Kız yavaşça gözlerini araladı,karanlık tüm gücü ile odayı sarmıştı.Bir kaç saniye sonra gözlerinde keskin bir acı hissetti,uykusunu yine alamamıştı.Yatakta yavaşça doğrularak sırtını yatak başlığına dayadı ve rüyasını anımsamaya çalıştı,anımsayamadı.Sağ elini uzatarak komidini yoklayarak telefonunu buldu ve tuşuna bastı,ekranın parlaklığı gözünü almıştı.Telefonun ekranına gelen saat 06:47 yi gösteriyordu.
Kız adeta bir yılan gibi kıvrılarak,parmak uçlarına basarak yataktan indi.Yavaş adımlar ile prize yaklaşarak hafifçe dokunduğunda tüm oda aydınlandı.Işık gözünü acıtmıştı,odayı gözlerini kısarak izlemeye başladı.Aynanın karşısına geçtiğinde doğallığı tüm haliyle aynaya yansımıştı.Bir yetmiş boylarındaydı kumral uzun saçları sağ omuzlarından aşağı dökülüyordu.Gözlerinde gri ile mavi ahenkle dans ediyordu,güzel gözleri olduğunu çok söyleyen olmuştu.
Gardırobun kapağını sağ eliyle yavaşça sola doğru çekti,gardırop kayarken tiz bir ses çıkarmıştı."Belki de raylarını yağlamalıyım " diye düşündü,kız çıkardığı sesten hiç hoşlanmamıştı.Yavaşça işe gideceği kıyafetleri seçerek yatağının üstüne koydu,iki eli ile yavaşça üzerindeki tişörtünü iki eliyle çekerek çıkarttı ve sonra da şortunu.
Yaklaşık on dakikanın sonunda kız iki parçadan oluşan kıyafetlerini ; dizine kadar gelen eteğini ve askılı tişörtünü giymişti.Biraz saçlarıyla uğraşıp biraz da makyaj yaptıktan sonra çıkmaya hazır olduğunda karar kıldı.
Biraz sonra dışarıdaydı,sisli bir şubat sabahı fakat sıcak,bu basık hava onu huzursuz etmeye yetmişti.Hızlı adımlar ile yürüyerek otobüs durağına doğru yol aldı,işe geç kalmak istemiyordu.Çok beklemeden otobüs gelmişti,yavaşça otobüse doğru ilerledi.
Durağa vardığında yavaşça otobüsten indi ve yürümeye başladı telefonunun tuşuna bastığında saatin 7:26 olduğunu gördü.Kız bir anda sinirlenerek kendi kendine"Allah kahretsin işe geç kalacağım" dedikten sonra adımlarını iyice hızlandırdı.
Kız sokağı döndüğünde karşıda şirket binasını gördü,karşıdan karşıya geçmek için hazırlandı araba sesi duymadığından karşıya doğru fırladığında bir arabanın homurtusunu duydu,kafasını o tarafa doğru çevirmek istedi,çeviremedi.Acı bir fren sesi duydu ve vücudunun havalandığını hisetti,zaman sanki durmuştu.
-
Beyaz duvarlı soğuk odanın içine duygular yüklenmiş gibiydi ; dehşet,umutsuzluk,umut hepsi odanın içinde bir yerlerde saklıydı.
Kıza araba çarptıktan sonra sokakta bir kargaşa olmuş,insanlar ambulans çağırarak hastahaneye gitmesini sağlamıştı.Kız uzun bir süren ameliyatın ardından yoğun bakım ünitesine alınmıştı,iş arkadaşları odanın dışında ondan gelecek haberleri bekliyordu.
Dışarıda bekleyen grup kendi aralarında birbirlerine moral verirken sol taraftaki koridordan gelen doktor görüldü,doktor gruba doğru yaklaştığında aralarından ; 1.65 boylarında sarı saçlı,kahverengi gözlü olan kız telaşlı bir ses tonu ile hemen sormuştu "Selin'in durumu nasıl doktor bey ?" Doktor bir şeyleri cümle kurmadan anlatmak istiyormuşçasına alt dudağını hafifçe büktü ve sonrasında sakin bir ses tonu ile konuşmaya başladı "Açık konuşmak istiyorum" dedi ve hafifçe öksürdü,doktorun bu bir kaç kelimesi grupta şok etkisi yaratmaya yetmişti.
"Arkadaşınızın yaşaması çok büyük şans olur,ziraa çok büyük bir darbe almış ve kırılan kaburga kemikleri iç organlarına büyük hasar vermiş,biz doktorlar olarak elimizden geleni yaptık fakat yaşaması imkansız gibi görünüyor."
Bu sözlerin ardından gruptan bağırtı sesleri duyulmuştu,gruptaki erkekler kızları sakinleştirmeye çalışıyordu ve dökülen göz yaşları soğuk mermerlere düşüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılmış Ruh
FantasySelin,bir trafik kazasında ağır yaralanıyor,doktorlar yaşamasının imkansız olduğunu söylerken ruhu istemsizce bedeninden ayrılarak hastahanede dolaşıyor.Bu sırada sürpriz biri onunla iletişime geçiyor ve ona hizmet etmesi karşılığında onu ölümden ku...