26. Bölüm

910 191 274
                                    

Belki İMKANSIZIZ

Egemen Holding

Flaşback gizli sahne

Genç adam penceresinin önüne dikelmiştir ve düşünüyordur. En başından bu güne, hayatında nelerin değiştiği kafasının içine şerit, şerit düşerken. Ince dudaklarını huzurlu bir tebessüm esir alır. Istanbul belki ilk defa bu kadar güzel görünmüştür gözlerine .Ilk defa nefes aldığını yaşadığını hissetmiştir genç adam. Manzara rengarenk, ışıltılı ve hayat doludur. Hayatını bu kadar renklendiren ve yeniden nefes almasını sağlayan kadının artık karısı olması gerektiğini düşünür. Ellerini beline koyarak derince iç çeker. Aldığı acı soluk ciğerlerini yangın yerine çevirirken "O kızın seni iyi etmesine izin vereceksin Yağız!" der ve başını kendisini ikna etmek ister gibi sallar "O kız aşkların en güzelini, eşlerin en iyisini hakediyor" der ve kasılan parmaklarını saçlarının arasından geçirir "Ona yaptıklarından sonra, bunu ona borçlusun.." der ve gözlerini yumup ince dudaklarını düşünceli bir ifadeyle birbirine kapatır. Gözlerinin önünde sevdiği kadının güneşi kıskandıran gülüşü belirir. Genç adamın içini ısıtan o gülüş. Gözlerini açınca da artık bir karar vermiştir " O kadının tekrardan gülmesini sağlayacaksın.. " deyince, elini iç cebine sokup cep telefonunu çıkarır. Saatin geç bir saat olmasına rağmen bunu yapmak zorundadır. Baş parmağıyla cep telefonunun ekran kilidini açar ve rehberinden koruması Erdal'ı bulup arar.

Erdal gelen cep telefonunun sesine yatağından sıçrar. Elini komidinde duran cep telefonuna uzatır. Eline alıp ekranına yarı kapalı gözleriyle bakınca Yağız'ın aradığını görür. Gözlerini telaşla kocaman açıp cep telefonunu kulağına götürür;

📲"Yaaağızz, bey" derken, sesi telaşla çatlar. Erdal'ın uykusundan uyandırdığını anlamıştır. Genç adam kirli sakalını sıvazlarak mahçup bir tavır takınır "Ben seni bu saatte rahatsız ettim ama bu olay bekleyemez" deyince, Erdal başını aşağıya ve yukarıya yavaşça sallayarak "Söyleyin, Yağız bey ben uyumamıştım zaten"derken, sesi yeni uyandığını bas, bas bağırıyordur. Yağız dudaklarını alaycı bir ifadeyle yukarıya kıvırır " Erdal, uyuduğunu sesinden anladım"derken, sesinden ikna olmadığı bellidir. Yüzüne ciddi bir ifade takınarak "Seni çok önemli bir organizasyon için aradım"

Şimdiki zaman ;

Hazan'ın dudaklarını çok güzel gülümseme esir alır ve genç adama hayran olduğunu belli eden bakışlarıyla bakarak "Yaaağızz?" der ve heyecandan gözlerini kırpıştırır "Sen ne yaptın adam?" derken, sesi yumuşamıştır. Genç adam anlamadığını belli ederek kocaman açılmış şaşkın mavileriyle genç kadına bakar ve başını Erdal'a çevirip merakla kaşlarını çatarak "Ben anlamadım Erdal" der ve yüzünü ovuşturarak "Ben ne yapmışım " der ve gözlerini belertip genç adama bakar "O dosyada ne var? " derken, sesi sert çıkar. Erdal, genç adam'a doğru imalı bakışlarıyla bakar "Yağız, bey talimatınız üzerine o mahsur kaldığınız evi bu hafta sonu kiralamıştım" der ve işaret parmağıyla genç kadını gösterir "Hazan hanımda olan dokümanlar da bir, bir aldığım notlar vardı" deyince, Yağız rahat bir nefes alır ve genç kadının kendine bakan hayran bakışlarına mahçup bir şekilde bakıp "Ben düşündüm de hikaye'yi yeniden yazabiliriz? " der ve dudaklarını hüzünle aşağıya doğru kıvırır "Seni o kara geceyi yaşattığım eve götürmek istemedim" der ve ince dudaklarını hüzünle bir birine kapatıp "Yeni bir başlangıç olsun diye o mahsur kaldığımız o evi kiraladım" derken, heyecandan sesi giderek kısılır. Çekindiği sesinden de bellidir. Hazan, genç adamın cümlesini tamamlamasına izin vermeden elindeki dosyayı yere bırakır ve hızla bir kaç adım öne atılıp genç adamın yanaklarına ellerini koyar.Elleri yanaklarını avucladığında gözleri, gözleriyle buluşur ve refleksle yanaklarından çekip genç adamın ince dudaklarını kendi dudaklarıyla örter.Dudağını somurup hararetle üst dudağına geçince, Yağız şaşırmıştır, dudaklarını oynatıp tadını alırken nefes almaya çalışıyordur. Erdal'da genç kadının hamlesine şaşırmıştır bir süre ikiliyi izlerken omuzlarını silkeleyip kendine gelir ve kapıdan çıkıp iki aşığı yanlız bırakır. Öpüşme şiddetlendikçe genç adamın çenesi genç kadının ellerinin arasında olduğu için dudaklarını daha çok bastırıp daha çok içine hapsediyordur. Genç adamın ağzından boğuk bir hırıltı kaçınca kendine gelir ve dudaklarını genç kadının dudaklarından kopartır "HaaHazan" derken sesi boğuk bir fısıltı gibi çıkar.Mavilerini kapalı tutar, ince dudakları şişmiştir ve kıp, kırmızı olmuştur.Hazan ise şaşkın bakışlarıyla gözlerini henüz açamayan genç adama "Ne oldu? " der gibi bakar. Nefesleri birbirine karışırmıştır. Genç adam gözlerini yavaşça kocaman açar " Bu, bu ne içindi?" der ve iki parmağıyla dudaklarını bastırır. Hazan utangaç bir ifadeyle alt dudağını dişlerinin arasında yuvarlar "Sen göründüğünden de farklı bir adamsın" der ve ellerini genç adamın belinden sokup sım sıkı sarılır. Çekindiği belli olduğu tavırla başını da Yağız'ın göğüsüne kapatır. Genç adam bu temasla afallamıştır. Bir süre ellerini havada etrafında da şaşkın mavilerini gezdirir. Daha sonra parmaklarını genç kadının saçlarını daldırıp "Sende farklısın" derken, sesi boğuk çıkar. Saçlarını okşayarak genç kadının büyüleyici kokusu derince ciğerlerine gönderir.

ESARET🔗 (DÜZENLEMEDE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin