6.bölüm

214 18 0
                                    

Kapıyı   açtığımda  karşımda duran kişiyi  görünce  dona  kaldım   tüm   asaleti  asiliği  ve korkusuzlugu ile   karşımda  dimdik duruyordu  onu  bir  daha  görebileceğim  aklımın  ucundan dahi geçmiyordu 
Ama karşımdaydı ben  söyleyecek  bir  kelime  bulamazken lafa girdi 
Zorla  getirmesini   biliyorsun  kendi  ayağımızla  gelince  içeri  almayacakmısın dedi 
Kapıdaki adamlardan birine  işaret  ettim ne  istiyor  diye silahsız  abi konusucam  deyip tutturdu  yanlız  geldi bekleyeni edeni  yok dedikodu  sual  bittiyse   girebiliyormuyuz  dedi  karaca
Ben  daha bir kelime  söyleyemezken  içeriden  anam  seslendi
Kim  o kapıdaki
Karacada  anamın  sesinden  cesaretle   bana  doğru  yaklaştı o koca  gözleriyle öylesine  sinirli  bakıyordu ki  
Bir  an  gözlerim gözlerinden  kayarak  dudaklarına  baktım  dudaklarımızın buluşmasına arada  sadece  bir kaç  cm  kalmış  nefeslerimiz  birbirine  değiyordu  bir  an beni  öpeceğini  düşünürken sertce  omzuma çarparak  içeri  geçti
Peşinden  kapıyı kapatarak içeri geçtim
Benim  fadik  teyze  diyerek  geçip anamın karşısına  dikildi  anamda  aa hoş  geldin  kızım geç  otur  diye  koltuğu işaret etti
Artık   konusma  vakti  geldi
Noluyo ya
Napiyosunuz  siz
Sen  niye  geldin  buraya
Komşu evinin kapısı mi ki  misafirliğe  geldin
Karaca lafımı kesti
Misafirliğe  gelmedim adına  ne dersen  de  rehine  de  esir  de ama  ben  artık  burdayim  kendi  rızam  ile geldin senin   çatının  altına  girdim  bu  ne  demek

Sinirlenmeye baslamistim 

Ne  demekse  demek geldiğin gibi  gidiceksin  demek
Ben  senin  niyetini  anladim  sen  savaş   bitirmeye  çalışıyorsun ben  bunu  yemem de  seni  de bu çatının   altında  barındırmam da  hadi eve  amcaların  gelsin baban  gelsin  sen  şimdi   evine  git benide  fazla  delirtme
Lafımı   bitirir  bitirmez  anam  seslendi
Höst  sen kimin  evinden   kimi kovuyorsun karaca  burda  kalacak   ben  çocuklarımı  sen öldürt  diye  doğurmadım  seni  de  öl diye  doğurmadım  sen  çocuk nasıl doğar bilirmisin  insanın canından  can  çıkar koparıp alırlar  ölmeyeceksiniz  kimseden kimse ölmeyecek karaca  burda  kalacak anlaşıldımı

Anne  diye   sesimi  yükselttim anam  tekrar lafımı keserek

Tek laf edersen   çıkar  giderim   bu evden  ,   ondan  sonra  ne  ölüne   ne  ölüme  dedi

Sinirden  yumruklarımı  sıkarak  yukarı  odaya  çıktım karyolanın   kenarına  oturarak karacadan  bir  şekilde  kurtulmanın  yollarını    düşünmeye  başladım  o sırada karacanın ve anamın  sesini duydum  senin  odan burası kızım  bir  ihtiyacın  olursa bana haber  et dedi   O  sırada  gelen  telefona irkildim  abi koçovalilar  baskına  geldi 
kılınızı  bile  kıpırdatmayacaksınız  dedim pencereden  baktığımda  kardeşlerinin  intikamını   almaya gelen   selim  ve yamac ellerindeki  silahı kapıya doğrultarak  nişan aldı  tam  o  sırada  kapıyı  açtı  karaca 
Yamaç   karaca  diyerek  şaşırdı
Selim lafa  girdi
Karaca  senin  burda
Lafını   kesti  karaca   ben  artık  burdayim baba bu  evin misafiriyim bundan  sonra
Anam  çıktı  misafirimizdir  cani bize  emanettir  hadi  çocuklar  evinize   dedi
Selim tekrar  karaca  buraya gel  dedim
Baba  bitti yeter  gözünüzü seveyim  dikişlerin atmış kanıyor  sen   burda  dursun bu  lütfen
Ben bunu yapabil i yorum kendimce  ama  dursun  durun artık
Yamaç  seslendi  tamam karaca  hadi  yürü  eve
Hiç bir  yere  gelmiyorum
Selim : karaca  delirtme beni

Benim  başka   söyleyecek bişeyim  kalmadi gerisini   babannemle  konusursunuz
Dedi  ve  kapıyı kapatti içeri  geçince   anam  karacanın  omzunu  sivazlayarak saol anlamın da  gözlerini kapatıp  başını eğdi 
Sinirden  yumruklarını  sıkarak  yukarı  çıkarken
Anam  zor  olacak kızım   ama  bize  ne  kolay ki    bak  pes  etmek  yok  ama  tamammi dedi
Karacada  etmicem    dedi  kendinden emin  bir  şekilde 

Aksama  kadar  odadan çıkmadım   anam  geldi  yanıma  yemeğe  inmeyecen mi  yemeyecem  ben tokum dedim

iyi  koridorun  sonundaki  odayı  karacaya  ayarladım sen  de  bil ki  yolun   oraya  düşmesin    dedi

Sabah  odasina da  kahvalti  gotureyimmi ana  dedim alayla ve  sinirle 

Yok gerek  yok kendi  kahvaltıya  iner   dedi  anlamazcasina  inmesene  ben  götürürüm kahvaltısını   hic  gocunmam 
Oğlunun katillerinin kızına  mi   dedim
O kız  benim  oğullarımın hayatını  kurtardı   kendi  canini  hiçe  saydı  kapımıza gelen orduyu  geri  çevirdi  

O yüzden  kes  sesini  otur  aşağı  ben   seni  dovmeyeli  çok oldu  aklını başına  al   dedi kapıyı  çekip  gitti
Anama  bak  ya   düşmanımızın kizi yüzüne   beni  dövecek oluyor   sinirlenmemek  elde  degildi


Karacadan

Günün verdiği  gerilimle yemek  canım hic  istememişti  odama  geçip  bu  gün  olanları  unutmak  için  uyumaya  çalışıyorum   ama  dışarıya  vuramadığım  korkumdan  dolayı  uyuyamadım  duvarlar  sanki  üstüme   geliyordu   nefesim  kesilmeye  başladı  hemen  montunu  alıp   aşağı  indim  kapıyı  açıp   dışarı  bahçeye  çıktım   ortalık  çok  ıssızdı  azerin adamlarından  kimse yoktu  bahçede  demir   korkuluklara  yaşlanıp  gökyüzüne  baktım  korkularımı  bi şekilde unutmaya  çalışıyordum  o  sırada  ayak  sesleri  geldi     arkamı  döndüğümde  beni  görüp  geri  dönen  azere  seslendim   
Dur 
Ne
Senidemi  uyku  tutmadı  dedim
Kâbus  gibi  çöktüm  ondan olabilirmi    diye  sordu
Sen mi ben mi  ,  baktım   tekrar  gitmeye  yeltendi   dur  dedim  . sesimi yükselterek
Ne  var  ne  ne istiyon  söyle
Burda  kalmam   sana eziyetse  bana  daha  büyük  eziyet  bunu   bil  dedim   ve  devam ettim  sen  beni   kaçırdığım da  sana  zarar vermem   dediğin de  ben  senin  amcalarım gibi  babam  gibi   sanmıştım  sevdiklerini  korumaya  calistigin  için  çaresiz  kaldigin için  o yuzden   çukuru  bastığını  kadınları  aldığını   duyduğumda  inanamadım biliyormusun hani bana  sormuştun ya  sen benim kim olduğumu   biliyormusun  diye   artık  biliyorum 
Bu eve geldim  diye  karsinda  başımı  önüme  eğdim diye  kafan  karışmasın  bir  ömür  burda  kalmam  gerek  se   bile   yüzüne   her  baktığımda   tükürmek isticem  ben  asla  koçovali  oldugumu unutmicam   sende  unutma 
Bana yaklaşmaya  kalkarsan  bu  sefer  savaş  çıkarmış   demem  kendi  ellerimle   sıkarım  gırtlağını   dedim
Azer   öylece  kalmis  soyledigim lafları  sindirmeye  çalışırken   bende  yukarı  odama   yöneldim    kendimi  bu kadar  sert  tutmak  zorundayken   azer e   bu lafları  söylerken  aslında  benim  düşüncelerimde   beni nasıl  hayal  kırıklığına  uğrattığını  söylemiştim  ona  ama  içim  bir  nebze  olsun   ferahlamıştı

vaveylâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin