My Teacher Park Jimin ❧Jirosé

5.9

Herkese merhabalarrr

Bu arada güzel bir haberle geldimmm... Yeni Jirosé kitabım Queen Of Prince's Heart'ın ilk bölümünü yayımladım...

İyi okumalar...

"Jimin!"

Evin kapısını arkamdan kapatırken ışıkları açtım. Üzerimdeki kalın montumu yorgunlukla çıkartıp mutfağa gittikten sonra bir bardak su içtim ve katın ışıklarını söndürerek merdivenlerin loş ışığını yaktım.

"Jimin?"

"Odadayım." Merdivenleri çıktığım sırada Jiminin sesini duyduğumda gülümseyerek odaya girdim.

"Geldin mi?"diye sordu odaya girdiğim sırada ve gülümseyerek yanıma gelerek yanağıma öpücük bıraktı. "Bende duşa girecektim şimdi."

Gözlerim çıplak göğsüne kayarken dudak büzdüm. "Bende gireceğim ama o kadar yorgunum ki kolumu kaldıracak halim yok."

"Benimle birlikte gir, ben yıkarım."

Gözlerim çapkın bakışlar atan yüzüne kayarken gülerek göz devirdim ve önümden ittirerek yatağa bıraktım kendimi. "Yorgunum diyorum Jimin."

Jiminde gülerek dirseklerini yatağa yaslarken yüzünü benimkine ters olacak şekilde önüme getirmişti. "Sadece yıkayacağım."

Bu hallerine gülerek gözlerimi yumdum. "Git sen gir, ben biraz uyuyacağım."

Daha önce birlikte hiç duş almamıştık ve bu istemsizce utandırıyordu her ne kadar daha önce beni çıplak görmüş olsa bile.

"Üstünü değiştir o zaman, kıyafetlerinle girme yatağa."

"Tamam anne."diyerek gözlerimi araladığımda gülerek üzerimden çekildi.

"Teklifim hala geçerli." Tek kaşını kaldırarak ebeveyn banyosunun kapısını açtığında yanımdaki yastığı üzerine fırlatarak cevabımı verdim.

Jimin gülerek banyoya girdikten sonra arkasından kapıyı kapattı ve yorgun beni odada tek bıraktı. Bıkkınlıkla yattığım yerden kalkarak üzerimdeki kazağı çıkarttığım sırada kulaklarıma gelen su sesiyle gözlerim banyo kapısına kaymıştı. Birkaç dakikalık düşünce beynimi kurcaladığı sırada istemsizce gülümseyerek alt dudağımı dişledim ve ani kararla pantolonumu çıkartarak dolaptan havlu aldım.

Bunu yapacağım için gerçekten utanıyordum ve her an vazgeçebilecek moddaydım bu yüzden hızlıca çamaşırlarımı da çıkartıp havluyu bedenime doladım. Banyo kapısını hızlanan kalp atışlarımla birlikte açtığımda su sesi kesilmişti.

"Rosie?"

Duşakabinin buğulu camları nedeniyle ne ben Jimini görebiliyordum ne de o beni.

"Benim."diyerek kısa bir açıklama yaptığımda tekrar su açılmıştı. Muhtemelen saçlarını duruluyordu. Gözlerim lavabonun üstünde aynaya kayarken kızarmış yanaklarım gözüme çarpmıştı. Bunu yaptığıma gerçekten inanamıyordum!

Gözlerimi yumup derin bir nefes aldıktan sonra yavaş adımlarla duşakabine ilerledim ve sürgülü kapısını yana doğru kaydırdım. Arkası dönük duran Jimin saçlarını durularken başını omzundan geriye çevirmişti ve şaşkınlıkla bakan gözleri beni bulmuştu. Gözleri havluya sarılı bedenime kayarken gülümseyerek elimi tutmuş ve beni içeriye çekmişti.

"Utanmıyorsun değil mi?"

Dudaklarım iki yana kıvrılırken dudaklarımı dişlemeye devam ediyordum. Jimin gülümseyerek dudaklarıma minik bir öpücük bıraktı ve elini havluma getirdi. Sadece elimle tuttuğum havluyu kolaylıkla vücudumdan çekip duşakabinin dışına attığında vücuduma kayan gözleriyle, elimi çenesine getirdim ve yukarı kaldırdım. Gülümseyerek beni kendisine çektikten sonra kollarını sırtıma getirerek sarıldı. Başım anında göğsüne kayarken gülümseyerek boynuna küçük bir öpücük bıraktım.