11

3.3K 215 32
                                    

2020 Nisan

11.Bölüm

Feray'dan

Beklerim.. Beklerim demişti. Sen emin olana kadar beklerim.

Beklermiydi gerçekten? Annem her zaman fazla naz aşık usandırır tabi naz yapabileceğiniz bir adamsa biraz şansınızı zorlayabilirsiniz derdi. Tabi ki bunları benim için değil as kızı Ferda için söylüyordu ama nezaketen işin içine beni de sokması ilk defa işime yaramıştı. Emin değilim derken bile yanımda oturan adamın burnuma değen kokusunu ciğerlerimin dibine kadar çekip solumakla meşgul olmam aslında bazı şeylerden emin olduğumun en net göstergesiydi.

Evimin önüne geldiğimiz de durup düşüncelere dalmış zihnimi koluma dokunarak dağıttı. Dokunması ile titreyerek kolumu çekip yüzüne baktım. Düz bir ifade ile bakarken "sen eve geç ben üzerimi değiştirip geliyorum." dedi.

Ben "Ne gelmesi sen yani şey." diye zırvalamaya başlayınca az evvel alt dudağımı istila eden dudakları kıvrıldı. Gülmesene be adam!

O gülünce dışarıda ki zifiri karanlık onun dudaklarından güç alıp etrafı aydınlatıyordu sanki. Elimi kolumu nereye koyacağımı şaşırmış vaziyette kendimi anlatma çabam gülüşü ile iyice artmıştı.

"Kollarımda uyutacağım seni bu gece in hadi bekle beni." diyerek gülüşünün ısıttığı kalbimi bu seferde sözleriyle sağdan sola çarptı. Çok mu normaldi söyledikleri diye düşünmeden edemedim. Hayır ben mi abartıyorum diyeceğim ama adam kollarım diyor uyutacağım diyor. Hızla başımı sağa sola sallayıp " O olmaz öyle şey." diye itirazda bulundum. Halim iyice komiğine gitmiş olacak ki kahkaha attı. Ben de gülmek istedim ama başımı önüme eğmekle yetindim.

"Ya biri görürse bizim eve girdiğini aileme rezil olurum."

Elini omzuma koyup gülüşünden kalan kırıntıları yüzünden silmeden sakin çıkan sesiyle "Annemler aradı yolda Sadık amcaların evine hırsız girmiş yakalayamamışlar adam Sadık amcanın oğlu Faruğa bıçak çekmiş. Sizde kalmamı söylediler. Sen öyle dalgındın ki ben yine de duyduğunu düşünmüştüm. " dedi.

Gözlerim kocaman açılırken telaşla "Faruk nasılmış iyi mi kimseye bir şey olmamış değil mi?" diye sordum.

Cenk gülüşünü tamamen yüzünden sıyırarak kaşlarını çattı. "Sanane Faruk'tan yok bir şeyleri." deyip terslendiğim hissine kapılmama neden oldu. Niye kızmıştı ki bu şimdi?

"Ne kızıyorsun be? Kaç yıllık komşularımız merak edeceğim tabi." diye bende terslendim. Elini bileğime dolayıp sıkmadan tuttu. "Merak edeceksen beni et. Faruk'tan sanane kızım." demesiyle derdini anlamış oldum. Faruk benden iki yaş küçüktü bir kere onu da geçtim çocukluktan beri bana abla diye hitap ederdi. Sonra aklıma gelen şeyle durdum. Ben de Cenk'e abi diyordum. Daha fazla iç sesimle uğraşmayıp omuz silktim.

"İstediğimi merak ederim. Dudaklarım dudaklarına değdi diye onlara hükmedebileceğini mi sanıyorsun?" dememle bileğimi tutan eli geri çekildi.

"İn." demesiyle hırsla arabadan inip arkama dahi bakmadan eve girdim. Söylediklerimden sonra gelir miydi yine de? Gelmezse gelmesin be ben kendimi korurum gayette diyerek kendi kendime stem edip odama girdim. Üzerime rahat bir şeyler ararken dolabı darma duman ettiğimi görünce durup yere attığım penye şortlu gecelik takımını aldım. Dolaptan saçtığım kıyafetleri gerisin geriye tıkıştırıp giyindim, masa da duran kitabımı da alıp yatağa uzandım.

Yarım saat geçti. Okumaya devam ettim. Bir saat oldu hala gelen giden yoktu. Mahalle de eli bıçaklı bir psikopat geziyordu ve o sırf onu birazcık kızdırdığım için beni yalnız mı bırakmıştı. İçim ürpermeye başladı. Dudağımı ısırıp yutkundum. Telefonumu elime alıp onu arayacakken vazgeçip geri bıraktım. Aramayacağım işte. Demekki onun için değerim bu kadardı. Ben de ondan yardım isteyerek kendimi küçük göstermezdim. Hırsızı düşünmemeye çalışarak kitabı okumaya kaldığım yerden devam ettim. Masada ki dijital saate göz ucu ile baktığım da saatin 01:15 olduğunu gördüm.

Bıçak KesiğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin