Bölüm 54

355 41 1
                                    

Dileklerimizi tutup gözlerimizi açmıştık gözleri gülüyordu bana, kolumu omzuna atıp kendime çektim ve saçlarını öptüm "ne diledin?" Diye sordu "söylersem olmaz, gerçekleşirse o zaman söylerim. Sen ne diledin?" "Bende söylemem ki o zaman" gülerek karşılık verdim eğilip yerden poşetleri aldım "artık gidelim mi bende kendimi sulara bırakmak istiyorum çok sıcak oldu buralar" imalı konuşmuştum biraz utandı "gidelim de serinle o zaman" diyerek önümden yürümeye başladı öyle alımlı bir edayla yürüyordu ki içim titredi

Sahile gelince eşyalarımızı şezlongun altına koyduk çalınma ihtimaline karşı önlem alıyorduk. daha ortaklık sakindi erken saatler olduğu için ama bir saate kadar gelirdi herkes. Eşyaları koyduktan sonra Özge'ye döndüm "yarışa ne dersin? Denize ilk giren kazanır" tek kaşını kaldırıp bana baktı "kaybeden ne olacak?" "Bilmem kaybedene de bir ceza verelim kazanana da bir ödül o halde, ne olsun?" Düşünüyorduk ilk o konuştu "kaybeden kazanana dondurma ısmarlasın" iyi fikirdi zaten yakınlarda harika bir lokma tatlısı yapan bir yer vardı dönüşte uğrarız diye düşünüyordum

"o zaman kazanan da kaybedene dondurmanın yanında lokma ısmarlasın?" Güldü "o nasıl şey kazanan niye ısmarlıyormuş?" "Çünkü sana bir şey ısmarlamak bana ödül de ondan" öyle mi der gibi baktı gözlerime "kazanacağından eminsin yani?" "Eh var bizde de bir şeyler" "iyi bakalım göreceğiz Çağrıcığım" "görelim bakalım Özgeciğim"

Yarışacaktık ama şezlong denize çok yakındı bu mesafede yarış olmazdı "ama burası çok kısa bence geriye kadar yürüyüp oradan başlamalıyız ne dersin?" İşaret ettiğim yere doğru baktı "haklısın hadi oraya gidelim" geriye doğru yürüdük "3'e kadar sayıp başlayacağız şansınız bol olsun Özgeciğim" dil çıkardı "şansınız bol olsun Çağrıcığım"

1-2 ve 3! Tam koşacakken ayağıma çelme takıp beni düşürdü "kumlara batınca elimi kuma vurarak konuştum hooop sayılmaz hile ama bu!" Gülerek bağırdı "dondurmacıda görüşürüz!" Kalkıp hemen koştum ama yetişememiştim denizde yanına yüzdüm hemen su fırlatıyordu bana yanına yaklaştırmamak için bende öyle mi? Dedim sessizce

Sonra birden suya daldım bacaklarını hızlıca hareket ettirmeye çalışıyordu suyun altında yakalanmamak amacıyla fakat çok geçti bacaklarından tuttum aşığıya çektim onu, suyun altına girmişti o da. bana vurmaya çalışıyordu. nefessiz kalınca çıkmak zorunda kaldım ben bırakınca o da hemen çıktı "ne oldu hekim hanım intikamım acı oldu mu?" Biraz sinirlenmişti ama haketmişti ne yapayım " sus bak ya ay boğulsam ne yapacaktın acaba?"

"Şu kadarcık yerde boğulsan heralde seni bir kaşık suda boğmuş olarak tarihe geçerdim ne yapacağım" gözlerini devirdi "Ha ha ha ne kadar komiksin sen öyle" dil çıkardım "evet sevgilim hep öyle söyler" saçlarını yana almış avuçlarıyla suları sıkıyordu "hııı kimmiş o sizi komik bulan sevgiliniz mizah özürlü kendisi galiba?" Söylediğine güldüm

"Bilemiyorum artık orasını ama kendisi çok güzel ve çok tatlı birisi tanısanız siz de çok seversiniz inanın" hafif kaşlarını çattı "burada değil yani kendisi peki siz sevgiliniz yokken başkalarıyla denizde eğlenmeye utanmıyor musunuz?" Deyip üstüme çıktı beni suya daldırdı. denizin altında gürlemiyordum da, ellerinden kurtulup çıkınca saçlarımı kaldırdım hemen hiçbir durumda onun gözüne kötü görünmek istemiyordum "ben çok sadık birisiyimdir hanımefendi siz beni yanlış anladınız eğer isterseniz bunları odamda daha sakince, bir şeyler içerken konuşalım ne dersiniz?" Kahkaha atmamak için zor tutuyordum kendimi "seni gebertirim derim Çağrı." Kendimi koyverdim

"Ne oldu bitanem ya? Ne yaptım ki?" Sinirle gözlerime baktı özgür ruhluydu, ahrardı evet. kıskanılmaktan pek hoşlanmıyorum diyordu ama kendisi çok kıskanıyordu. "Seni boğmadan sus istersen canım." Güldüm "eee hile yaptın bir bedeli olacaktı değil mi?" Gözlerini kapatıp kaşlarını kaldırdı "hııı hile yapılmayacak gibi bir şey konuştuğumuzu hatırlamıyorum ben"

"Peki peki öyle olsun bakalım dondurmalar benden lokmalar senden unutma ama" sonuçta bu oyunda kaybeden yoktu o da eğlenmek için yapmıştı belli ki, iyi de olmuştu aslında gülmüştük biraz "unutmam merak etme ne demiştim dondurmacıda görüşürüüz" deyip yüzmek için biraz açıldı bende kendi halimde biraz yüzdüm

yorulunca çıkmak istedim Özge'nin yanına yüzdüm "canım ben çıkıyorum hem kızlara ulaşayım kahvaltı için buraya gelsinler" elini saçlarıma götürdü saçlarıma şekil verdi "tamam canım sen git bende arkandan geliyorum" dedi şaşırmıştım benimle ilgilenmesi, bana dokunması çok hoşuma gitmişti o an. gözlerine bakarak gülümsedim o da bana aynı içtenlikle karşılık verdi. biraz ona doğru yaklaştım "gülüşün kalbimi gıdıklıyor..." önce daha çok gülümsedi sonra uzaktan öpücük attı. bende kıyıya doğru yüzmeye başladım...

Seni sevmenin her halini biliyorum diyordum, yanılmışım... seni sevmenin sevgilim olma halini bilmiyordum, öğreniyorum... büyük bir aşkla öğreniyorum...

AHRAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin