özel bölüm / Ay ve Güneş 2

38 6 3
                                    

Durma demişti, ona. Sar tenimi yaka yaka, demişti. Sardılar birbirlerini, yaktılar cayır cayır. Hayata küsmediler, hep birlik oldular. Bir mektup ne kadar güzellik getiriyorsa, o kadar güzel oldular. Belki de en güzel onlar oldular.

En güzel olup, dünyaya belki de kendilerinden daha güzel bir şey getireceklerdi.

Dünyadaki en güzel heyecan neredeyse, şuan Nergis oradaydı. Bir çocuğun sevgisi ise yine Nergis'in kalbindeydi.

Gözleri dolu doluydu. Bu sefer göğsüne yumruğunu vura vura ağlama isteği, mutluluktandı. Öylesine bir sevinç yapışmıştı ki ruhuna, sanki dünyanın en büyük yükünü bile sırtlanabilirmiş gibi hissediyordu.

Bu aşk onu daha bir büyütmüş, daha güçlü kılmıştı.

"Canım," dedi içli içli Kemal'i düşünürken. "Sevginin iyileştiremeyeceği hiçbir yara yoktur."

Oturduğu klozetin üzerinde elindeki gebelik testine bakıp bakıp daha çok ağlıyordu. Bir çocukları olacaktı.

Erkek mi yoksa kız mı olacak diye düşünmeden edemiyordu. Erkek olsa Kemal'e benzerdi, diye geçirdi içinden. Ona benzerse zaten güzel bir çocuk olması kaçınılmazdı.

Çırpınan yüreğiyle uzunca bir müddet lavabodan ayrılamadı. Kemal ise içeride laptopun başında işleriyle uğraşıyordu.

Hala dolu gözlerle ve eli kalbinde öylece oturuyordu. Aslında koşup Kemal'e bu müjdeyi vermek istiyordu ama, yüreğinde çırpınan o heyecan yüzünden yerinden bile kıpırdayamıyordu. Kendiyle derin bir çatışma içerisindeyken kapı tıklatıldı. 

"Güzelim niye çıkmıyorsun hala? Bir sorun mu var?" diye seslendi Kemal.

Nergis onu sesini duyar duymaz, sanki hiç heyecanlı değilmiş gibi daha bir titredi vücudu. Nasıl söyleyecekti? Bir anda söylese ne olurdu? Kemal net kalp krizi geçirirdi.

Bunlar düşünürken kendini tutamadı ve kıkırdadı.

"Bir sorun yok, canım. Çıkıyorum şimdi." dedi gülümseyerek. Kemal'in uzaklaşan adım seslerini duyar duymaz hemen kalktı ve aynada kendine baktı.

Neşeden dolayı yanakları al al olmuştu, sanki daha güzel görünüyordu. İki elini de karnında birleştirip tekrar aynada kendisine baktı.

"Anne olacağım." diye fısıldadı bacakları titrerken.

İçinde barındırdığı kocaman bir mutlulukla gülümsemesi daha da genişledi. Gözleri sürekli doluyor, mutluluğu her mimiğine yansıyordu. 

"Önüme bir dev aynası koysalar, binbir türlü insanı da yanıma ekleseler. O kadar insanın arasından en mutlu kişi olarak hiç şüphesiz beni seçerlerdi." dedi Nergis eli karnını yumuşakça ovalarken. 

Daha fazla vakit kaybetmek istemiyordu. Bu mutluluğu Kemal'in yüzünde görmek için deli gibi heyacanlanıyordu. Hızlıca elini yıkadı ve biraz kendine gelmek için yüzüne su çarptı. Son kez aynada kendini kontrol ettikten sonra banyodan çıktı. Evin koridoru karanlıktı ama salondan gelen sarı ama loş ışık seçilebiliyordu. Oraya doğru adımlarken gözleri direk Kemal'i gördü ve onca şeye rağmen, yine nefes nefese kaldı.

Eli kalbinde ona doğru giderken içindeki minnet duygusu kendini oldukça belli ediyordu. Bu adam hayatına öyle güzel gelmişti ki, sanki bundan öncesinde kimse yoktu.

Kemal onu görünce laptopundan başını kaldırdı ve gülümseyerek karısının ona gelmesini bekledi. Dinlendirici gözlüğünü masanın yanına bırakıp kollarını Nergis'e açtı. Zaten onun kolları bir tek karısına uzanırdı. 

anlat ona.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin