Selööööömmmm :):):):) hikayeye başlamadan önce şunu söylemek istiyirim; yazma hataları olabilir kanks kusura bakmayın shsjsjshs.
Multimedia; Özgür.
İyi okumalar :Dd
Başımın tatlı belası-11. Bölüm
Ömer boks maçı mı yapıyor?!?! Ömer'in üstünde siyah atlet vardı, okul formasını çıkarmıştı. Ellerini yumruklayıp karşısındaki rakibine bakıyordu. OHA!!!! "Cem birşey yap!" Diye bağırdım Cem'e. Herkes zaten bağırıp çağırıyordu. Cem beni çekiştirdi ve Ömer ile rostoranta gitmiştik ya birkeresine, Kaya diye biriyle tanışmıştım. Onun yanına gittik. "Kaya, maçı durdur!" Diye kükredi Cem Kaya ya bakarken. Kaya bir bana bide Cem'e baktıktan sonra konuşmaya başladı. "Kendisi istiyor" dedi ciddi bir yüz ifadesiyle. Ömer'in olduğu yöne doğru baktım. Daha başlamamışlardı. "Durdurun bunları!" Dedim endişeyle. Kaya yanındaki adamla konuştuktan sonra yanımızdan ayrıldı ve Ömer'lerin yanına gidip maçın iptal olduğunu söyledi, Ömer şaşkın ve kızgın bir şekilde Kaya ya bakıyordu. Birşeyler konuşuyorlardı, Ömer muhtemelen Kaya ya sövüyordur. Ömer kenarda duran beyaz gömleğini aldı ve sinirli bir şekilde oradan ayrıldı. Bütün adamlar şaşkınlık içerisine birbirine bakarken Ömer bir kapının yanına gitti ve kapıyı açıp içeri girdi. Cem'e baktım. Cem elini belime götürdü ve Ömer'in gittiği kapıya doğru gittik. Kapının önünde Cem'i durdurdum. "Bunu neden yapıyor?" Diye sordum. Kendine zarar veriyor aptal. "Kendini kötü hissettiği zaman buraya gelir, ama herzaman dövüşmez, demekki birşeye çok sinirlendi yada üzüldü. Onu en iyi ben ve abisi kuzey tanırız" dediğinde telefonunu çıkarttı ve gördüğüm kadarı ile kuzeye mesaj attı. Cem kapıyı açtı ve içeri girdik. Ömer'in arkası bize dönüktü. Oda büyük değildi, duvarlar siyaha boyanmıştı, kenarda bir dolap vardı, dolabın kapısı açıktı, içinde havlular vardı. Yerde ise su şişeleri vardı. Ömer bize dönerek "Hangi ibne içeri-" beni gördüğünde çatık kaşları kalktı ve bir Cem'e bir bana baktı. "Senin ne işin var burda?!" Dedi bana ters ters, kaşları tekrar çattı. "Çatma hemen kaşlarını" dedim tek kaşımı kaldırarak. "Niye getirdin onu?" Dedi Ömer Cem'e sinirli sinirli bakarken. "Abicim kendine zarar veriyordun-" dedi Cem kaşları çatık Ömer'e bakarken. "Cem siktir git! Lara'yı da al ve benim işime karışmayın, çünkü ben İSTEDİĞİMİ YAPARIM!" Diye kükredi Ömer. Çünkü o istediğini yaparmış. "Kendine zarar veriyorsun gerizekalı!" Diye bağırdım. "Lara sen sus! Beni rahat bırak tam mı?" Dedi ve kapıya doğru yönelip çıktı. Peşinden gittik. Tekrar adamların olduğu yöne doğru gitti. Bir adama yumruk attı. Napıyor bu ya?! Cem ve ben oraya doğru koştuk. Cem benim beklememi söyledi. Ömer nerdeyse bütün adamları dövüyordu. Yuh! Cem, Kaya ve diğer adamlar ayırmaya çalışıyordu. Ben ise ellerimi ağzıma götürdüm. Ne yapacağım ben? Arkamdan birinin koştuğunu duydum, yanımdan geçti. "Ömer!" Diye bağırdı ve Ömer'i çekiştirdi. Bu kim ya la? Ömer'i aradan çekmeye başardılar. Ömer burnundan akan kanı sildi. "Kuzey sikerim seni, bırak!" Diye bağırdı Ömer yanımdan geçen cocuğa bakarken, abisi mi o? "Ömer seni bu pislik yerden toplamaktan bıktım gerizekalı!" Diye kükredi kuzey yani abisi..Ömer bana baktı. Bana doğru geldi. Allah Allah Allah bana da yumruk atmasın. Ay yok artık. Karşımda durdu. Koyulaşan gözlerine baktım. "Birdaha buraya gelmeyeceksin" dedi sakin görünmeye çalışarak. "Neden bunu yaptın?" Diye sorduğumda dudaklarını yalayıp etrafa baktı. Bileğimi tuttu ve dışarı doğru götürdü. Acıtmıyordu. Dışarı çıktık. "Sana bakan herkesi gebertirim. Sana benden başka kimse bakamaz, dokunamaz" dediğinde ne diyeceğimi bilmiyordum. "İçerde kimin sana baktığını bilmiyorum, bende en iyi yaptığım şeyi yaptım" dedi, demek istediği en iyi yaptığı şey insanları dövmekti. Ne güzel -.- Kuzey ve Cem yanımıza geldi. Ömer gözlerini benden ayırmadı. Kuzey araya girdi. "Ömer, arabana git" dediğinde Ömer'in kuzeye ne kadar benzediğini anladım. Emreder gibi konuşuyordu. Ömer kuzeye ters ters baktı, ellerini cebine koydu ve yavaş adımlarla arabasının olduğu yöne doğru ilerledi. "Lara. Seni bir dakika sonra arabamda bekliyorum. Bir dakika sonra gelmezsen yanındaki iki zibidiyi döverim" dedi yürürken. Kuzey başını sallayıp Ömer'e baktı, Ömer'in sırtı bize dönüktü. Cem bana 'ben sana dedim' dercesine baktı. Kuzeye döndüm. "Ben kuzey" dedi elini uzatarak. Gülümsedi. "Lara ben" dedim elimi uzatıp gülümseyerek. "Siz ömerle nerden tanışıyorsunuz?" Diye sorduğunda ellerimizi çektik. "Okuldan" dedim? Yalan söylüyordum ama ne diyeyim? Havaalanında karşılaştık, sonra ben sarhoş oldum, sonra o beni evine götürdü, alp ile tartıştığımızda alpi dövdü, şimdi de aynı okulda okuyoruz'mu deseydim? Cem tedirgin bir şekilde "hadi sen git" dediğinde kıkırdadım. Ömer'in arabasına doğru ilerledim. Arabasına yaslanmış siyah gözlükleriyle bana bakıyordu, doğrulandı ve şoför koltuğuna bindi. Arabaya bindiğimde kemerimizi bağladık. Arabayı çalıştırıp gaza bastı. Bu çocuk önce kızıyor sonra iyi davranıyor. Ne ayaksın sen allasen? "Neye kızdın?..yada üzüldün?" Diye sordum pencereden dışarı bakarken. Bana kaçamak bir bakış attığını göz ucuyla gördüm. Cevap vermedi. Yol boyunca başka hiçbirşey konuşmadık. Siteye girdik, beni evin önüne baktı. "Sağol" dedim ona bakmayarak ve arabadan indim.
----
"Lara hemen gel lütfen! Ben artık buna katlanamıyorum!" Diye bağırdı Eylül telefonda. "Ya kızım banane ya, film izliyorum. Ayrıca sen ve Cem dışarı çıkıp içip, Cem sarhoş olduysa ben ne yapayım?" Dedim ters ters. "Off Lara hadi lutfen noluuuurrrr!" Diye yalvardı. İnşAllah canım ya İnşAllah. "Tamam geliyorum! Nerdesiniz?" Diye sorduğumda adresi söyledi ve telefonu kapattık.
Saat 8'e geliyordu. Üstüme açık pembe renkte t-shirt ile altıma siyah jean giydim çabucak, üstüme de siyah bir baseball ceket aldım belki hava soğur diye, ayakabbı olarak beyaz converse'lerimi giyidim. Yanıma telefonumu, anahtarımı ve biraz para aldım. Anneme Güneşin evine gideceğimi söyledim. Oğlum varya bu aralar baya yalan söylüyorum ha. Evden çıkıp bir taksi buldum ve eylüllerin olduğu yere gittim. 15 dakika sonra eylüllerin aynına vardım, parayı ödeyip taksiden indim. Eylülü gördüm, Cem yere oturuyordu Eylül ise ayaktaydı. Eylül'ün yanına gittim. "Noldu kızım ya noldu?" Diye sordum bir ona bir Cem'e bakarken, gözlerim irileşmişti. "Off ne bileyim yemek yedik sonra bi baktım sarhoş olmuş". Cem "aa kuzey sen mi geldin?" Dedi bana salak bir gülümsemeyle bakarken. NE KUZEYİ OĞLUM? NEYIN KAFASINI YAŞIYORSUN SEN? Cem tekrar konuştu. "Aç mısın?" Mal ya. Bu çocuk hep bu soruyu soruyormu? "Cem sen gerizekalımısın?" Diye bir ses duydum arkamdan, arkama baktım. OHA YANÖÖÖÖÖ Ömer mi? Ömer. Burda. O. Hangi. Ara. Geldi. La. Yanımızda dikildi. Eylül'e dişlerinin arasında "onu sen mi çağırdın?" Diye sordum ve sonra sahteden gülümsedim. 'He ben çağırdım kanka bi sorun mu var?' Dercesine bana baktı. Cem'e döndüm, Cem ayağa kalktı. "O Ömer buraya gelecek oğlum. Nerde o? Dedi ve yere düştü sjshshsjshshhs aptal çocuk ajahgsajajajaj. Ömer Cem'e baktı. Ömer "Pezevenk" diye mırıldandı. Cem hızlıca ayağa kalktı. "Şstt Ömer" dedi ve Ömer'e pis pis bakmaya çalıştı, "oğlum bak düzgün konuş" dediğinde Eylül ile ben güldük. "Ağzına sıçacam şimdi!" Dedi Ömer ters ters. Cem "Tamam bebeğim bizi kimse ayıramaz" dedi ve Ömer'e sarıldı. Eylül'e ben kahkaha attık. Lan bu çocuk ne dediğini bilmiyor shsjsjshs. Ömer derin bir nefes aldı, sonra Cem'i kendinden çekti ve Cem'in kolunu omuzuna doladı ve belimden tutup onu arabaya sürükledi. Ömer Cem'i arabaya bindirdi, Cem ve Eylül arkada oturuyordu. Yol boyunca Cem türkü söylüyordu. En sonunda Ömer konuştu, "biri şunu gebertsin" dedi. 10 dakika sonra Altınkoy'a vardık. Sahi Cem nerde oturuyor? Bi ara sorayım. Ömer arabayı park etti ve arabadan inip kapıyı kapattı, Ömer'in evin önündeydik. Eve doğru gitti, öküz ya! Biz nasıl Cem'i taşıyalım aptal! Arabadan indim. Ömer bize döndü. "Bir zahmet taşıyın" dedi ve piç sımayl yaptı. Senin ben..Eylül'e Cem'i nasıl taşıdığımızı anlamadan eve girdik. Cem'i koltuğa attık. Uyuyordu mal. Eylül "biz gidelim" dedi Ömer'e bakarak, bende Ömer'e baktım. Ömer yere baktı, "peki" dedi ve sonra bize baktı. Cem "eylööl" dedi ve gözlerini aralayıp Eylül'ün elini tuttu. Eylül Cem'e baktı. "Gitmeeğ" dedi. Eylül ile birbirimize baktık. "Şey umm, evde kimse yok. Ben kahve yapamıyorum, şu gerizekalıya kahve yapsanıza, ayılsın" dedi bir bana bir Eylül'e bakarken, başımı salladım. Ömere mutfağın yerini sorduktan sonra çeketlerimizi çıkarttık ve mutfağa doğru yöneldik. Eylül ile mazemeleri bulduk ve kahveyi yapmaya başladık ocağın önünde duruyorduk-kimi kandırıyorum. O kahveyi yapıyordu ben ise orda öylece duruyordum shsjsjs-. "Siz ömerle niye bukadar mesafelisiniz, yani önceden böyle değildiniz?" Diye sorduğunda aklıma su geldi. SU YÜZÜNDEN IŞTE BAŞKA NE OLACAK. "Takıldığı biri varmış" dedim memnuniyetsizce. Eylül'ün kaşları kalktı ve ağzı açık kaldı. Ömer çok farklı biri aslında, takıldığı birinin olmasına rağmen başka kızlarla beraber, pardon ama ben buna şerefsiz derim. Su'yu koruyacağımı hiç aklıma gelmezdi, ama o kız da öyle sağlam pabuç değil. Neyse. Kahve hazır olunca içeri girdik. Cem salak salak mırıldanıyordu "Ömer abicim ya sen benim en yakın kankimsin" dedi mesela. Cem'e zar zor kahveyi içirdikten sonra uyudu. Ömer'lerin evine gelişim 2 oldu. Evleri baya büyük. Ömer'in odasını pek hatırlamıyorum, tek hatırladığım MacBook'u olduğu, ha bide yatağı büyüktü. ÖĞĞK YATAK DIYINCE AKLIMA PIS PİS ŞEYLER GELDI ALLAHIM ÇK TVB .s.s "ev ev değil Behlülün yatak odası" BEN BUNU SESLI MI SÖYLEDİM?!?! Ömer bana baktı, karşımda oturuyordu. Duydu mu ki?! Hayır lutfen duymamış olsun Allahım lutfen. Gözleri irileşti. "Yok artık Miranda Kerr" dediğini duydum. "Biz gidelim" dedim hemen ayağa kalkıp. "Siz bilirsiniz" dedi Ömer sırıtarak. Eylül de ayağa kalktı ve ceketlerimizi giydik. "Rahatsız olma" dedim alayla Ömer'e bakarken, insan bi kapıya kadar geçirir de o başka türlü geçiriyor. Tövbe tövbe.
----
"Ders başlayacak diyorum hadi çabuk olsana amk" dedim sinirli sinirli Eylül'e bakarken. Salak kız ya, makyaj yapıyor bide beni kızlar tuvaletinde tutuyor. "Ay lara sanki ders umurunda" dedi umursamzca. Tanıyor beni, haklı. En sonunda makyajını yaptıktan sonra tuvaletten çıktık. Koridorlarda kimse yoktu. Sınıfa girdim, geç kalsam bile öğretmenin umurunda değil. Hoş, benim için daha iyi ya *sinsi gülüş*. Sırama doğru gittiğimde Ömer'i gördüm, sonuçta yanına oturuyorum. Sırama vardım ve oturdum. Sakız çiğniyordu. Kollarımı göğüsümde birleştirdim ve karşıya baktım. Ömer'in "Nerdeydin?" Dediğini duydum. Dur ona nostalji yaratayım. "Kısaca sanane desem, yeterli bir cevap olur mu acaba?" Dedim ona bakmayarak. "Hayır olmaz. Benimle konuşurken yüzüme bak". Gerizekalı. Ona bakmadan konuştum. "Senin takıldığın bir kız varken bana nasıl 'nerdeydin?' Diye sorabiliyorsun?" Dediğimde dudağını yaladı. "Çünkü sen beni ilgilendiriyorsun" dediğinde cevap vermedim. Ömer aşqm. Sende beni ilgilendiriyorsun.
~sürtük.
Ne diyon lan sen?
~tamam abi sustum .s.s
-
Son ders beden eğitimiydi, en sevdiğim. Bütün sınıf spor salonunda topaştıktan sonra hoca geldi, adı Nuri'ymiş. Adanalı Nuri derlermiş ona. Bende adanalıyım, desenize hocanın gözüne girecem :Dd ehueheueheueheu.
~İnş canım inş
Nuri hoca küçük bir konuşmadan sonra bu ders ne yapacağımızı söyledi. "Bu ders savunma sanatlarıyla uğraşacağız, öncelikle iki tane arkadaşınızın buraya gelmesini istiyorum" dediğinde herkes birbirine baktı. Ömer ise ellerini cebine koymuş bir kaç arkadaşlarıylaydı. "Tamam, görünüşe göre kimse cesaret etmiyor. Ozaman ben aranızdan iki tane kişi seçeceğim" dediğinde gözü Efe olan sınıfarkadaşıma geldi. Nuri hoca "Sen, gel buraya" dediğinde efe kendine guvenmişcesine hocanın yanına geçti. Nuri hoca tekrar konuştu "Vee sen" diyip bana baktı. HAYIR LÜTFEN HAYIR ISTEMIYORUM. "Tamam" diyip hocanın yanına geçtim. 'Hayır' demeye cesaret edemiyordum .s.s Ömer'in gözü bana döndü, efeye pis pis bakıyordu. Nuri hoca ne yapacağımızı söyledi. Yav lafı baya uzattı, birbirimiz dövmeye çalışacağız he tam. Bitti gitti. Hadi Lara hadi güzelim yapabilirsin! Efe ile karşı karşıya geçtik. Efe alayla "merak etme canını fazla açılmayacağım" dedi ve sırıttı. İnşAllah canım ya. Bende sırıttım ve "teşekkür ederim" dedim. Nuri hoca "Başla!" Diyince efe saçma sapan hareketler yapıyordu, ben ise ellerimi yumruk şekline getirmiş onu izliyordum. En sonunda durdu amkodumun gerizekalısı ve dirseğine tekme attım. Yere düştü. Sınıftakiler kıkırdadı. Ömer'e bakmadım havam olsun shsjsjshs. Çünqü lara olmaq bunu qereqtirir. Efe Hemen ayağa kalktı. "Hocam ben bunu saymam benim ayağım kaydı" dedi tedirgince. Nuri hoca onaylayıp tekrar aramıza geçti. Efe "bu sefer acımayacağım" dediğinde korktum amk. Nuri hoca tekrar 'başla' dedi. Hadi bismillah. Ömer'in bize sinirle baktığını göz ucuyla görüyordum. Efe bana doğru yaklaştı ve bana yumruk atmak için kolunu kaldırdı, kolunu tuttum, karnına yumruk attım ve dirseğinin arkasına tekme attım, tekrar yere düştü. Herkes kıkırdadı. Nuri hoca bana 'helal olsun' dercesine bakıyordu. Ee çünqü lara olmaq bunu qereqtirir kankalar. "Söyle bakayım kızım nerelisin sen?" Dediğinde hemen cevap verdim. "Adanalı" dedim ve gülümsedim. Beni övdükten sonra birşey daha sordu. "Sanırım daha önce savunma sanatlarıyla uğraştın" dedi sorarcasına. "Evet hocam, bir kaç sene karate yaptım" dediğimde efe yerine geçti. Nuri hoca "belli belli" dedi ve diğerlerine döndü. "Evet, bu arkadaşınıza kim rakip olmak ister?" Diye sordu. Yav hoca yeter yeter. "Ben" dedi Ömer ellerini ceplerinden çıkartıp bana bakarken. OHA BU ŞIMDI BENI KOMALIK EDECEK TÖVBE TÖVBE. ALLAHIM SEN BENI KORU YA RABBİM. Ömer karşıma geçti ve alayla "canımı fazla yakmazsan sevinirim" dedi ve yamuk bir şekilde gülümsedi. "Kimseye ayrım yapmıyorum" dedim kendime güvenircesine. Nuri hoca "başla!" Dediğinde ÇK TRSYRM .s.s diyesim vardı. Ömer bana doğru yaklaştı, OHA dövecen mi amk?! Yavaşça ban yumruk atmaya çalıştı. Geri çekildim. Canımı acıtmak istemiyor belli ki ama OHA bu ciddi ciddi beni dövecek mi yinede? Sen görürsün Ömer efendi, bende bunu senin yanına bırakırsam! Ömer'e doğru yaklaştım karnına tekme atmaya çalıştım. Geri çekildi piç. Omuzuma doğru tekme attı, tam bacağını tutacaktım ki bacağını indirdi ve yakamı tuttu. Kandırdı beni pislik! Bende onun yakasını tuttum ve ona pis pis baktım. Yüzümüz çok yakındı birbirine. Kalbim hızla çarpıyordu. Nuri hoca araya girdi "tamam tamam yeter bravo" dediğinde ayrıldık.
-
Ders bittikten sonra çantamı aldım ve Eylül'e okulun çıkışına yöneliyorduk ki kimi göriyiiiimmmm?!?! BU ÖZGÜR DEĞIL Mİ?!?! HANI ÇETIN AMCANIN OĞLU OLAN?!?!
---------------------------------
Özgür neden Lara'nın okuluna geldi sizce? :Dd
Bu bölümü nasıl buldunuz? :Dd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Tatlı Belası
Teen Fiction"Biri ak, biri kara. Kız güzel (:D), oğlan sapık-" "Lara sen gerizekalı mısın? Sapık mı olduk şimdi?" "Ömer bozmasana, mal!..Derler imkansız unut bu yolu. Bir bakarsın aşk olur, olmayacak bir anda.." Not; küfür içerir. ⚠+13⚠