11. Bölüm

181 38 0
                                    


Ertesi gün Hasan amcanın cenazesini kaldırdılar ama annem ben daha fazla etkilenmeyeyim diye cenazeye gitmeme izin vermedi.

Cenazeden sonra birkaç gün kimseyle konuşmadım ve odadan çok nadiren ihtiyaçlarım olduğunda çıktım.

Babam burada daha fazla durmamızın benim açımdan zor olacağını düşünüp bizi Yeşilyurt' a götürmeye karar vermişti.

Hasan amcanın ben de çok ayrı bir yeri vardı ama şimdi o burada yok ve bir daha da burada olmayacak.

Annem eşyaları toparlarken ben de bahçede gözüm bir noktaya takılı halde bekliyordum. Biraz sonra babam yanıma gelip, "Hadi kızım artık gitme vaktimiz geldi." Dedi.

Hiç bir şey demeden kalkıp arabaya doğru yöneldim. Bahçeden çıkarken aklıma birden Yadigar geldi.

"Baba, Yadigar. Yadigar' a ne olacak şimdi?"

"Endişelenme kızım. Artık onun yeni bir evi ve yeni bir sahibi olacak. Biz İstanbul'a gittikten sonra o da orada olacak."

"Gitmeden önce onu görebilir miyim? O nerede şimdi?"

"Biz gidene kadar birkaç günlüğüne bir komşuya emanet ettim. Çıkmadan önce biraz vaktimiz var. Hadi gel götüreyim seni."

Babamla birlikte babamın Yadigar' ı emanet ettiği komşuya gittik. Ev anneannemin evinden bir sokak aşağıdaydı bu yüzden oraya varmamız kolay oldu.

Ağaçların üzerini kapattığı, yüksek taş duvarlı bir bahçeden içeri girdik. Bahçede biraz ilerleyince karşımıza büyük geniş bir taş ev çıktı. Evin biraz ilerisinde büyük taş bir ağıl vardı.

Ağıldan kişneme sesleri geliyordu. Bu Yadigar' ın sesiydi. Belli ki Hasan amcayı arıyordu. Yerini özlemiş olmalıydı. Sesi duyar duymaz ağıla doğru koştum.

Babam arkamdan sesleniyordu ama şu an Yadigar' a odaklanmıştım.

"Sahra kızım bekle."

Ağıla yaklaştığımda karşıma bir adam çıktı. Sanırım buranın sahibiydi. Adama bakıp,

"Ben Yadigar ı görmek istiyorum." Dedim.

"Yadigar mı? Sen de kimsin? Yadigar kim?"

"Yadigar Hasan amcanın atı. Ama artık benim oldu."

"Kızım kimsin sen? anlamıyorum bir şey."

Ben adama kendimi anlatmaya çalışırken arkadan babam gelip durumu adama anlattıktan sonra adam gidip ağılın kapısını açtı.

O kapıyı açar açmaz Yadigar ipini koparıp dışarıya kaçtı. O kadar hızlı koşuyordu ki ona yetişmek mümkün değildi.

Sonra karşıdaki tahta çitleri aşıp ilerlemeye devam etti.

"Baba Yadigar kaçıyor."

"Sakin ol kızım hemen buluruz onu."

Yadigar' ın kaçtığı çitlere doğru koşup arkasından bağırmaya başladım.

"Yadigar dur. Dur lütfen."

Bu kadar uzaktayken sesimi ona duyurmak imkansızdı. Ama onu kaybetmemek için koşmaya ve bağırmaya devam ettim.

"Yadigar dur. Beni bekle."

Ama o hâlâ kaçmaya devam ediyordu. Sonra bir anda hızımı alamayıp yere yığıldım. O an hem canımın acısıyla hem de olanlardan dolayı ağlamaya başladım.

Yadigar ise artık etrafta görünmüyordu.

"Şimdi tek dostumu da kaybettim işte. Yadigar gitti."

FIRTINA ADIMLAR (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin