26. Bölüm Karşılaşma

23.4K 844 232
                                    

   

    Acı, herkesin hayatında var olan bir histi. Benim ise hayatımda var olan ve yaşama sebebim olan duyguydu. Acım öfkeye ve kine dünüşmüştü. Şuan tek istediğim şey intikamdı. Benden alınan servetim yada gücüm için değildi bu intikam, canımdan koparılan can içindi. Duyduğum topuklu sesiyle gözlerimi açtım. Azra, yanıma oturup elindeki siyah dosyayı önüme bıraktı. Emre ve Kerem de karşıma oturduklarında dosyayı elime aldım. " İçerde olan adamlarına güveniyor musun Azra."



   Azra, başını olumlu anlamda salladı.
" Biliyor sunuz Kenan, açığını yakalamak istediğimiz biri, illegal işler yaptığını biliyoruz ama kanıtımız yok. Şuan içerede olan adamlar da meslektaşım, yani güvenebileceğimiz insanlar."
Elimde olan dosyayı sert bir şekilde masaya attım. " O pisliği kendi ellerimle öldürmek istiyorum, polise teslim etmek değil Azra!" Öfke doluydu sesim, içimde patlamaya hazır bir yanardağ vardı. Yakıp yıkmak, parçalamak istiyordum her şeyi, en çok da içimdeki lavlarla Kenan'ı yakmak istiyordum.
" Senin katil olmanı istemiyorum Barlas, bırak devlet cezasını versin."



   Arkama yaslanarak Kerem'e baktım.
" Azra'ya kapıya kadar eşlik et Kerem." Azra, elimi tuttuğunda elimi çekip yüzüne baktım. " Hiç bir yere gitmiyorum. Yanında olmak istiyorum, tamam sen nasıl istersen öyle yaparım yeter ki yanında olmama izin ver." Kimsenin bana ayak bağı olmasını istemiyordum. Azra'yı ne kadar uzak tutmaya çalışsam da işin içine giriceğini biliyordum. Geçmişimizin ve Hande'nin hatırına başına bir şeyin gelmesini istemediğim için yanımda olmasına izin verecektim. 
" Söylediklerimin dışına çıkmak yok Azra, bu son uyarım! Burada sadece Azra'sın komiser yardımcı değil." Azara, beni onayladığında sigara mı yakıp arkama yaslandım.


   Kenan'ın ortaklık yaptığı çoğu kişiyle görüşüp teklif sunduğumda benimle çalışmayı kabul etmişlerdi. Kenan, her dakika biraz zarar ediyordu. Şuan elinde olan gücümün üçte birini kullanıyordu sadece. Şirkette kullandığı hisseler bile Hande'ye aitti.
Başkasının gücü yada parasını kullanmıştı hep. Zaten buraya kadar yükselmesi bile Hande sayesinde olmuştu. " Kenan hızla düşüyor, böyle devam ederse elinde hiçbir şey kalmayacak." Sigaramdan son bir nefes çekip Emre'nin sözlerini onayladım. " Son bir darbe kaldı o pislikten kurtulmak için. Ama bu darbeyi en sona saklamak istiyorum. Biraz oyun oynamak ve tutuştuğunu izlemek istiyorum o pisliğin. Kaybedince kuduz köpekler gibi etrafına saldıracak buda onun sonu olacak."

 

  " Ya Sare! Ona ne olacak. Kızı resmen tutsak etmiş, hastaneye geldiğinde vücudun da birçok darbe varmış. Belli ki kızı hırpalıyor o şerefsiz."
Şuan Sare'nin ne halde olduğunu benden iyi kimse bilmezdi. Kenan'ın, nasıl bir ruh hastası olduğunu ve neler yapabileceğini çok iyi biliyordum." Kız hamile Emre, kendin söyledin bebeğin ölme riski var diye. Biz çarpışmaya girdiğimizde ya bebeğe bir şey olursa." Kerem, öfkeyle yerinden kalkıp odada dolaşmaya başladı. " Ne yapacağız Barlas, kız intihar etti o adamdan kurtulmak için ama kader yine Kenan'dan yana oldu kız hamile kaldı. Kimsesi yok diye onu orada bırakamayız." Sonlara doğru acıyla dolmuştu Kerem'in sesi. Sare'nin mezarda ki halini hiç birimiz unutamıyorduk." Bir erkeğin kadına el kaldırması onun karaktersizliği ve zayıflığındandır. Kenan, güçsüz ve zayıf olanları ezmekten ve üstünlük taslamaktan zevk alır. Şimdi de elinde zorla tuttuğu kıza buna yapıyor. Sare'yi kurtaracağız ama önce onunla konuşmam lazım. Eğer bebeğini riske atmak istemezse onu zorla kurtaramayız."


   Birkaç dakikalık sessizlikten sonra Azra'nın sözleriyle hepimiz küçük bir şaşkınlık geçirdik." Belki inanmayacak sınız hoş başta bende inanamadım ama ortada bir gerçek var. Kenan, karısına gerçekten aşık hemde ölecek kadar aşık."
Yaşadıklarımıza en iyi tanık olanlardan biri de Azra'yda. Kenan'ın aşık olduğunu söylediğinde buna inanmış gibi görünüyordu. Kenan, gerçekten aşık olabilir miydi? O adamın birini sevebileceğine asla inanmazdım.



TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin