Beauty ⚘

1.4K 145 85
                                    

Akşam yemeği için hepimiz masaya toplandığımızda çok kısa bir süre sonra James de masaya gelmişti. Hepimiz ile kısaca selamlaştıktan sonra en son Isabelle'e yaklaştı.

"Annene çok benziyorsun Isabelle."

"Çok teşekkür ederim."

Herkes masaya oturduğunda salonun kapısı açıldı ve Clary de içeriye giriş yaptı. Hepimiz bir süre o tarafa anlamaz bakışlar atmıştık.

"Clary niye burada?" Dedi Jace şaşırarak.

"Gelmesini ben rica ettim annenden." Dedi James gülerek. Sonrasında ayaklandı ve yanındaki sandalyeyi çekip Clary'i yanına çağırdı. "Lütfen, böyle otur."

Clary çekingen bir tavırla sandalyeye oturduktan sonra James de yanına oturmuştu. Jace hala olanları anlamaya çalışıyordu.

"Sabah geldiğimde Clarissa ile tanıştık ve gerçekten onu çok sevdim. Bizimle yemek yemesi için de ısrarcı olmuş olabilirim. Katıldığın için teşekkürler."

Clary başını sallamakla yetinmişti.

"Görüşmeyeli neler yapıyorsun James, anlatsana biraz." Dedim olayı dağıtmak istercesine. Jace'ten yana çok iyi etkileşimler almıyordum şu an.

"İyiyim, buraya geldim daha iyi oldum. Annem evlilik yaşımın geldiğini söyleyip duruyor. Ben de birazcık... yeni insanlar tanımak istedim. İyi ki de istemişim."

Bunu derken göz ucuyla Clary'e bakmıştı.

"Ben henüz evlenmeyi düşünmüyorum, eğer benim için geldiysen boşuna zaman harcamışsın." Dedi Isabelle gülümser bir tavırla konuşup. O sıra James de dönüp ona bakmıştı.

"Evet seninle tanışmak için gelmiştim ama vakit kaybı olduğunu düşünmüyorum. Clarissa ile tanışmak bana bir artı oldu diye düşünüyorum çünkü."

"Yanlış anladıysam beni düzelt, Clary'i mi beğendin?" Dedi Jace sakin ama öldürücü soğuklukta bir sesle konuşarak.

"Çok mu açık ediyorum?" Deyip güldü James. Bunun üstüne tekrar Clary'e bakmıştı. "Rahatsızlık vermediysem eğer, Clarissa oldukça dikkatimi çekti."

"Şey ben..." Clary bir şey diyecek gibi olsa da susmuştu. "Teşekkür ederim."

"Teşekkür mü ediyorsun? Hayatında hiç mi iltifat almadın sen?"

"Abisi pek iltifat almasına izin vermiyor." Dedim ortamı biraz yatıştırmak için konuşarak. "Katı bir abisi var."

"Sebastian'dan mı söz ediyorsun? Bugün tanıştım ve oldukça iyi anlaştık diye düşünüyorum."

"Sen Clarissa'yı ciddi bir şekilde mi beğendin James?" Dedi bu sefer annem olaya el atarak. "Çünkü Clarrisa manevi kızım gibidir, yani onunla gönül eğlendirmen gibi bir durum söz konusu olamaz."

"Öyle bir düşüncem olmadı Maryse, o gerçekten hoşuma gitti. Tabii onun da fikrini merak ediyorum."

Herkesin gözleri Clary'e çevrilirken Clary sessiz kalmıştı.

"Bir şeyden çekinmene gerek yok." Dedi James elini onun elinin üstüne koyarak.

"Kızın üstüne gitmeyi kesmelisin bence." Dedi Jace ani bir çıkışla konuşup. "İstemiyor işte."

Clary elini geriye çekip panikle ayakladı.

"Ben... gideyim. Belki başka zaman bu konuyu konuşabiliriz ama şu an değil."

James'e bakarak söylemişti bunu. Sonrasında hızlıca masadan uzaklaştı.

"Bu düşüneceğim mi demek oluyor?" James gülerek bize dönmüştü. "Bence onu ikna edebilirim."

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin