⚫20⚫

139 13 28
                                    

hatırlatma*
Ana yolu gördüğüm anda sevinçle gülümsedim. Yanağıma değen dudaklarla sevinç yerini şaşkınlığa bırakmıştı.

-" Sen çok güçlü bir kızsın. "
.
.
Sıcak dudakları ve üzerine utanmamla beraber yanağım alev atıyordu resmen. Onu hafifçe yere bırakırken yüzüne bakmamaya çalıştım. Fark etmiş olacak ki eliyle çenemi tutup yüzüne çevirdi.

-" Utandın mı sen ? " yanaklarım her şeyi açıklamıyor mu ? Cevap vermeyip kalkacakken kolumdan tutup beni durdurdu.

-" Teşekkür içindi. Yani yanlış an.."

-" Tamam Jungkook sorun değil. Dua et de araba geçsin. " 
...

{ Seokjin'den }

Sırtımdaki ağrıyla uyanırken odanın içinde yalnız olmam beynime kan fışkırmasına neden oldu. Elimden kaçırmıştım ikisini de.

Fazla uzaklaşamayacaklarını düşünüp kulübeden çıktım. Ormanlık alanda gizlenebilecekleri yerlere de uğrayıp ana yola doğru ilerliyordum.

Küçük bir baraka görmemle oraya doğru ilerledim camdan içeriye baktığımda içeride kimse yoktu. Zaman kaybetmeyip ilerlemeye başladim.

Neredeyse on beş dakikadır yürüyordum ama daha da ana yola varamamıştım. On- on beş adım sonra onları görmemle adımlarımı hızlandırdım.
...

Gördüğümüz her arabaya durmaları için el sallasam da hiçbiri durmamıştı. Bu gelen altıncı veya yedinciydi. Artık her şeyi göze alıp kendimi arabanın önüne attığımda ani bir frenle durdu. İçinde iki tane erkek vardı.

Biri kapıyı açıp bana bağırırken bize doğru gelen Seokjin'i gördüm uzaktaydı ama adımları hızlıydı. Karşımdaki kişiye hızlı olması gerektiğini arabada her şeyi anlatacağımı söyledim. Jungkook'u alıp arabaya bindirdik yanına oturup kapıyı kapattığım an Seokjin arabanın yanına gelmişti.

Sürücü koltuğundaki kişi arabanın kapılarını kilitlemişti. İçimden ona binlerce kez teşekkür ederken cama vuran Seokjin'e aldırış etmeden arabanın hareket etmesini bekledim.

Uzaklaştığımızda derin bir nefes verdim. Dikiz aynasından beni izleyen oğlana baktığımda hafifçe gülümsedi. Ortaya çıkan gamzeleri gülüşüne anlam katıyordu. Yanında oturan oğlan konuşmaya başlayınca ona döndüm.

-" Ee anlatmayacak mısın ? " fazla ayrıntısına gerek yoktu. Üstten üstten durumu anlattım. Anladıklarına dair mırıltılar çıkardıklarında camı açıp kafamı azıcık dışarıya çıkarttım.

-" Ben Namjoon. " kafamı içeri alırken yine dikiz aynasından bakışmıştık. Konuşmasına devam edip arkadaşını da tanıştırdı.

-" Bu da Yoongi. Sizin isimleriniz neler ?" cevaplamak için dudaklarımı aralayınca Jungkook benden önce davranıp konuştu.

-" Ben Jungkook ve o da Minseo. Daha fazla soruya gerek yok. " niye sinirlendi ki şimdi? Neyse kafamı tekrar camdan dışarıya çıkartıp yüzüme değen rüzgarla gözlerimi kapattım. Nereye gideceğimizi söylemediğimizi fark edince hatırlayıp evin adresini verecekken durdum.

Sonuçta tanımadığımız insanlardı ve açık adresimizi vermek çok mantıklı gelmiyordu. Bu yüzden eve yakın başka bir sitenin adresini söyleyip yolun bitmesini bekledim.

Ön koltukta oturan çocuğa yan aynadan baktığımda uyuyordu. Camı kapatıp içeriye girdim. Jungkook'a baktığımda hâlinden pek memnun olmadığını gördüm.  Dikiz aynasına bakınca şoför mahalindeki oğlanın bakışları yine üzerimdeydi. Önüne bak be kaza yapcaz senin yüzünden.

 ROOMMATE || KSJ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin