Ön İzleme

424K 9.7K 1.3K
                                    

Not: Bölümler yeniden düzenleniyor. Ufak tefek değişiklikler olacak. :) Yeni başlayacak olanlara bol sabırlar diliyorum.  


ARIZALI 

ŞEHNAZ & GÜLŞEN

ÖN İZLEME


Evi aramaya koyuldu. Mutfak, banyo, odalar ve bahçe... İnanç aradığı her odayı, her köşeyi boş, soğuk ve sevimsiz buldu. Doğu hiçbir yerde yoktu. Doğu'dan bir iz yoktu.

İnanç kapı önüne çıktı. Doğu buralarda bir yerlerdeydi. Onu böyle göndermezdi. Nasıl dayanabiliyordu? Dün gece sarılıp öpen adam bugün nasıl veda etmek istemiyordu?

"Buralardasın biliyorum!" hançeresinden yükselen kalın ve acı dolu ses dur durak bilmedi. Sokağın bir ucundan bir ucuna baktı. Evlerin kapılarına baktı. Hepsi yabancı ve meraklı yüzlerdi. İnanç diyerek onu tutan ve gidişini engelleyen Şevval ile Ertu'dan kurtulmaya çalıştı.

"Neden yaptığını biliyorum. Beni bırakma Doğu! Yalvarırım bana bunu yapma."

Şevval onu göğsüne saklayıp sakinleştirmek isterken, İnanç ondan ve dahi herkesten kaçmak istiyordu. "Böyle mi bitecekti? Doğu biz bitirmek için başlamadık. Babanı duydun, bütün engeller kalktı. Biz hep yan yana olacaktık. Çık ortaya buralardasın biliyorum..."

Gözyaşlarını yüzünden silip etrafı dikkatlice incelemek istiyor, kahrolası yaşlar bitmiyordu. "Ben ağlamak istemiyorum Ertu ona sarılmak istiyorum."

Kendini çaresizce Ertu'ya bıraktı. Bütün gücünü kaybetmişti ve Doğu ona cevap vermiyordu. Doğu onu haince bir tuzakla kandırıp, postayı koyuyordu.

"Çık ortaya ne olur," diye var gücüyle bağırdı. "Benim kalbim buna dayanamaz. Yemin ederim dayanamam... ölürüm..."

Dizleri onu taşıyamayıp yere düşünce çimlere tırnağını geçirdi. Doğu onu böyle bırakamazdı. Bir anda hayatından çıkamazdı.

"Gitmeyeceğim! Beni duyuyor musun?" sokak onu izleyen insanlar yüzünden dolmaya başlarken İnanç yeri elleriyle dövüyor, Doğu'nun bir yerden çıkmasını bekliyordu. "Beni duyduğunu biliyorum. Gitmeyeceğim sen gelene kadar burada bekleyeceğim."

"Gelmeyecek İnanç, o gitti. Sen de hemen bugün gideceksin."

Ertu'nun zalimliği Doğu ile yarışabilirdi. "Sus!" diye uyardı hışımla.

"Gerçek bu, Türkiye'ye dönüyorsun. Doğu yok."

Camdan kalbine bir taş atılmış ve onu tuzla buza çevirmişlerdi. İnanç ağrıyla iki büklüm oldu. Doğu yok diyemezdi. Doğu ümitlerini, umutlarını çalıp gidemezdi.

Bağırmaktan sesi kısılmış, dövünmekten bütün gücünü tüketmişti. Kalbi onu terk edecekmişçesine şiddetle ağrıyordu. Elini hafifçe bastırdı. Dün gece onun alnına denk düşen alnı şimdi toprakla bütünlemişti.

"Sen değil, İnanç'ın ölüyor Doğu."

***


ARIZALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin