ne?' Diye soru yöneltti Selinay. Sarışın olan 'Gökhan' der demez esmer olan 'Teoman' dedi. 'İsme bak lan teo tam köpek ismi he' diye içimden düşündüğümü düşünürken Teomanın 'sen böyle isim bulda gurban ol gurban' dediğini duyunca sesli düşündüğümü anlamıştım.
Gökhan 'ne almamı istersiniz diye sorarken ayaklanmıştı. Selinay anında 'bize ikişer tost birer de çay aslanım' diyerek sandalyesine iyice yaslanmıştı. Telefonun titremesiyle elime aldım.
0544*******: nabün bakam aslan parçası.
Erva: kantine geldim yemeği bekliyorum.
0544******* : anında da cevap verirmiş yerim len bebe
0544*******: seviyorum kızım seni.
0544*******: seni anan benim için doğurmuş çanımm
0544******* : anlaşılmayacak ne var
bunda amk lsqşdşqllxiqqösErva :anlamak istemiyorum belki de ne zorluyorsun kardeş öaşzğazsğğso
0544******* : kardeşin olayım ye benii
Erva : Oha Emre'nin kolunu yiçem diye etini koparıp hastanelik ettiğimi de mi biliyorsun ¿
0544*******: ne ciddi misin Aq alslalakdlldla
0544*******: pis katil cani
Erva: ya canım kaynadı ısırıyım derken etini koparmışım o da küçüktü tabi daha hassas cildi de ben her daim masumum yani. Emre malı işte. Tamam belki aramız da bir buçuk yaş var ama ben de 4 yaşındaydım yani.
0544*******: ay sen şimdi beni yemeye çalışırken yaralarsın.
Erva: Aq ben niye seni yiyim?
0544*******: şimdi sen beni görünce bu cazibeliğime dayanamayacaksın. Bir de tabi sevgili falan olucaz ya haliyle bir ısırasın gelcek. Mesela benim seni yiyesim geliyor. Sarılasım geliyor. kolarımın arasına alasım geliyor.
Gökhan'ın masaya tostları getirmesiyle anonime "sana hayallerinle iyi yolculuklar, ben yemek yemeye gidiyorum hadi eydabulyu" yazıp telefonu cebime attım.
Teoman 'senin için önemli biri sanırım yazışırken sürekli gülümsüyordun.' Diyerek göz kırptı. Böyle cool olduğunu düşünüyor sanırım. Bence de öyle düşünmeli. lan çok tatlı duruyor çocukta.
'Gereksiz biri saçmalıklarına güldüm biraz da sanane lan benim özelimden hallaa halla .' Diye cevap verdiğimde pezevenk Teoman gülüşü atıp tostunu yemeye başladı.
Bugün de boş beleş bölümümüzün sonuna geldik
Vote atarsınız artık garii
Muah muah lsmflslfspkfeş