7. Bölüm : Bilinmezliğin Başlangıcı

322 100 279
                                    

Ve sonundaaa 1K!🎉 Resmen 1K olduk!

Bana hep destek olan ve kitabımı okuyan herkese sonsuz teşekkürler! )

Bana hep destek olan ve kitabımı okuyan herkese sonsuz teşekkürler! ✨)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Çünkü ben ajandım. Ajan: Duygusuz ve benim görevim bilinmeyen her şeyi ortaya çıkarmaktı.*

Sarp vurulmuştu. Hemde gözümün önünde üst üste patlayan ve karnına ateş edilen iki kurşunla. Ama benim donup kalmamı sağlayan şey onun vurulması değildi. Sarp vurulurken hafızamda olduğunu bile bilmediğim bölük pörçük bir şey hatırlamıştım.

Gece yarısı bir yol kenarına park edilmiş bir arabanın içindeyim. Etraftan silah sesleri geliyor. Küçük ellerimle kulaklarımı kapatıyorum ama yine de sesleri duymaya devam ediyorum. O sırada bir adamın bağırdığını duyuyorum. Sonra üst üste patlayan silah seslerini ve babamın bağırdığını duyuyorum. Kafamı kaldırıp bakıyorum, babam vurulmuş ve karnından kanlar akıyor. Sesini daha önce hiç duymadığımı düşündüğüm bir adam elinde silahla babama bağırıyor.

"Karını senden alacağım Atahan. Eğer onun yaşamasını istiyorsan benimle kalmak zorunda. Ben burada, Türkiye'de olduğum sürece onu benden bir daha asla alamayacaksın."

Sonrası ise bölük pörçük bağırmalar ve karanlık... Neden? Nasıl? Niye böyle bir şey hatırladığıma dair tek bir fikrim yok. O adam kim? Hiç bilmiyorum... Ama kafamı karıştıran asıl şey benim daha önce böyle bir şeyi hiç hatırlamamış olmam.

Kendimi hızlıca topladım ve etrafa bakmaya başladım. Dağlık bir yolun ortasında etrafta 7 tane yaralı ve hatta bazıları ölü olan adamların içindeyiz. Sağ taraftan Kosat Sarp'a doğru koşuyor. Sarpsa tam karşımda arabaya zar zor yaslanmış bir şekilde ayakta durmaya çalışıyor. Hemen aklımdakileri atıp arabanın arkasından geçtim ve Sarp'a ilerledim. Bilinci hâlâ açıktı. Sık sık nefes alarak zar zor konuşmaya başladı.

"S-sakin ol-olun. İlk defa vu-vurulmadım o yüzden iy-iyim."

Kosat bağırarak konuşmaya başladı.

"Abi neren iyi?! Şerefsiz herif iki kere sıktı bir de. Bizim doktoru aradım gelmek üzeredir az daha dayan."

Sonra ben Kosat'a dönüp konuşmaya başladım.

"Kosat belli ki hastaneye gitmek istemiyorsunuz. O zaman benim evime gidelim. Ben onu iyileştiririm."

"Yalnız, Çiçek Hanım bildiğim kadarıyla siz avukattınız yani doktor değilsiniz. Kusura bakmayın ama ben size Sarp'ı nasıl emanet edeyim."

AJAN: DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin