Will I Be Like You?

47 10 6
                                    

Annemin kalçama fırlattığı yastıkla ile yeni günüme başladım. Birkaç haftadır çıkınılmaz bir depresyondaydım, ne doğru düzgün yemek yiyebiliyor ne de evden dışarı çıkıp eğlenebiliyordum.

Depresyondaydım, depresyondaydım çünkü, 2 hafta önce 3 aydır üzerinde çalıştığım bir dans yarışması vardı. Düşündüm ki iyi dans edebilirim.

Ama batırmıştım ve en düşük puanları almıştım. Hiç biri bana yorum yapamamıştı ayrıca.

Şuanda diyorum ki keşke çıkmasaydım neden çıktım ki..?

Annem söylendi "Kahvaltı edeceksin Wooyoung, hala o saçma dans yarışması mı kafanda!"

Ben de aynı şekilde anneme söylendim "Anne, ben kendimi dansa adadım bu yüzden bu benim için oldukça önemli.

Annem neyse demişçesine mimiklerini oynattı. Ah, annemi severim hem de çok severim ama kendisi dans hakkında hiç bir şey bilmiyor. Özellikle kazanınca ve kaybedince hissettirdiği duyguyu, Her harekette saçtığı enerjiyi, farklı aurorayı...

Dans etmek çok güzeldi, hele hele "O" dans edince farklı bir güzelliği oluyordu. Bahsettiğim duyguyu, enerjiyi vs. Hepsini bana hissettiriyordu.

Annem ile mutfağa doğru yürüdük. Babam, ablam ve kardeşim yemeğe başlamışlardı. Babam her zamanki cümlesini yine tekrar etti ama anneme göre daha samimi idi, annem fazlasıyla ciddiydi.

"Woo, birdaha sana süt bırakmayacağız." Babam bunu dediği her an gülme krizine giriyorum.

Mutfağımız televizyona yakındı. Bununla beraber masamızda. TV de "O" mükemmeli gördüm.

Bir idolüm vardı. O ise Choi San, onun dansı her şeyiyle mükemmeldi. O kendisi zaten tanrının bu Dünya'ya getirdiği mükemmellikti.

Ona hayrandım, Ona herkes hayrandı. Dikkat çeken bakışlar, keskin yüz hatları, pürüzsüz bir dans, oldukça temiz adımlar ve karizmasıyla öyle eleştiriliyordu ki...

Onu hem kıskanıyorum hem de çok seviyorum onunla buluşmakta istiyorum eğer onunla buluşabilirsem nasıl olurdu diye hayallere kapılmıyorda değilim.

Onu her gördüğümde içim kıpır kıpır oluyordu, Ona bakakalıyordum, gözlerimi ondan bir türlü ayıramıyordum.

Ona karşı hissettiğim bu duygulara hayranlık diye geçmek isterim. Çünkü böyle hisseden ne kadar insan vardır kim bilir?

Her zaman dans provası ettiğim yere giderdim. Bugün de bu depresyonu yenip dans edecektim ama artık hiçbir insanın göz önüne gelebilecek veya bir sahneye çıkacak özgüvene sahip değildim

Sadece sıkıntımı ve üzüntümü alsın diye dans edecektim. Dans etmek bana her açıdan yardım ediyordu. Cansız bir kurtarıcı melekti sanki...

Bana bastırdığım duyguları hissettiriyordu da. Bu duygulardan biri hayranlık dediğim belki daha da büyüğü olan o kavramdı.

Dans provası ettiğim yere vardım. Yanımda bir çanta da getirmiştim, içinde su ve yedek kıyafetim vardı.

Gelmeme rağmen kapının dışarısındaydım. İçeri girmek üzere kapıyı ittirdim ve...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

❦【Dance For Us】❦  ┋WooSan┋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin