1

8 0 0
                                    

" - Biliyor musun Portuga, ben artık büyüdüm.
- Bunu nereden anladın Zeze?
- Eskiden göz yaşlarımı silerdim. Şimdi beni ağlatanları.."

İlk yazdığım kitap değil ama yanlışlarım olabilir. Zamanla alışıcağımı umuyorum🌼

Gözümü açamadığım bir gün daha,nerde olduğumu idrak etmeye çalışırken aldığım küf kokusuyla anladım. Kim istemez ki çiçeklerin kokusu ve deniz sesiyle uyanmak, ama sanırım benim gece uyuya kaldığım küf kokan odanın kokusuyla uyanmak zorunda kalmam şanşımın ne kadar kötü durumda olduğunu gösteriyor.
İçeriden bağırış sesleri kafamda çalan çanları bin katına çıkarıyor, gözlerden uzak normal sakin bir mahalle diye tuttuğum evin aslında iki üyesi daha olması sinir bozucu, ayaklarımı sert zemine sarkıtıp bedenimi sürükleyerek yürümeye başladım. Odamın yarı kırık kapısını açtım "Artık susmanız gerekmiyor mu!! Uyandım yeter!!" diye bağırdım içerden Belizin sesini başımın ağrısının aldığı kadar net duymaya çalışırken önüme atlayan Ayten ile refleks olarak ittim.
" Ah salak Deniz ne vuruyorsun" içimden oflasam da ona karşı sadece bayık bakışlarımı attım. "Beliz anne bu kötü kız bana vurdu" ayaklarını poposuna vurarak mutfaga doğru koşmaya başlayan Aytenin peşinden yine napıyor bu garip diye baktım . Her zamanki halleri diyerek alışmaya çalışıyorum ama şuan olduğum durum buna müsaade etmiyor Umursamamaya karar vererek banyoya girip işlerimi hallettim, mutfaga giderken yine iguana gibi anıran Aytenin sesini duydum. "Ne zaman gidicez hem okulda bitmek üzere nereye taşınıcaz gidelim benc-." işte şimdi başlıyoruz yarım saat dırdır zamanı "Sus artık yemek vermiyorum sana yürü git şurdan" her sabah rutin olarak gerçekleşen kavga da olduğuna göre bugün herşey yolunda gidicek demek. "Beliz ben bugün iş bakmaya başlıyorum siz de şansınızı deneyin" gözlerine bakarak ne düşündüklerini anlamaya çalıştım. En iyisi boş boş bakışıcağımızı yemek yemeye başlasam daha iyi en azından midemin sesi susar. Kahvaltı sırasında herşey normaldi hemde fazlası ile kimse konuşmuyor sadece çatal bıçak sesleri geliyordu. Sanırım herkes durumun farkında 21 yıldır tek yaşamaya çalışıyorum sağda solda ufak işlerden biriktirdiğim parayla yaşıyorum. Artık paranın suyu çekmeye başladı ve kızlarla da bu vesile ile tanıştık bi kafe de çalışmaya başladığım zaman zorba Bi müşteri ile kavga ettiğim de ikisi de hiç düşünmeden yanıma koştukların da. Bazen bu kızları bulduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Yemeğim bitince tabağımı ve bardağımı tezgaha bırakıp odaya gittim. Üstüme siyah tişört ve siyah pantolon giydim çantamı elime alıp çıktım. Mutfağın önünden geçerken içeriye seslendim "Ben çıkıyorum akşam görüşürüz" ayakkabılarımı alıp dışarıda giyerken komşuların sesine duydum çok bağırıyorlardı Demekki sessiz mahalle diye kandırıldım. Apartmandan çıktığımda nereye gidiceğimi bilmeden caddeye doğru yürümeye başladım, ara sokaklarda oturmanın kötü yanıda bu bulamıyorsun caddeyi bi türlü yeni taşınmış olmamın da bunda etkis var.
Caddeye çıktığımda biraz yürüdüm, karşıya geçmek için yeşil yanmasını beklerken yanımda bi kızın sürekli burun çekmesine dikkatim kaydı. Yanıma baktığım da neredeyse benimle yaşıt birinin olduğunu gördüm saçları kızıldı benim saçım kadar olmasa da dikkat çekiyordu zamanında kızların gazına gelmeyip mor yapmasaydım diyorum ama her aktığın da zorla boyuyorlar. Kızın burun çekmeye devam etmesiyle yeşil yandı fazla takmadan karşıya geçtim. İnsanların arasından geçmek zorunda kalmak beni zorluyordu. Kimseye dokunamayıp hemde birinin bana dokunması ile bayılıcak noktaya geliyorum kendim de değiştirebileceğim tek özelliğim bu olsa gerek. Biraz yürüdükten sonra arkamda kalan sahil kenarından bağırış sesleri gelmeye başladı merak ettiğim için oraya doğru ilerlemeye başladım. "Kurtarın kız atladı kimse yüzme bilmiyor mu? kurtarın boğuluyor çıkamıyor sudan!" kızıl saçları görmem ile içimden bir ses atla diye fısıldamaya başladı, sağa sola baktım atlayan yok mu diye ama kimse kılını bile kıpırdatmadan izliyordu. Arkamı dönüp yürümeye başladım tanımıyordum ve illa biri atlardı diye düşündüm ama dayanamayıp çantamı yere bırakıp soğuk suya atladım, dibe indiğim de kızılı aramaya başladım. Onu gördüğüm de yüzmeye başladım kolundan tuttuğum da gözlerini açtı ve sanırım daha yeni boğulduğunu fark etti, çırpınmaya başladı. Kızı yüzeye çekip kolundan tutarak insanların yanına yüzmeye başladım. Onların yardımı ile de kızı yere yatırdılar. Çıkıp kıza baktığım da hiç birşeyi yoktu anlayabiliyordum ilk yardım kursuna gitmem arada bir işime yarıyordu bunu da görmüş olduk. Adımlamaya başladığımda ayakkabımdan gelen su sesleri ile olduğum yerde durdum ayakkabımı çıkardım çünkü tüm yol boyunca şapır şupur seslerle gezemezdim, Çantamın yanına gidip ayakkabılarımı içine attım. Kızıla kafamı çevirip gitmeden son kez bakmak istediğim de fazla kalabalıktı, sadece bi an takım elbiseli adamların ona doğru koştuğunu gördüm ve kızıl ile göz göze geldik adamlardan biri baktığı yeri takip ederek beni buldu baş selamı vererek ilerlemeye başladım, eve gidip üstümü değiştirip hemen geri dönmem gerekiyordu. Bugün kesinlikle iş bulmam gerekiyor. Karşıya geçip sokak arasına girdim binanın önüne gelince anahtarımı çıkarıp kapıyı açtım arkamdan kapatırken bi ayakkabı gördüm, kapı bana doğru açılmaya başlayınca ayakkabıyı takip ederek koyu siyaha yakın gözleri gördüm. Konuşmaya başlaması ile dudaklarına kaydı bakışlarım "Bir kaç dakikanız var mı?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 19, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yanlış Tercihler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin