Kitabı okumadan önce Delta, Vita, Omega, Alfa gibi kurt kişiliklerini öğrenmenizi tavsiye ederim. Ben üşendiğim için yazmadım bu yüzden internetten kısa bir araştırma yapmanız gerek sğkcpslsplwdşşs
Bu kitabı akciğerimden ameliyat olmuş bir şekilde hastanede yatıp taburcu olacağım günü beklerken can sıkıntısından yazmaya başladım. Daha önce birkaç kitap denemem oldu ama, kalemim iyi olsa da senaryo bulmakta ne yalan söyleyeyim pek de iyi değilim. Yazmaya başlarken her şey iyi oluyor fakat ara bölümlerde ne yazacağımı bilemeyip, tıkanıp kalıyorum. Umarım bu kitabımda da bu şekilde olmaz veya yazmaktan sıkılıp bırakmam:")
Her neyse, fazla uzattım.
Ben Yazan'ınız Zey, iyi okumalar...
Uyandım.
Bugün, her klasik okul konulu gençlik romanında olduğu gibi, okulumun son yılının ilk günüydü. Sıcak yatağımdan kalkıp kendime gelebilmek için birkaç kere gözlerimi ovuşturup, saçlarımı karıştırdıktan sonra banyoya ilerledim. Tuvaletimi yapıp, elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra önce banyodan sonra odamdan çıktım ve kahvaltı etmek için mutfağa indim.
"Günaydın Kook, masaya geç otur, kahvaltı şimdi hazır,"
Anneme başımı sallayarak cevap verip masaya oturdum ve çok geçmeden hazır olan kahvaltıyla birlikte kahvaltımı etmeye başladım.
Kahvaltımı hızlıca bitirdikten sonra tekrar odama çıktım ve geç kalmamak adına aceleci hareketlerle okul formamı giyerek hazırlandım. Çantamı da aldıktan sonra tekrar alt kata indim ve kapının önünde ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Okul yürüme mesafesinde sayılabilecek uzaklıkla olduğundan ve ben servis gibi kalabalık içeren ortamlardan hoşlanmadığımdan dolayı okula yürüyerek gitmeyi tercih ediyordum.
Yaklaşık yirmi dakika sayılabilecek yolu kulaklığımla Sam Smith, Ariana Grande ve sevdiğim diğer şarkıcıları dinleyerek geçirdikten sonra okula vardım ve üç ay sonra ilk kez kapıdan içeri adımımı attım.
Okul her zaman bildiğimiz gibiydi. Okulun hasretinden(!) tutuşmuş öğrenciler aylar sonra bir araya gelmiş; kızlar dedikodu yapıyor, erkekler ise kızlar ve futbol hakkında boş muhabbetler çeviriyordu. Bazı öğrenciler ilk gün olmasından yararlanıp üniforma giymemiş ve sanki kendisini gerçek kıyafetleri içinde gösterebileceği tek gün buymuşcasına okul ve stil kurallarına aykırı ne varsa üstüne geçirip gelmişti.
Okulun orta yerinde durmuş, gözüne far tutulmuş tavşan gibi etrafıma bakınıp Jimin Hyung'u görmeye çalışırken birden sırtıma atlayan beden, etrafımı soran kollar ve tanıdık kokuyla neye uğradığımı şaşırırken düşmemek için öne doğru birkaç minik adım atmak zorunda kalmıştım.
"Günaydın!"
Jimin Hyung'un neşeli çıkan sesiyle neşem yerine gelirken gülerek onu sırtımdan indirdim ve ona döndüm. Yalandan kızgın ve uyarıcı bakışlar atarak kaçıncı kez söylediğimi artık sayamadığım cümlenin dudaklarımdan belki de milyonuncu kez dökülmesine izin verdim.
"Hyung, sana kaç kere aniden üstüme atlayıp beni korkutmamanı söylemem gerek? Bunu yapmaya bir son ver artık,"
Gözlerini devirdi ve belki de milyonuncu kez duyduğum karşılık cümlesini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Delta - Taekook |Omegaverse|
Fanfiction[DEVAM ETMEYECEK] Delta Kim Taehyung, yıllar önce kurt adamlar ve vampirler arasında yapılmış kanlı bir savaşa katılmış ve babasını korumak isterken bir vampir tarafından ısırılmıştı. Ancak Taehyung ne ölmüş, ne de iyileşebilmişti... "I ask an angel...