"Ah."
Elindeki tentürdiyotlu bezi boynumdan yavaşça çekti. Ne kadar belli etmesem de canım yanıyordu. Dudaklarım kemirmekten acıyor ve zonkluyordu. O ise yüzünü buruşturdu.
"Çok mu acıttım?"
Yumuşak tuttuğu sesiyle bir anda afalladım. Ne olmuştu bu gıcığa böyle?
"H-hayır. Acımadı."
İç çekip yatağın üstündeki yara bandına uzandı.
Mikrop kapmaması için yara bandına elini değdirmemeye çalışıyordu. Boynuma değen sıcak parmaklarıyla kalbim gereğinden fazla kan pompalıyordu. Derdi neydi ki bunun?
"Yalan söyleme acıttığımı biliyorum. Her elimi değdirdiğimde çenen kasılıyor."
Boğazımı temizleyip ondan uzaklaştım. Başparmağım ve işaret parmağım arasında boşluk bıraktım.
"Sadece biraz."
Bu yaptığım hareketten sonra dudakları yana kıvrılmıştı ama çok kısa sürdü.Yataktaki ilk yardım çantasını toparlayıp banyoya geri götürmüş sonra tekrar yanıma gelmişti.
Karşıma oturmuş boynuma bakıyordu.
"Şerefsiz herif. En başında anlamalıydım böyle bir niyeti olduğunu."
Bu güne kadar kimse benim için endişelenmemişti. Ama o endişelenmişti.
Kimse düştüğümde yaramı sarmamıştı hep kendi kendine iyileşmişti. Ama o yaramı da sarmıştı.
Ne kadar gıcık olsa da iyi birisiydi. Belki arkadaş olurduk? Yani o da isterdi değil mi?Belki bu eve gelmem için artık iki nedenim olurdu Ya da bir mi demeliyim? Teyzem artık bu eve gelmem için bir neden miydi ki?
Kimi kandırıyorum ki her ne kadar incitmiş olsa da benim tek kimsem oydu. Tek ailem oydu.
"Sen nereden bilebilirdin ki? Jimin işte. Hata bende odama almamalıydım."
Kaşlarını çatıp
"Senin suçun yok tüm suç o sikik herifte! Geldiğimden beri vardı bir şeyler zaten o piçte!""Nasıl yani? Başkasına da mı yaptı?"
Sertçe nefes alıp
"Bunu anlatmam ne kadar doğru bilmiyorum ama naeyon ile görmüştüm birkaç kere."
Naeyon? Onunla yatmış mıydı? Bir kez olsun değişeceğini düşünmek benim hatamdı. Aptal rose!
"Rose istersen şikayet edebiliriz biliyorsun değil mi?"
Şikayet...
Edemezdim ki teyzem bunu duyarsa ilişkimiz de açığa çıkardı. Bir de taciz ettiğini öğrenirse kalpten giderdi. Sebebi olmak hiç istemezdim.
"Hayır. Şikayet yok! Kimse bunu bilmeyecek! Sana güvenebilirim değil mi?"
İlk tereddüt etse de
"Peki. Şikayet yok. Ayrıca bana güvenebilirsin. Ne zaman ihtiyaç duyarsan ben buradayım tamam mı?"
Kafamı sallayıp ona sarıldım. Bunu bekleyor olacak ki vücudu kas katı kesildi. Kalp atışlarını buradan duyabiliyordum.
"Teşekkür ederim jungkook."
Ardından hızlıca ondan ayrıldım.
İlk başta tereddüt etse de ayağa kalktı. Bana bakıp
"Şimdi gidiyorum. Eğer bişey olursa sağdan 3. Odadayım."
Kafamı sallayıp büyükçe gülümsedim.
Fakat o biraz farklı bakıyordu. Yani demek istediğim gözleri koyulaşmıştı. Açıkçası bu biraz da olsa korkutmuştu. Gülümsemem solunca kendine gelmiş kapıya doğru hareket ettmişti.
Son kez bana bakıp odamdan dışarı çıktı.
O çıkınca ben de yorganımın içine girmiş sırtımı yatak başlığına dayamıştım. Bu gece yaşananları asla unutamayacaktım ve
Jimini hayatım boyunca affetmeyecektim. Nasıl bana tecavüz etmeye kalkardı. Bırak dediğim halde nasıl bana daha da dokunurdu?
Bir ara gerçekten değiştine inanacaktım. Eski jimindi hala. Sexden başka bir şey düşünmeyen birisiydi.
Üstelik naeyonla...
üvey kardeşiyle nasıl yatardı. Teyzem bu olanları duysa gerçekten kalpten giderdi.
Cidden ben bu gece tecavüze uğruyordum değil mi? Üzerimde gezdirdiği o ellerini düşündükçe gözlerim doluyordu. Bir de ısırmıştı boynumu! Ruh hastası!
Eğer jungkook olmasaydı ne yapacaktım bilmiyordum.
Tanrıya şükürler olsun ki beni kurtarmıştı. Ayrıca yaramı da sarmıştı.
Bir de saçımı okşamıştı.Ben şuan gülümsüyor muydum? Evet ben şuan bildiğin yarım ağız gülümsüyordum. Kendime hayret ettim. Ben roseanne park chaeyoung alt tarafı birisi saçımı okşadı diye gülüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
who is the killer? ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ. ᵗᵃᵉˡⁱᶜᵉ
Mystery / ThrillerBir ev düşünün entrika ile dolu. Herkes birbirinin ölmesini istiyordu. Herkes birbirine kinliydi ama kimse belli etmiyordu içindeki kinli katili Ama bir cuma akşamı yaşanılan cinayetle kimse eskisi gibi olmamıştı. Kartlar artık açılmıştı. Roséann...