21062020 ~ 2011
~~~
"Chanhee'yi gördün mü hiç?"
Changmin kucağındaki kutulardan görünmeyen suratını, kafasını sağa yatırıp gülümseyerek Hyunjin'in görüş alanına sokmuştu.
En yakın arkadaşı ona bir kutu dolusu not defterini biraz yanında kalmasını söylerek gitmiş, üç saate yakın bir süredir de geri dönüş yapmamıştı.
Yanındaki kutuyla kalakalan Changmin ise ne yapacağını bilmez halde kutuyla etrafta Chanhee'yi aramaya koyulmuştu.
"Pembe saçlarıyla insanların gözüne batmamayı başarabildi desene."
Changmin gülerek saklayamadığı endişesiyle söylendi.
"Ciddiyim ben. Üç saat oldu hala yok ortalıkta."
"Bilmiyorum ki. Sabah gördüm ben de sadece. Onlar ne?"
"Chanhee'nin boş işleri işte. Neyse gidiyorum ben. Görünce haber ver!"
"Aradın mı hiç?"
"Dün telefonu denize düştü!"
Yerinde durmayan adamın telefonun denize düşmesi pek şaşırtmamıştı.
İki haftalık tatilleri son hız geçip giderken ikinci günleri de bu şekilde son bulacak gibiydi.
~~~
"Birden ortalıktan kaybolmanın özel bir nedeni var mı? Yoksa Changmin seni gördüğü yerde öldürür de o yüzden soruyorum."
Hyunjin uyku tutmadığı için otelden dışarı, sahilin yakınında bulunan parkta hava almaya çıkmıştı.
Şanstır ki salıncaklardan birinde öylece oturan pembe saçlı bedeni de bulmuştu.
"Buraya kafa dinlemek ve biraz da bencillik yapmak için geldim."
"Ne hoş."
Hyunjin salıncakların biraz ilerisindeki kaydırağı merdivenine tırmanmaya başladığında konuşacak adam bulan Chanhee anlatmıştı öylece.
Kendisiyle ilgilenmeyen birine anlatması daha iyiydi hem.
"Bazı şeyler yüzünden kendimi suçluyorum."
"Sor bi neden?"
Hyunjin pek sorası yokmuş gibi tırmandığı merdivenin son basamağına geldiğinde, bir elini sıkıca tuttuğu demirden çekip bedenini Chanhee'ye çevirmişti.
"Neden?"
"Şu başkanlık meselesini çok abarttım."
"Eee?"
"Ikinizle fazla uğraştım. Aslında çok uğraşmasın siz çok uğraştınız."
"sadede gel."
"Ayrıldınız."
Hyunjin gülerek kaydırağın ucuna oturduğunda sallanarak söylenen bedeni cevaplamıştı hızla.
"Harbi misin? Seninle alakası yok."
"Aklım çok karışık. Bir aya mezun oluyoruz ve hala seçtiğim bir meslek yok."
"Doğru."
"Changmin ile aramı açtım."
Elini yumruk yaparak hızla kafasına vurdu.
"Bazen cidden işe yaramaz aptalın teki olduğumu düşünüyorum."
"Sana burada teselli vereceğimi falan sanıyorsan çok beklersin."
"Sade dinliyormuş gibi yapsan da olur."
