3. Bölüm

5.4K 288 6
                                    

@reyyanelvan123 olmuştur umarım. ;)

Multimedyada çok beğendiğim bir resim var. :))) Birde enstrümental müzik!! Çok rahatlatıcı birşey. :P

@beyzanurkoken  @firework_lover  @mucellauzunoglu bu bölümü hepinize ithaf ediyorum. Canlarım benim. Hepinizi çooooook seviyorum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sanırım ziyaret zamanın geldi Müjde hanım. Bilmen gereken şeyler var.

Kocaman evinin bahçesine girdim. Etraf okadar cıvıl cıvıldı ki gören evin sahibinin çok zevkli olduğunu düşünürdü!  Oysaki onda vicdan denen şeyden yoktu. Yıllardır saklamaya çalıştığı şeylerin hiçbir zaman ortaya çıkmayacağını zannediyordu. Bilmiyordu ki nezaman birşeyi saklasan o senin başına bela olurdu. Evin kapısında bekleyen genç hizmetçi kızı süzdüm biraz. Renkli gözlü ve sarı saçlı bir kız, yüksek ihtimalle yabancı uyruklu. Fiziği düzgün. Çoğu hizmetçi gibi beyaz gömlek ve dizlerinde biten bir siyah etek giyiniyor. Onu süzmemden rahatsız olmuş olsa gerek konuştu ve

"Buyurun efendim hoş geldiniz. Müjde hanım sizi bekliyorlar. " dedi ve bana yol verdi.

Kocaman kapıdan geçtim ve salona vardım. Müjde koltuğuna kutulmuş bacak bacak üzerine atmış bir şekilde bana baktı ve en tiz sesiyle

"Ooo Pakize hangi rüzgar attı seni buraya?"dedi.

Ben böyle bir insanla nasıl tanışmıştım hatta nasıl anlaşma yapmıştım?

"Fazla konuşmayacağım Müjde.  Bir şeyi haber vermeye geldim. " dedim.

Umursamaz bir tavırla bana baktı ve tamda ondan bekleyeceğim bir cümle kurdu.

"Her 3-4 yılda bir haber vermeye mi geleceksin? Bence gerek yok. Çünkü ben umursamıyorum. " Dedi.

"Umursamadığını biliyorum ama kızın gelinim olacak. "

Yüzünde hiç değişmeyen ifadeyle bana baktı. En azından belki umursar diye bekliyordum ama söylediği cümleler yine umursamazlık içeriyordu.

"Ne varmış yani? Biz anlaşmamızı çoktan yaptık. Sen benim istediklerimi yapacaktın. Bende karşılığında Faruk'u hapishaneden kurtaracaktım. Ama sana bir şey söyleyeyim mi? Sen hayatımda gördüğüm en şansız insanlardan birisin. Ben kocanı kurtardım adam bir ay sonra kanserden öldü. Ahahahahah. Sende oğlunla kaldın öylece.  "

Kim şanssız acaba?

"Benim kocam en azından öldü cennete gitti. Seninki seni aldattı. Aradaki fark gözle görülecek kadar çok.  "

Çok sert çıkmış olabilirdim ama hak etmişti. Ama ben onun gibi değildim. Umursamaz değildim. Özelliklede eski arkadaşıma karşı.

"Şu davetiyeyi al. Biraz anne olduğunu hatırla. Sırf kocana kızgınsın diye böyle yapma. "

Yüzündeki ifadenin birazcık olsada değiştiğini gördüm. Ve ondan beklemeyeceğim bir şey söyledi.

"Anlatacak mısın ona?"

"Evet annesinin onu bana bırakıp öylece gittiğini anlatacağım.  Bunları bilmek onun hakkı. "
Anlatmak zorundaydım. Bu yükü kaldıramıyordum artık. Bukadar şey bana ağır geliyordu. Ne olurdu köydeki yaşamımızda kalsaydık? Ah Faruk. Beni bekle yakında yanına geleceğim bukadar hastalık, yaşlılık hepsini kaldıracak güçte değilim. Ama şimdilik düzeltmem gereken şeyler var.

"Saçmalama Pakize. Ona hiçbir şey anlatmayacaksın. "

"Sana sormayacağım. Bunca yıl Alya'ya yeterince haksızlık yaptın. Sen iki kardeşi ayırdın birbirlerini hiç tanımadılar bile. Nasıl bukadar vicdansızsın?"

"Anlaşmamız Alya'nın evlenmesiyle son bulmuş olabilir ama sen asla ona ve Mete'ye bir şey söylemeyeceksin!"

"Neden? Bana bir sebep söyle Müjde?  Bunca yıldan sonra Alya başına bela olacak diye düşünüyorsan merak etme okadar saf bir kız değil o. "

Alya gerçekleri bilsede yapacağı tek şey benden ve Müjdeden uzak durmak olacaktır.

"Mete bunu öğrenirse... Beni terk eder. "

"Umurumda değil. Ablasını tanımalı Mete! Alya şuanda 21 yaşında sence de haksızlık değil mi? Gidiyorum ben. "

"Dur Pakize bana biraz zaman ver. Eğer Mete şuanda öğrenirse onu kaybederim. "

Haklıydı Mete onu terk ederdi. Çok şey hak etsede bunu hak etmiyordu. Ama düğüne gelmesine engel değildi.

"Düğüne gel. "

Birşey demedi. Diyemezdi de. Bende eve yol aldım. Yaptığım konuşmadan sonra üstümdeki yük birazcık olsada hafiflemiş hissettim. Yıllardır hep bugünleri bekledim. Ölmeden Alya'yı evlendirip gerçekleri ona anlatmak istedim ama artık bekleyemem zamanım kalmadı, vakit yaklaştı.  Hem Emir çevresi yüzünden böyle Emin'in yanına gidince aslını gösteriyor. İnşallah Alya'yla da öyle olur.  Bile bile yanlış yapıyorum. Alya'nın hakkına giriyorum Allahım affet ben onları düşünüyorum.

"Anne?" Ah benim biricik evladım. Seni adam edemedim. Faruk'um buralarda olsaydı benim yapamadığımı o yapardı.

"Oğlum geldin mi?"

"Ne oldu anne? Ağladın mı sen?"
'Yok canım toz kaçtı ' klasiğine gerek yok. Kimi inandıracaksın öyle sanki?

"Ağlamak iyidir oğlum.  Dua ederken ağlamak daha iyidir. "

"Neyse. Bir şey mi konuşacaksın benimle?"
Dua deyince hemen konu değiştiriyor. Allahım yardım et.

"Şu günlerde konumuz hep aynı. "

"Ne konuşacağız şimdi? "
Konuşacak çok şey var ama...

"Nikah. "

"Tamam anne. Ayarla gitsin. "

"Bak oğlum.......... "

~~EMİR~~

Annemle yaptığımız 2 saatlik konuşmanın ardından dini nikahı biraz daha önemsemiştim en azından Alya'yı bu konuda anlamıştım. Annemdeki ikna gücü başka hangi insanda vardır merak ediyordum doğrusu.  Oturmaktan ayaklarım ağrıdı, konuş konuş bitmedi. Neyse en azından şimdi annemin o güzel kekinden yiyeceğim yanınada çay oh mis gibi. Tabi bu keyfimi bozsa bozsa telefon sesi bozardı, bozdu bile.

"Efendim?"

"Emir? Niye cevap vermiyorsun telefonlarıma? "

Başıma bela.

"Bir sebebi yok. Cevap vermek istemediğimden. "

"Nasıl ya? Ben senin sevgilinim. Bana cevap vermek zorundasın!"
Bağırma!

"Ne sevgilisi Hande?  Öyle bir şey kalmadı. Ben senden ayrılıyorum. Bir ilişkimizde yoktu zaten. "

Daha çok sesini duymak istemediğimden yüzüne kapattım. Yanlış hep yanlıştır.  Bu kız tam bir hata. Zaten takılıyorduk. O tutturmuş sevgili diye. Benim sevgiliyle işim ne? Onu bırak benim evlilikle işim ne?

Düşlerim Bir Gizli Hazine ~İSLAMİ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin