İyi okumalar..
Şarkıyla okuyun...
Ege arkasına dönüp baktı. Ve bir anda elini elime geçirdi. Ben şaşkınlıkla ona bakarken o sinirle Bülent'e bakıyordu. Aynı şekilde Bülent'de sinirle buraya geliyordu... Benim için gelmişti buraya, yoksa burda işi olmaz ki! Bu adam ne onu ne de o bu adamı seviyordu!
Aramızda on adım kala uzun bir kadın eli Bülent'in kolunu kavradı. Ve yavaşça çıktı kalabalıktan. Aslı'ydı elini tutmuştu ve Bülent de onun elini sıkı sıkı kavradığında ordan uzaklaşmaya başladım. Bir zaman sonra kulağımdaki uğultu gitmiş yerini Ege denen adamın sesi almıştı. "Yavaş ol! Bak herkese çarpıyoruz!" diyordu. Ama onu dinleyecek durumda değildim. Sevdiğim adam başka kadını hamile bırakmış üstüne üstük onunla evlenecekti de! Buna izin vermek istemiyordum ama masum bir bebeği babasız da bırakamazdım. Lanet olsun onun annesi orospu Aslı'ydı. Nefret ettiğim tek kadın sanırım!
Ege beni bir yere soktuğunda aklım yerine gelmişti, kapıyı öyle sert kapamıştı ki! "N'oluyor Umut?! Neydi şimdi bu?!" cevap vermek istemiyordum. Verirsem ya saçmalayacaktım ya da kırıcı olacaktım! "Sana soruyorum!" "sus lütfen, Bağırma" dedim sadece, elleriyle yüzünün ovuşturup yanıma oturdu. "Özür dilerim, fakat o neydi öyle o adamın bakışları, senin bakışların, bir anda beni çekerek buraya gelmemiz? N'oluyor?" yüzüne bakıp boşver dercesine kafamı salladım. "Umut anlat bana ne olursun" "neden bu kadar merak ediyorsun? Seni ilgilendiren bir konu yok ortada!" O zaman benim evimde böyle saçmalıklar yapmayacaksın! Beni tutup buralara getirmeyeceksin!" "Ben seni getirmedim sen peşime geldin! Hem zaten bende gidiyordum!" diyerek ayağa kalktım. İstenmediğim yerde duramazdım ya! "Umut!?" duymamazlıktan geldim daha fazla rezil olmamak adına.. Adam haklıydı onun evinde ona artislik taslayamazdım ya!
Annemlerin oturduğu yerden çantamı aldım ve hızla kapıya yürüdüm. Kimseyle kouşamazdım. Olaylar üst üste geliyordu. Dayanamıyordum artık Ege'yi, Egemi unutamadan Aptal başka bir Ege gelmişti. Birinin yanında mutluyken diğerinin yanında sürekli geçmişimi hatırlıyordum. Birinin yaşı benimkinden fazla, diğeri benden küçük, Fakat biri öyle yakışıklı ki sanırsın marslı! Arabama bindiğimde karşımda Ege vardı. Bakmamaya çalıştım lacivert gözlerine! Hak etmiyordu çünkü! Bende onu hak etmiyordum belki de! Arabayı çalıştırdım, vitesi geri taktım ve çıkmaya başladım. Çıkmadan önce sadece gözlerine bakıp ağladım. Arabanın içinde hıçkırıklarım duyulurken gözlerimi kapadım ve tek bir ses duydum. Silah sesi! Hızla gözlerimi açtığımda Ege yere düşüyordu ve arkasından tanımadığım bir adam çıkıyordu. Nefesimin kesildiğini hissettim. Ciğerlerimin yandığını! Sonra birkaç çığlık! Saniyeler geçiyor ama bana bir asır gibi geliyor! Hızla indim arabadan koşarak gittim mavişimin yanına! Kafasını kaldırırken gözünden yaş akıyor mavi gözleri kararıyor sanki! "Se-..." derin bir nefes alıyor, ya da çalışıyor. "Seni...." belkiyorum ne diyceğini bildiğim halde bekliyorum "Seviyorum" tekrar yaş akıyor gözünden hızla siliyorum yaşı "Bende, bende seni seviyorum......Ambulans çağırın!" diye bağırıyorum bize bakanlara.. "Seni hep..... sevdim... O.. Aslı hamile... değil!" gözümden akan yaş onun gözünün kenarına damlıyor dayanamıyorum acı çekmesine.. Sanki benim nefesim kesiliyormuş gibi! Gözlerimi refleks olarak kapadığımda bir silah sesi daha anında açılan gözlerim bir boşluğa bakıyor. Ege'nin başından oluk oluk kan akarken ben sadece nefesimi tutmuş ona bakıyorum! Gözleri açık, maviliği solmuş bir çift göz sadece... Herkes çığlık atıyor bense sevdiğim adamla tekrar tekrar ölüyorum.....
###
Alnımdaki sıcak baskıyla açıyorum gözlerimi Ege karşımda bana bakıyor. "Yine mi?" kafamı sallıyorum. "Umut'um istersen bir psikoloğa gidelim" 'hayır' der gibi sallıyorum kafamı.. O sırada oğlum Ege'm geliyor, şans eseri, ucizevi lacivert gözleriyle "Anne amcamı ziyarete gidecektik" diyor bana "Tamam bebeğim" diyorum onu kendime çekip "Gidicez" Ege'ye bakıyorum izin verir mi diye.. Kafasını sallayınca pınarlarımda birken yaşları akıtıyorum.
Dört yıl geçmişti. Sevdiğim adam öleli.... O gideli tam dört yıl geçmişti. O lanet gün yaşanalı.. Ben sevdiğim adamı kaybettiğim gibi onu vuran adamda Aslı'yı kaybetmişti. Ben Ege'yle evlenmiştim. Sadece adaş oldukları için evlenmiştim onunla! Aptalım dimi.. Ama sonradan değişmişti, çocuğum olmuştu ondan.. Ege'm, Bülent Ege'm.. LAcivert gözleriyle Allah'ın bana verdiğiğ mucize, tek çocuğum, tek varlığım.... Üç yaşındaki oğlum çok seviyordu onu .. Onunla büyümüştü ya onun adıyla! "Umarım mutlusundur Ege'm... Umarım kızmamışsındır bana... Seni çok seviyorum Ege'm... Kimseyi sevemiyecek kadar çok! Gelicem tekrar sevgilim sen sakın merak etme.... Görüşürüz....."........
SON
***************************
Berbat bir final Allah da beni napsın? Ama gerçekten ilham gelmiyor sadece, bir okurumun ısrarı üzerine yazdım ve final yaptım. Biliyorum kısa, biliyorum keşke bu seri olmasaydı diğer hikayeyle bugta bıraksaydın diyorsunuz. Haklısınızda :) Sizi seviyorum Hoşçakalın... Başka sürekli hikayelerde görüşmek üzere....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ege'nin Umut'u -Düzenleme yapılıyor-
Ficção AdolescenteYirmi yıl sonra babasını bulmak için Türkiye'ye dönüyor. Fakat babamı bulayım derken Ege adında birine aşık oluyor! Babası kardeşini istemezse! İşler çıkmaza sürüklenirse! Ne olur? Ama o Rüzgar Can SOYKAN'ın kızı o vazgeçmez! Size asla önceki...