28' "Senin Kocanla Yatmadım"

6.1K 404 238
                                    

Çoğu şeyin üstesinden gelmeyi başarmıştım belki ama hayatımda hâlâ bazı bilinmezlikler vardı ve bunlar gece uykularımı, gündüzleri de huzurumu kaçırmaya devam ediyordu. Bir şeyler eksik gibi hissediyordum, bir şeyler yanlış. Bu olayların temelinde ciddi boşluklar var...

Belki insanlara güvenmem gerektiğini öğrenmeliydim belki de asla güvenmemem gerektiğini. İşin ironik tarafı iki şekilde de üzülen taraf bendim. Güvenirsem zayıf yerimden vurulmam daha kolay olacak, güvenmezsem de yardıma ihtiyacım olduğunda kimseden yardım isteyemez hale gelecektim.

Bu defa konunun Taehyung'la bir ilgisi yoktu, onu gerçekten seviyordum. Bunu hiçbir şey değiştiremezdi. Beni gerçekten aldatsa da ona olan sevgim değişmeyecekti. Soğuyacaktım belki, gururum yine beni buralara sürükleyecekti, olması gerektiği gibi asla affetmeyecektim ama aşkım bitmeyecekti. Onu kalbime geri dönüşü olmadığını bile bile almıştım. Güvenmek istiyordum bu yüzden, güveniyordum da.

Ama Donghyun hyung... Menajerim beşiz bebeğim olacağını gerçekten ondan mı öğrenmişti yoksa yalan mı söylüyordu kesin emin olamasam da, ki çok kişinin bilmediğini göz önünde bulundurursak doğru söyleme olasılığı yüksekti, bu durum beni düşündürmüştü. Düştüğüm yalnızlıkta insanlara fazla mı bel bağlamıştım? Sorunlarımı annem gibi bana katlanmak zorunda olan insanlar yerine yabancılara anlatmam ve kardeşlik sözlerine inanmam yanlış bir tercih miydi? Bilmiyordum. Bu yüzden susuyordum.

Şimdi ise setteki işimizin erken bitmesini fırsat bilerek elimi tutmuş, beni sevgilisiyle tanıştırmaya götürüyordu. Onun da Busan'a geldiğini, beraber olabilmek için burada işe başladığını söyledi. Dizi final olmaya bu kadar yakınken ne kadar mantıklı bir karardı bilemem ama kimseyi de yargılayamazdım sonuçta.

Bu bir tanışmadan çok Donghyun hyungun sevgilisiyle görüşme bahanesiydi aslında. Benimle nişanlı olduğu sanıldığı için riske girmek istememiş, bu yüzden peşinden beni de sürüklemişti. Elbette bir şey söylemeye hakkım yoktu. Bu boktan duruma kendimi ben sokmuştum. İnsanlar bizi unutana kadar da devam etmek zorundaydım. Ne bizim elimizden bir şey geliyordu ne de Taehyung'un. Bayan Choi'de kapı gibi bir anlaşma vardı. Son zamanlardaki tavırlarını da göz önünde bulundurursak bunu bizi parmağında oynatmak için seve seve kullanırdı. Her söylediğini yapmazsam sadece kendimin değil, Donghyun hyung'un da hayatını kaydıracağımı biliyordum. Bu anlaşmayı benim zorumla imzalamıştı. Ölene dek benden nefret etse yeriydi.

"Burası Taehyung'un çalıştığı hastane." dedim afallamış şekilde önümdeki tanıdık koca binaya bakarken. Doğru konuşmak gerekirse ne ara buraya geldiğimizi bile fark edemeyecek kadar dalmıştım. Yakın olduğunu söyleyerek beni yürüttüğü yerin Taehyung'un ailesine ait ve şu an kadrosunda yer aldığı hastane olduğunu düşünmemiştim.

"Taehyung'un çalıştığı hastane mi?" Onun da haberinin olmadığı belliydi. Evet, hakkımda her şeyi bilmiyordu. Ona anlatıyordum, zor zamanlarımda fikrini danışıyordum, değer veriyordum ama sadece bilmesini istediklerim çerçevesinde oluyordu bu. Dışına çıkmıyordu.

Donghyun hyungun ikinci bir şey söylemesine gerek kalmadan tanıdık bir simanın bize doğru gülümseyerek geldiğini fark ettiğimde kaşlarımı çattım. Kız heyecanla "Hoş geldin sevgilim!" demişti ki bana dönüp selam vermesine kalmadan "Taehyung'un asistanı." deyip ikinci şaşkınlığımı dile getirmiştim. "Donghyun hyungun başından beri anlatmaya doyamadığı sevgilisi sen miydin?"

Neden bilmiyorum ama o an belki de hiç olmadığım kadar soğuk ve mesafeliydim. Yüzümde memnuniyet ifadesini geçtim, mimik dahi oynamıyordu.

"Beni mi anlatıyor? Dünyanın en harika sevgilisine sahip olmalıyım." Adını Taehyung'dan defalarca duyduğum halde şu an hatırlamadığım, hatırlamak da istemediğim kız samimi tavırlarına devam edince daha fazla dayanamamış, "Ben Taehyung'un yanına gidiyorum." diyerek Donghyun hyungun yol boyunca bırakmadığı elimi çekmiştim.

Marriage Promise≒TaeKook [Completed]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin