9| Korkma, sadece bana güven

3.3K 375 805
                                    

Issız orman, toplanmaya başlayan siyah bulutlar ve.. melezin ormana yayılan acı dolu bağırışları..

Acı çekiyordu. Kırılan el bileğine müdahale bile edemiyordu. Tek yaptığı acı bağırışlarıyla karşısındaki bedenin kırmızı gözlerine bakmaktı. Nefes nefese kalmış, terlediğinden saçları alnına yapışmıştı.

"He ran yapma.."

"Sana karışma dedim!"

Jia yumruklarını sıkıp He ran'ın karşısına geçmişti. Fakat parlayan kırmızı gözleri hâlâ melezin üzerindeydi.

"Yanlış yapıyorsun! Onu bilerek öldürmedi bile! Kendini savunmak zorundaydı!"

Kırmızı gözler Jia'ya döndüğünde bedeni serbest kalan melez başını eğip kırılan bileğini tutmuştu. Hissettiği acı fazla keskindi.

"Karşıma çıkacak cesareti kendinde buluyorsun demek?"

"Evet, bu sefer haklı olarak hareket etmiyorsun. O da şu an bir insan konumunda. Merak ediyorum. Ölen melez olsaydı aynı cezayı o adama verir miydin?"

Sinirle soluyan He ran bakışlarını yerde yatan bedene çevirip kısa süreliğine baktıktan sonra derin bir nefes almıştı.

"O insan değil. Cadı ve kurt melezi. Bu yüzden ölen o olsaydı pek umrumda olmazdı"

Duyduklarıyla başını kaldıran melez He ran'a çevirmişti gözlerini. Çektiği acı, incinen duyguları yüzünden gözünden bir yaş süzülmüştü. Sağlam eliyle yerden destek alıp kalkarken He ran'ın bakışları melezi bulmuştu.

Gözleri melezin yanağından süzülen yaşı takip ederken kaşlarını çattı. Mesafeden kaynaklı gözyaşını görmesi imkânsızdı ama parıldayan o minik damla nereden bakılırsa bakılsın fark edilecek cinstendi.

"Öldür beni. Madem bu kadar çok istiyorsun.."

Ellerini yanlarına bırakıp yumruklarını sıktı. Düşünüyordu da He ran'ı gözünde çok büyütmüştü. Oysa ki haksız yere katliam yapanlardan hiçbir farkı yokmuş..

Siyah bulutlar genç melezin üzerinde toplanırken gözlerini gökyüzüne çevirmişti He ran. Tam olarak ne olduğunu anlayabilmiş değildi.

"Davam et!"

Yüksek çıkan sesiyle He ran'ın bakışları yavaşça genç meleze indi. Önceki gibi bakmıyordu. Saf sinir ve hayal kırıklığı doluydu bakışları.

Güçlü gökgürültüsüyle Jia'nın bakışları da gökyüzünü bulmuştu. Hava güneşliydi fakat Jungkook'un hemen üstünde siyah bulutlar bulunuyordu..

"Jungkook, sen.."

Jia şaşkın bir şekilde karşısında kalan bedene bakarken bir adım geriye gitmişti. Genç melezin griye dönen gözleri parlarken aldığı derin nefeslerle göğsü hızla inip kalkıyordu. Etrafa yaydığı enerji giderek daha farklı bir hal almaya başlarken He ran sessiz kalıp izlemeye başlamıştı. Neler olacağını, neler yapabileceğini merak ediyordu.

Yavaş adımlarla meleze yaklaşırken gözlerini hâlâ gri olan gözlerinden ayırmamıştı. Aralarında üç adımlık mesafe kala duraksadı.

He ran'ın meleze yaklaşmasıyla yağmaya başlayan yağmur melezi şaşırtmıştı. Çatmış olduğu kaşlarını serbest bırakırken başını geriye yaslayıp gökyüzünde, tam üstünde kalan siyah yağmur bulutuna bakmıştı.

Element gücüne sahip..

Gözleri eski halini alırken genç melez başını aşağı eğip karşısında kalan bedene bakmıştı. Hâlâ onu öldürmediğine şaşırıyordu.

Cursed Blood ᴶᴶᴷHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin