Kötülükten doğan aşk mı? Ya da nefret?
Merinette hayatının en berbat anısını tadmıştır ve hayatını değiştirmiştir... ama hayatta kötü olanı seçmiştir, kendini kötülüğün bir halkası yapmıştır.
Tek başınadır ve ona yanlış yolda olduğunu söyleyen kimse...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstümü giyinip saçımı salık bıraktım ve arabaya bindim. Bugün keyfim hiç yok. O yüzden kimseye bulaşmayacağım.
Okula geldiğimde arabayı otoparka park ettim "Merinette" diye seslendi biri. Arkama döndüğümde bana doğru gelen Adrien'ı gördüm.
Göz devirdim, yanıma gelip konuşmaya başladı "Daha ne kadar bana küs kalacaksın?" Dedi
"Adrien sana dedim seni asla affetmem" dedim
"Ben kendimi affettirmeyi bilirim" dedi ve yanağımdan öpüp gitti.
Kendimi bok gibi hissederek sınıfa doğru ilerledim.
Felix karşıma çıktı "Kızım bu ne hal Alya bize olanları anlattı o Agreste varya..." diye söylenmeye başladı.
"Felix kendimi bok gibi hissediyorum. Adım atacak halim yok. Ne zırvalıyorsun?" dedim esneyerek. Felix bazen gerçekten de boşboğaz olabiliyor.
Felix kolunu omuzuma atıp "Gel buraya bücür" dedi ve beni gülümsetmeyi başardı
Felix ile benim sınıfıma girip yerime oturdum. Nathaniel daha gelmemişti. Felix yanıma oturup bacaklarını masanın üstüne koydu kolu hâlâ omuzumdaydı. Tam bir pezevenk olsada seviyorum Felix'i.
Juleka bize doğru yaklaşıp "Bir kahve iyi gelir" dedi
Felix "He valla mor kafa kap gel kahveleri" dedi, Juleka gülümseyip gitti
Felix kafama vurup "Kızım kendine gel sanki büyükannen ölmüş bu ne hal" dedi
"Saçma saçma konuşma Felix" dedim, Felix elini kulağına götürüp tuhaf bir ses çıkardı ve elini kafama iki tık vurdu "O tahtaya vurulur Felix nazar değmesin diye" dedim
Felix "Ne var senin kafanda tahta hatta odun içi boş bir odun" dedi ve beni ikinci defa gülümsetmeyi başardı
Juleka kahveleri getirip "Afiyet olsun mavişime" dedi kahveyi elime tutuşturdu
Felix "E bana?" dedi
Juleka "Zıkkım iç git kendin al mala bak ya" dedi bende gülümsedim
Sonra sınıfa Adrien girdi. Göz ucuyla baktığımda kendi yerine oturmuştu. Ally ile konuşmaya başladı.
Ders zili çaldığında Felix gitti. Juleka kendi yerine oturdu. Nathaniel daha gelmedi.
Hoca içeri girince hepimiz ayağa kalktık "Günaydın çocuklar oturabilirsiniz" demesiyle herkes oturdu
Nathaniel gelmediği için duvar kenarına geçip sırtımı duvara yasladım, sınıfı çok rahat görüyordum. Hoca Edebiyat ders kitaplarımızı çıkarmamızı istediğinde yatma pozisyonuna geçtim.
Aslında bu yılda hep yatarsam yine sınıfta kalacağım. Bunu istiyor muyum? Tabii ki hayır ama ders çalışmak içimden gelmiyor. (Z kuşağı mood on)
