Mercy 🍁

1.5K 143 181
                                    

Magnus bir süre öylece beni izledikten sonra cesaretini toplayıp yatakta yanıma uzanmıştı.

"Ben kendimi hazır hissediyorum." Deyip bedenini bana döndü. "Ne olacağı konusunda bir şeyler bilmem dışında ne yapmam gerektiği konusunda hiçbir şey bilmiyorum."

"Sen sadece kendini bana bırak olur mu?" Deyip bir elimi yüzüne çıkardım ve saçlarını geriye attım. Sonrasında yanağına bir öpücük bırakıp ondan uzaklaşmıştım.

Yan taraftaki küçük dolabın çekmesini açtım ve içinden minik bir şişe çıkardım.

"Bunu iç." Dediğimde bana anlamaz bakışlar atmıştı. "Hamile kalmaman için."

"Anladım." Deyip şişeyi elimden aldı. "Böyle şeyler büyü içeriyor diye biliyordum."

"Büyü içermiyor ama büyülü otlar kullanılıyor hazırlanırken."

Magnus bir şey demeden şişenin kapağını açtı ve hepsini içtikten sonra boş şişeyi yana bıraktı.

"Pekala bu da bittiğine göre..." deyip gülümsedim ve onun yatağa uzanmasını sağladım. "Asıl olayımıza girebiliriz."

Onun yatağa uzanmasının ardından yerimde hareketlendim ve yavaşça üstüne uzandım. Bana biraz stresli biraz da heyecanlı bakışlar ile bakıyordu ve ikisi de gayet normal bir durumdu.

"Korkmanı gerektirecek bir durum yok ortada. Canını asla yakmam."

Başını tamam dercesine sallayıp yutkunmuştu. Bu demek oluyor ki çok da fazla rahatlamış gibi değildi.

"Kendini kasma ve utanma."

"Daha önce... bir erkekle birlikte olmuş muydun?"

"Birkaç kez oldum merak etme, eğer daha az strese gireceksen bilmen önemli."

"Aslında sadece kıskandım." Deyip sonra alt dudağını ısırmıştı. "Üzgünüm, içimden söyleyecektim bunu."

"Önemli değil, bunlar hoşuma gitmeye başladı. Fazla abartmadığın sürece yapabilirsin."

Elimle saçını geriye atıp yüzünün her yerine öpücükler bırakmaya başladım. Ben onu öptükçe o da küçük kıkırdama sesleri çıkarıyordu.

"Hoşuna mı gidiyor?" Deyip geriye çekildim ve yüzünü incelemeye başladım.

"Nasıl gitmesin, çok güzel öpüyorsun."

"Ama sen bu kadar masum olursan ben devam edemem ki... öylece seni izlemeye dalıp her şeyi unuturum."

"Benimle yapmayı istediğin şeyler cidden bu kadar masum mu?" Deyip bir elini yüzüme çıkardı ve yavaşça yüzümü okşadı. "Çünkü ben daha fazlasını istiyorum."

"Diğer tarafı çıldırtması gereken kişi benim ama bunu benim yerime sen yapıyorsun." Deyip onun dudaklarına minik bir öpücük bırakmıştım. Sonrasında yüzümü yavaşça eğip boynuna geçtim ve yavaş yavaş boynunu öpmeye başladım. Bunu yaptığım zaman altımda hareketlendi ve kollarını boynuma doladı.

"Neden bu kadar güzel hissettiriyor?" Diye sordu kulağıma yaklaşarak. "Ben alışırım buna, her zaman isterim bak."

Boynundan uzaklaşıp kulağına doğru hareketlendim ve dudağımı yavaşça kulak çevresinde gezdirdim.

"İste, hayır diyeceğimi sanmıyorum."

Onu hazır hale getirmem lazımdı, hem fiziksel hem de ruhsal anlamda bir hazırlıktı bu. Kimseye karşı yapmayacağım türden bir hazırlık.

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin