Bölüm-26

1.4K 82 3
                                    

Gözlerimi açtığımda bana ağlamaktan kızarmış gözlerle bakan Halton'ı gördüm. Uyandığımı görünce hızlıca yerinde doğruldu. Bende oturur pozisyona geçtim. Bir süre gözlerimizin içine baktık ve daha fazla dayanamayıp kollarımla onu sardım.

''Bebeğim seni çok özledim." dediğinde ağlamaya başladım.

''Bende çok özledim sevgilim. Burada uyurken sanki karanlığa gömülmüştüm. Yanımda hiç kimse yoktu." Yanağımı baş parmağıyla okşadı.

''Artık korkma çünkü yanında ben varım. Her zaman!''

''Halton beni sakın bırakma!'' dedim ve alnımı onunkine dayadı.

''Asla. Seni ölene kadar bırakmam." dediğinde kıkırdadım.

''Tatlım biz ölemeyiz." Anın büyüsünü ben bozmuştum.

''Anla işte sevgilim. Seni sonsuza dek bırakmayacağım.'' Bu sevinli haline karşılık olarak,dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum. Ayrıldığımızda Halton dudaklarını yaladı ve eliyle karnımı okşamaya başladı.

''Bebeğimiz iyi değil mi?''

''Çok iyi." dediğimde karnımda sert bir dokunuş oldu. Tam Halton'nın elinin üstüne. Halton büyük gözlerini bana çevirdi ve gülmeye başladı.

''Tekme attı." dedi duygulu sesiyle.

''Evet bebeğim tekme attı." dedim.

Kapının açılmasıyla ikimizde toparlandık. Gelen Lady'di. Beni görünce koşarak sarıldı. Onu bile çok özledim.

''Nasılsın Bella?'' deyip ellerimi tuttu.

''İyiyim Lady." deyip minik bir tebessüm ettim. Konuşmamıza Halton'da katılmıştı.

''Zack nerde?'' dediğinde Lady gözlerini devirdi.

''Eve gitmek istedi. Bende izin verdim." Bu sefer devreye ben girdim.

''Anna nerde?'' İkisininde gözleri yerdeydi ve benden bir şey saklıyorlardı. Bunu hissediyorum. Lady bana döndüğünde heyecanlanmaya başlamıştım.

''O bir daha gelmeyecek çünkü..." Sertçe yutkundum.

''Çünkü--''

''Çünkü o cezalandırıldı." Gözlerim bir anda irileşti ve nefesim hızlandı.

''A-Ama neden?''

''Çünkü senin hastalanmanın sebebi o." İşte şimdi hiç iyi değildim. Nefesim hızlandı, karnımda büyük bir sancı vardı. Lütfen aklımda ki olmasın. Daha çok erken.

''Bella sevgilim, ne oluyor?''

''BİLMİYORUM LANET OLSUN CANIM YANIYOR!" diye bağırdığımda, Lady hızlıca çarşafı üstümden çekti. İnanamıyorum sırılsıklamdı. Bebeğim geliyordu. Doğuyordu.

''Doğruyor! Lanet olsun! Halton hemen dışarı çık!'' Halton hiç istemesede dışarı çıktı ve ben çığlık çığlığa onun ismini söylüyordum.

''Hadi Bella!"

''Lady yapamam çok erken." dedim çığlıklarımın arasında.

''Bella unutma ki sen vampirsin. Bir şey olmaz. Bırakta çocuk gelsin." Kendimi artık sıkmak yerine içimdeki şeyi itiyordum. Nefeslerim çok düzensizleşti.

Korkuyordum. Hem de çok. Gözlerimden akan yaşlar fazlalaşmaya başladı. Hızlı hızlı nefes alıyordum ama bir türlü bu işkence bitmiyordu. Acıdan dişlerim sivrileşti ve gözlerim kıpkırmızı oldu. Attığım son çığlıkla lamba sallandı ve odamda ki tablo yere düştü. Ellerimi çarşafa geçirdiğimde yırtıldı.

''Hadi Bella son kez it kendini.'' dediğinde hızlı ve güçlü bir şekilde onu ittim. Ardından odada ağlama sesleri oluştu. Yorgunluktan gözlerim kapanıyordu ve kendimi uykuya kaptırıyordum.

***

Gözlerimi açtığımda yanımda yatan Halton'ı gördüm. Gülüyordu bu da demek ki bebeğimiz iyi. Hızlıca oturduğumda bana yardım etti. Karnımda oluşan sızı hala vardı.

''Halton ben yani bebeği--''

''Şşşhh! Sakin ol meleğim oğlumuz çok iyi." dediğinde gözlerimi hem büyüttüm hemde gülüyordum.

''O-Oğlan mı?'' Melezlerin oğlan doğurma şansı çok düşüktü. Bu bir mucize.

''Evet bebeğim oğlan." Gözlerim mutluluktan yaşlarla dolmuştu. Halton'ın alnını kendiminkine dayayıp gözlerimizi kapattık.

''Çok mutluyum." dedim kısık sesle.

''Bende prenses.'' Birden kapı açıldı ve bebeğimle beraber Lady içeri girdi. Oğlumu kucağıma verdiğinde kalbim hızlanmıştı.

Çok korkmuştum. Doğması için çok erkendi. Ama şimdi görüyorum ki çok sağlıklı ve çokta güzeldi. Alnına bir öpücük kondurdum ve açılan gözlerini izledim. Oda renkli gözlüydü. Aynı babası gibi.

''Lady bebeğimin özelliği ne yoksa Ally gibi--''

''Hayır Bella. O ölümsüz bir vampir.'' Bu inanılmaz.

''Peki özelliği?''

''Yani o ölümsüz ama hiçbir gücü yok,o saf kan bir vampir. Özelliği sadece ölümsüz biri oluşu."

''Peki melez mi? Yani bizim gibi mi?" diye sordum.

"Melez Bella. Saf kan derken; bir özelliği yok demek istedim." diyerek açıkladı.

''Peki Ally nasıl?''

''Merak etmez. O bu duruma alışacak. Sandığından çok daha güçlü bir kız." deyip göz kırptı.

''Bebeğin adını ne koyacaksınız?'' İşte hiç düşünmediğim bir konu.

''Bilmem? Halton sen ne dersin?''

''Sevgilim, kızımızın adını ben koydum. Oğlunuzun adını da sen koy." dediğinde sırıttım. Bana merakla bakan Lady ve Halton'a gözlerimi devirdim.

Aklıma gelen ismi çok beğendim ve bebeğime baktım. O güzel yeşil gözlerine bakıp alnını tekrar öptüm.

''O zaman aramıza hoş geldin... Danny Blue.''

Vampir KarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin